Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, partisinin Manisa Turgutlu Teşkilatı tarafından düzenlenen şölene katıldı.
Realite bu değil
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, burada yaptığı konuşmada hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi. Son günlerde ekonomide estirilmeye çalışılan olumlu havanın gerçeği yansıtmadığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AKP Hükümeti zamanında dış ticaret açığının 24 milyar dolara çıkarak tavan yapması, Cumhuriyet tarihi boyunca gelmiş geçmiş hükümetlerin 80 yılda toplam 250 milyar dolar borçlanırken, AKP Hükümetinin sadece bir yılda 50 milyar dolar borçlanması gibi gerçeklerin gözlerden ırak tutulduğunu söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti:
"Bu hükümet bir yılda, 80 yılda yapılan borcun 17-18 katı borçlanma yapmıştır. Peki buna karşılık ne yapılmıştır? İşçi istihdam edecek iş sahaları mı açılmıştır? İşçi sayısı 5 milyondan 6 milyona mı çıktı? Memur sayısı 5 milyondan 5,5 milyona mı çıktı? % 5 büyümeden bahsediliyor. Böyle bir büyüme her evden bir kişinin iş sahibi olması demektir; olmuş mudur? Elbette ki hayır! Ama işçi ve memur sayısında mevcut istihdamdan bile tenkisat yapılmıştır. Mesela gerek kamu gerekse özel sektörde en az 100 bin kişi işinden olmuştur. Böyle bir ekonominin iyiye gittiğini söylemek mümkün değildir. Bu tür değerlendirmeler realiteyi yansıtmıyor."
IMF Türk ekonomisinin
ayağa kalkmasını ister mi?
Enflasyon rakamlarındaki düşme haberlerine de değindiği konuşmasında düşüş gibi görülen durumun sanal bir özellik taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, rakamlar düşüşü gösterirken çarşı pazarın farklı ve gerçek tokadı bu rakamların yüzüne vurduğunu belirterek, düşüş gibi gözüken şeyin de malın zararına satıştan kaynaklandığını ifade etti. Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Tüketicinin cebine para konulmuyor ki bu insanlar tüketim yapabilsin. Memurun, işçinin, orman köylüsünün, denizcilikle uğraşanın cebine para girmiyor. Girmediği için de bu insanların tüketim yapması mümkün olmuyor. Olmayınca da satıcı malını ucuza satmak zorunda kalıyor. 'Enflasyon düştü' gibi görünen şey işte bundan ibarettir. Gerçek çözüm için tüketicinin cebine para koymak lazım. Bunu yapamadılar. Çünkü IMF bilinçli olarak yaptırmadı. Çünkü IMF Türk ekonomisinin ayağa kalkmasını istemiyor. Ben 'Emisyonu genişletin' dediğim zaman 'Emisyonu genişletirsek enflasyon yukarı çıkar' dediler. 'Enflasyon yukarı çıkar' diyen bu insanlar Türkiye'ye kredi veriyorlar. Sendikasyon yoluyla para satıyorlar. Bu mantıkla 2003 yılında ödediğimiz faiz 80 katrilyondur. Bu rakam enflasyona yol açmıyor da, 'biz bu kadar emisyonu genişletelim' deyince enflasyon artıyor. Oyunu görüyor musunuz? Onun için
yapılacak iş hem sendikasyon hem de IMF yoluyla Türkiye'nin borçlanmasına son vermektir. Kendi kaynaklarına dönerek bir takvim içinde borcunu yok etmesi lazımdır. Bu faiz yükünden kurtulması lazımdır."
Realite bu değil
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, burada yaptığı konuşmada hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi. Son günlerde ekonomide estirilmeye çalışılan olumlu havanın gerçeği yansıtmadığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AKP Hükümeti zamanında dış ticaret açığının 24 milyar dolara çıkarak tavan yapması, Cumhuriyet tarihi boyunca gelmiş geçmiş hükümetlerin 80 yılda toplam 250 milyar dolar borçlanırken, AKP Hükümetinin sadece bir yılda 50 milyar dolar borçlanması gibi gerçeklerin gözlerden ırak tutulduğunu söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti:
"Bu hükümet bir yılda, 80 yılda yapılan borcun 17-18 katı borçlanma yapmıştır. Peki buna karşılık ne yapılmıştır? İşçi istihdam edecek iş sahaları mı açılmıştır? İşçi sayısı 5 milyondan 6 milyona mı çıktı? Memur sayısı 5 milyondan 5,5 milyona mı çıktı? % 5 büyümeden bahsediliyor. Böyle bir büyüme her evden bir kişinin iş sahibi olması demektir; olmuş mudur? Elbette ki hayır! Ama işçi ve memur sayısında mevcut istihdamdan bile tenkisat yapılmıştır. Mesela gerek kamu gerekse özel sektörde en az 100 bin kişi işinden olmuştur. Böyle bir ekonominin iyiye gittiğini söylemek mümkün değildir. Bu tür değerlendirmeler realiteyi yansıtmıyor."
IMF Türk ekonomisinin
ayağa kalkmasını ister mi?
Enflasyon rakamlarındaki düşme haberlerine de değindiği konuşmasında düşüş gibi görülen durumun sanal bir özellik taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, rakamlar düşüşü gösterirken çarşı pazarın farklı ve gerçek tokadı bu rakamların yüzüne vurduğunu belirterek, düşüş gibi gözüken şeyin de malın zararına satıştan kaynaklandığını ifade etti. Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Tüketicinin cebine para konulmuyor ki bu insanlar tüketim yapabilsin. Memurun, işçinin, orman köylüsünün, denizcilikle uğraşanın cebine para girmiyor. Girmediği için de bu insanların tüketim yapması mümkün olmuyor. Olmayınca da satıcı malını ucuza satmak zorunda kalıyor. 'Enflasyon düştü' gibi görünen şey işte bundan ibarettir. Gerçek çözüm için tüketicinin cebine para koymak lazım. Bunu yapamadılar. Çünkü IMF bilinçli olarak yaptırmadı. Çünkü IMF Türk ekonomisinin ayağa kalkmasını istemiyor. Ben 'Emisyonu genişletin' dediğim zaman 'Emisyonu genişletirsek enflasyon yukarı çıkar' dediler. 'Enflasyon yukarı çıkar' diyen bu insanlar Türkiye'ye kredi veriyorlar. Sendikasyon yoluyla para satıyorlar. Bu mantıkla 2003 yılında ödediğimiz faiz 80 katrilyondur. Bu rakam enflasyona yol açmıyor da, 'biz bu kadar emisyonu genişletelim' deyince enflasyon artıyor. Oyunu görüyor musunuz? Onun için
yapılacak iş hem sendikasyon hem de IMF yoluyla Türkiye'nin borçlanmasına son vermektir. Kendi kaynaklarına dönerek bir takvim içinde borcunu yok etmesi lazımdır. Bu faiz yükünden kurtulması lazımdır."