Goldaş: Çin tehdit değil,

Goldaş Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Alınkaya, Çin'e bir tehdit değil potansiyeli yüksek yeni bir pazar olarak bakmak gerektiğini belirterek, "Çin yeni dünya düzeninin en büyük ve en etkili ekonomik güçlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Çin'deki büyük fırsatları yakalamak gerektiğine inanıyoruz" dedi.Alınkaya, Borsa Yatırımcıları Derneği'nin dergisi BORYAD'a yaptığı açıklamada, Çin'i bir tehdit değil, potansiyeli yüksek bir pazar olarak gördüklerini söyledi. Çin'in 1.5 milyara yakın nüfusu içinde yüksek gelire sahip birkaç yüz milyonluk bir tüketici kitlesi bulunduğuna dikkat çeken Alınkaya, Goldaş marka ve ürünleriyle bu pazardan daha fazla pay alabilmek için yeni adımlar attıklarını vurguladı."Şangay dışında bayii mağazaları açmaya başladık"Çin'de şu an Şangay ve Hangzhou Goldaş ve Assorite markalarına ait 7 mağazalarının bulunduğunu ifade eden Alınkaya, Çin'de nüfusu 10 milyonun üzerinde, sanayi ve ticaretin yoğun olduğu 20 büyük şehri kendilerine hedef olarak seçtiklerini kaydetti. Alınkaya, Çin'de yeni mağazalar açmak için çalışmalara başladıklarını belirterek, büyümek için merkez olarak seçtikleri Şangay'ın dışındaki şehirlerde de bayii mağazaları açmaya hazırlandıklarını dile getirdi. Alınkaya, Asya pazarının yanı sıra Ortadoğu pazarında da yatırımlarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.Alınkaya, Goldaş olarak takı sektöründe benzeri olmayan yeni satış stratejileri geliştirdiklerini belirterek, "Silver D'sign ve ChipGold markalarını, mağazaların yanı sıra market, hipermarket, akaryakıt istasyonu gibi farklı satış noktalarında sunduk. Böylece takı ve aksesuar olarak altın, ilk kez mağazanın dışında satılmış oldu" dedi."İMKB'deki tek kuyumculuk şirketiyiz"Rekabette avantaj yakalamak için atılması gereken en önemli adımın kurumsallaşmak olduğunun altını çizen Alınkaya, "Kurumsallaşmanın bir ayağı da halka açılmak. Halka açık şirketler birçok sorumluluk taşıyor. 1999 yılında halka açıldığımızda İMKB'deki tek halka açık kuyumculuk şirketiydik. Halen sektörümüzde İMKB'deki tek şirketiz" diye konuştu.Alınkaya, Türk mücevherat sektörünün Anadolu'nun 5 bin yıllık takı kültüründen beslendiğini ve büyümeye devam ettiğini söyledi. Sektörün Türkiye'nin ihracatında önemli bir paya sahip olduğuna vurgu yapan Alınkaya, Türkiye'nin İtalya'nın ardından dünyanın ikinci büyük takı ihracatçısı olduğunun altını çizdi. Alınkaya, sektörün 2006 yılında 1 milyar 172 milyon doların üzerinde resmi altın takı ve mücevherat ihracatı yaptığını vurguladı. Alınkaya, "Türk mücevherat sektörü önümüzdeki dönemlerde büyümesini kalite, marka ve tasarım yönünde sürdürmeye devam ettirirse, kısa bir süre içinde sektöründe dünya lideri olması kaçınılmaz" dedi.