RECEP BAHAR - İSTANBUL

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF), bu yıl altıncısını hazırladığı TGDF Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri 2011'i kamuoyuna açıkladı. Düzenlenen basın toplantısında konuşan TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz, sektörün 8.9 milyar dolarlık ihracat ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını söyledi. Kopuz, “Bu bize, ihracatını en fazla arttıran sektör olma başarısını getirdi” dedi.  

Envanter 2011 verilerine göre; gıda ve içecek sektörü 2011 yılında 4.9 milyar dolarlık ithalatına karşın, 8.9 milyar dolarlık ihracatla yüzde 181 oranında dış ticaret fazlası verdi. Yine verilere göre, gıda ve içecek sanayinin ihracat artış oranı yüzde 32.5 oldu.

İthalat da artıyor

İthalata gelince, 2010 yılında 3 milyar 429 milyon dolar olan ithalat geçen sene 4 milyar  905 milyon dolara yükseldi. İthalatta artış oranı ise yüzde 43 olarak gerçekleşti. En yüksek ithalat kalemlerini bitkisel ve hayvansal yağlar ile (palmiye yağı, ayçiçeği yağı) ile  et ve et ürünleri oluşturdu. Geçen yıl Türkiye bitkisel ve hayvansal yağlara 1 milyar 843 milyon dolar öderken, et ithalatına ise 1 milyar 38 milyon dolar aktı. Oysa et ve et ürünleri ithalatına ödenen para 2009'da 215 milyon dolardı. İşlenmiş meyve ve sebze ithalatına 250 milyon dolar harcanması da dikkat çekti.

Gıda fiyatları artacak

TGDF Başkanı Vekili Rint Akyüz, dünyada artan gıda fiyatları üzerine de değerlendirme yaparak, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 8 gibi bir artış yaşanan gıda fiyatlarında, önümüzdeki 10 yıl içerisinde ortalama yüzde 40 - 50 gibi artış oranları kaydedileceğini öngördüklerini söyledi. Artık ülkelerdeki gelişmelerden global olarak bir etkilenmenin yaşandığını vurgulayan Akyüz, “Biz bir bakıma şanslı sayılırız,  tarımsal çeşitliliğimiz birçok ülkeyi kıskandıracak düzeyde ve tabi 62 milyar dolarlık  tarımsal hasılamızla Avrupa'da birinci, dünyada yedinci sıradayız” ifadesini kullandı. Ancak Akyüz, dünyada artan hammadde ve enerji fiyatları açısından gıda fiyatlarındaki istikrarlı artışın devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Yabancıların ilgisi artıyor!

Öte andan, bugün 350 bin kişiye istihdam sağlayan Türk gıda ve içecek sektörü, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle de her geçen gün önemli bir yatırım merkezi haline geldi. 2010 yılında 123 milyon dolara kadar gerileyen gıda ve içecek sanayi uluslararası yatırım girişi, 2011 yılında 5,3 kat artarak 648 milyon dolar seviyesine yükseldi.  Akyüz, hem Türkiye'nin uluslararası oyuncular için avantajlı konumda olması hem de AB ile uyumlu gıda mevzuatı sayesinde önümüzdeki yıllarda yatırımların artacağını öngördüklerini kaydetti.

Gıdada KDV yüzde 1'e inmeli

TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz, geçtiğimiz yıllarda bazı gıda ürünlerinde yüzde 1'e gerileyen KDV oranının, tüm gıda ve içecek ürünlerinde yüzde1'e indirilmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. Akyüz, KDV'den kaybedilen gelirin kayıtlı işletme artışı, dolayısıyla vergi gelirlerinde artış olarak geri döneceğini ve sistemin işleyişindeki kayıtdışı kaynaklı aksaklıkların bu sayede ortadan kalkacağını düşündüklerini belirtti. Türkiye'de hane halklarının harcamalarının yüzde 22'sini gıda harcamaları oluşturuyor. Öte yandan Akyüz, birkaç yıl önceki temel sorunlarının başında kayıtdışını söylediklerini ancak son zamanlarda gıda maddeleri üzerine yapılan spekülasyonların, yayılan bilgi kirliliğinin daha önemli bir sorun haline geldiğini belirtti. GDO'lu ürünlere de değinen Akyüz, "GDO sorunu büyük sorun. 2009'da yayınlanan bir yönetmelik bir anda karşımıza çıktı. Gıda sanayi şimdi GDO'suz ürün de ithal edemiyor. Çünkü genler tanımlanmamış. Ayrıca GDO'suz ürünlere de GDO'lu ürünler bulaşmış durumda. Türkiye'de Avrupa Birliği kriterlerine göre iş yapılmalı. Öte yandan 5 üründe (Mısır, Soya vesaire) GDO var" dedi.

Rakamlarla Türkiye'de gıda ve içecek sektörü

İşletme sayısı: 40 bin 77

İstihdam: 349 bin 135

İhracat: 8 milyon 884 bin dolar

İthalat: 4 milyon 905 bin dolar

Cari fiyatlarla sektörün hacmi: 255 milyar TL

Geçen yıl faaliyete geçen yabancı firma sayısı: 41

GSYİH içindeki payı: Yüzde 19.8