Globalizm ve kimlik arayışları

Globalizm, dünya milletlerine dayatılan yeni bir sistemdir. Bu sistem, diğerlerinden çok daha şanslı. Çünkü ideologları onu, kaçınılmaz bir sonuç olarak sunuyor, bazıları da böyle kabul ediyor. Cemil Meriç'in deyimiyle, yine bir izm'le, yine "insanlığın idrakine deli gömleği giydirilmiş" durumda. Globalizmin amacı, tek dünya devleti, tek dünya dini, global ekonomi, global bir millet oluşturmaktır. Maalesef, bazıları bilerek, bazıları da bilmeyerek, bu amaca hizmet ediyor. Çelişki şurada: Bir tarafta böyle bir amaç,  öte yanda etnik kökenlere dayalı devletçikler kurma çalışmaları. Halbuki bu çeşit devletçiklerin kurulması, hiçbir devlete, hatta onu  kuranlara bile faydası olmaz.  Dünyayı karışıklığa, çatışma ve savaşlara götürür. Sosyal bilimciler, bunun öncülüğünü yapan ABD'nin, kendi bindiği dalı kesmeye çalıştığını söylüyorlar. Şu soruya cevap bulamıyorlar. "Ulus devletleri, etnik kökenli devletçiklere bölmek isteyen ABD, etnik kökenlere dayalı devleti ile nasıl dünya hakimiyeti kuracaktır?". Dünyayı ateşe verip kendi rahat oturabilir mi? Bu, mümkün görünmüyor.Ne yazık ki, Başbakan Erdoğan da, sürekli etnik kökenlere vurgu yaparak, globalizmin amacına hizmet ediyor. Gürcistan'a gidiyor, "Ben de Gürcüyüm, ailem Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir" diyor. Hızını alamıyor, eşinin Arap kökenli olduğundan, dedesiyle arasında geçen şöyle bir diyalogdan söz ediyor: "Dedeme sordum. Biz Türk müyüz, yoksa Laz mı? Dedem, torunum mezarda sana Rabb'ın kim, kitabın ne, peygamberin kim diye soracaklar, kavmin ne diye soru yok". Dahası, KGB'nin Türkiye için uydurduğu 'mozaik' kavramını kullanıyor.  Anadolu'da 30'dan fazla etnik köken sayıyor. Başbakan Erdoğan, bunları yapacağına, gündeme getireceğine, dünyaya ecdadımızın, çok dinli, çok dilli, çok ırklı toplulukları, nasıl bir arada huzur ve güven içerisinde  yaşattı, onu anlatsın. Dünya insanlığı bu örneğe her zamankinden daha çok muhtaçtır. Başbakan Erdoğan ve onun gibi düşünenler için şu gerçeğin altını bir kere daha çizelim. Ve diyelim ki, "Anadolu'da tek bir millet yaşar, farklı bir kimlik yoktur". Bilindiği gibi, milletlerin kimliklerini din, tarih ve coğrafya oluşturur. Öyleyse, bin yıl aynı dine mensup insanların birlikte yaşadığı  Anadolu coğrafyasında, "farklı kimlikler vardır" demek, ancak düşmanın ağzına yakışır. Anadolu'yu geçelim, Anadolu'nun dışında bile Müslüman Türk kimliğini taşıyan topluluklar vardır. Mesela Balkanlarda, Kafkaslarda, Orta Asya'da, Ortadoğu'da. Bu toplulukların dillerinin farklı olması, kimliklerinin farklılığını göstermez. Hz. Mevlana'nın dediği gibi, "aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşan insanlar anlaşabilir". Milletleri millet yapan da bu değil mi?  Dünyada  gerçekten barış isteniyorsa, Müslüman Türk milletinin yapısı örnek alınmalıdır. Said Halim Paşa diyor ki: "Avrupalıların fikir ve inançlarına göre, siyasi birlik, lisan ve mezhep beraberliği ile birbirine bağlı olan kimselerin birleşmesinden meydana gelir. Halbuki Osmanlı siyasi birliği ırk ve lisan birliğine ve hatta çoğu zaman adet ve gelenek birliğine bile sahip değildir. Bu sebeple Osmanlı siyasi birliği, Avrupa Hıristiyan hükümetlerinde olduğu gibi milliyet esasına değil, İslam birliği ve kardeşliği esasına dayanmaktadır. Bazı mütefekkirler, böyle bir siyasi birliğin hakiki ve devamlı olmayacağını iddia ediyorlar. Fakat Osmanlı tarihi, onların bu iddialarını kati olarak yalanlıyor" (Buhranlarımız, s. 27. Cevdet Paşaya göre de, "Avrupalılar, Osmanlı Devleti'nin kurduğu  birliğe, benzer bir birliği hiçbir zaman gerçekleştirememişlerdir. Fransız İhtilali'nden sonra da kavmiyetçilik hastalığı bütün kavimlere bulaşmış ve Avrupalılar, bir bütün olmaktan tamamıyla çıkmışlardır". Birliğin, beraberliğin, kardeşliğin, huzurun , güvenin ve mutluluğun sembolü olmuş böyle bir devletin, yani Osmanlı'nın, küçük bir minyatürü olan Anadolu'da, etnik köken aramak kadar saçma bir iş olamaz. Sözün özü, globalizm ideologları, kimliksizleştirilmiş, aidiyetini yitirmiş  küçük topluluklardan oluşmuş devletçikler, daha doğrusu, devlet adı altında kuklalar istiyorlar. Bu oyunu bozacak tek millet, Müslüman Türk milletidir. Bunu böyle bilelim.