Gücümüzün farkında mıyız?

Geçtiğimiz hafta sonu Bağımsız Türkiye Partisi Hatay İl Başkanlığının yeni hizmet binası açılış programına katıldık. Çok değerli İlim ve fikir adamı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu hocamızla birlikte katıldığımız açılış nedeniyle gittiğimiz Hatay'da bazı ziyaretlerde bulunduk. 

Bağımsız Türkiye Partisi ekonomi ve sosyal işlerden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu Hatay Doğuş TV stüdyolarında canlı yayın konuğu oldu. Program sunucusu Süleyman Şanlı Beyefendi'nin konuğu olan Sayın Eyercioğlu çok önemli açıklamalarda bulundu. Gerek Doğuş TV ve Doğuş Gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Garip Siper gerek Süleyman Bey gerekse de kamera arkasındaki genç delikanlıların gösterdikleri misafirperverlikten dolayı teşekkür ederiz. 

Hatay'da bir dizi ziyaretlere katıldık ve çok önemli izlenimler elde ettik. Yaptığımız bir ziyarette Hatay'ın önemli bir kanaat önderinin Bağımsız Türkiye Partisi hareketi hakkında yaptığı yorum karşısında çok etkilendim. 

İsmini buradan vermek istemediğim o değerli insanın tespitini paylaşıyorum: 

"Değerli Ömer hocam! Ben sağlığında Haydar Baş hocamızı çok yakından takip ederek fikirlerini zevkle ve heyecanla takip ettim. Bana göre erken bir zamanda kaybettik ama gerek Hüseyin Başkanı gerekse sizin gibi değerli kadrosunu gördükçe atılan tohumların meyve verdiğini görüyorum ve heyecanım bir kat daha artıyor. 

Camianız hakkında bir tespit yapmak istiyorum. Ben yıllarca yurt dışında kaldım. Şimdi de Hatay'da yaşıyorum. Sizler belki içeriden benim gördüğüm şeyleri göremeyebilirsiniz. Batı ülkelerinde siyaset seçim zamanında yoğunlaşır. Bir evde aynı siyasi fikri destekleyen birkaç kişiyi pek nadiren görürsünüz. Kocanın partisi ayrıdır, hanımın partisi ayrıdır. Ya da babanın annenin siyasi görüşü ile çocukların görüşü birbirinden farklıdır. Bu sebeple siyasi yapılar zayıftır. Türkiye'de de durum bundan çok farklı değildir. Bir evde birden fazla siyasi fikre rastlarsınız. Türkiye'de siyasi partiler genelde rant kapısı olarak görüldüğü için iktidara gelince güçlü, iktidardan gidince çoğu zaman yok olurlar. 

Bağımsız Türkiye Partisi'nde durum çok farklıdır. Yaşı kaç olursa olsun bir BTP sempatizanı ya da üyesi gördüğünüz zaman içerisinde bulunduğu ailenin neredeyse bütün fertlerinin BTP'li olduğunu görüyorum. Bu demek oluyor ki girdiğiniz evde 5 kuşak da sizinle aynı fikri taşıyor. Dededen toruna, Bağımsız Türkiye hareketinin gönüllü bir neferi olmuş oluyor. Siyasetinizin aile hayatında bir yaşam tarzı oluşturduğunu görüyoruz. Bu yapı dünyanın hiçbir siyasi hareketinde yoktur. Bu sebeple gelecekte yolunuz çok açıktır. Bizim de sizlere çok ama çok ihtiyacımız var. İyi ki varsınız. Sayın Genel Başkana selamlarımı iletin lütfen…" 

Tespitten sonra BTP'nin bir neferi olduğum için Rabbime çokça şükür ettim. Rahmetli Haydar Baş hocamıza verdiğimiz "Varız" sözünde son nefesimize kadar bizi sabitkadem kılması için niyazda bulundum. Dava arkadaşlarıma bu müjdeyi verirken gücümüzün farkında olmamızın gereğini de hatırlatırım.