Meclis görüşmelerinin sona erdiği günden beri pek çok halk kesiminin özellikle şehit annelerinin feryadları dinmiyor.
Millet iradesinin farklı olduğunu bildikleri halde tam tersi istikamette kararlar alan vekiller, adeta kendi iplerini çektiler.
Özellikle iktidar ortağı partilerin 3.5 yıllık dönemlerinde imza attıkları hiçbir icraattan memnun kalmayan halkımız, AB uyum yasalarında alınan kararlarla hükümete isyan etme noktasındadır.
İşsizliğin had safhaya ulaştığı toplumumuzda vatandaşlar açlık sınırında yaşamaktadırlar.
Vergi üstüne vergi, zam üstüne zam salan hükümet sadece IMF kredilerinin faizine giden bu paralar yüzünden halkı adeta inletmektedir.
Ekonomik kriz ortamına paralel olarak toplumda sosyal sorunlarda da artışların görüldüğü bu koalisyon döneminde zina, hırsızlık, gasp, soygun vs. hadiselerde ciddi patlamalar olmuştur.
Tüm bunların yanında, mahiyeti tam açıklanmayarak, sosyal ve demokratik bir hukuk devletinin hatta tüm problemlerimizin çözümü olarak gösterilen "AB" rüyasıyla halkımız uyutulmaktadır.
Milletin problemlerinin halli için Meclis'te bulunması gerken kadrolar, kısaca hiçbir yaraya merhem olamamış, bugüne kadar bir çözüm sunmadığı gibi var olana da tuz basmıştır.
Muhalefete baktığımızda o da bir önceki dönemin ikdidarı olarak bugünkülerden farklı değildir.
Ama millet, ümidini henüz yitirmemiştir.
BTP'nin Adapazarı mitingini seyrederken izlediğim mahşeri kalabalık bunun ispatıdır. Hiçbir seçim zamanında mevcut siyasilere gösterilmeyen ilgi ve alaka bu yeni kurulan partiye gösterilmektedir.
Demek ki BTP kısa sürede halkın umudu haline gelmiştir.
Yapılan konuşmalara, halkın iştirakine bakıyorum. Sanki, içlerinden, ailelerinden birisi konuşuyordu. Büyük bir zevkle ve gururla onu dinliyor, sözlerine hep bir ağızdan evet-hayır diyerek destek veriyorlar...
Miting sonrası halkla yapılan röportajları izliyorum. Sanki bu partiyi kendileri kurdu, görüşlerini kendileri tespit etti. 7'den 70'e herkes anlatılanları anlamış ve gönülden destek veriyor. Herkes iktidara gelmesi için duacı...
Hele BTP'nin fikir mimarı Prof. Dr.
Haydar Baş hakkında söylenenler.
Mitinglerde onun konuşması özellikle çoşkuyla geçiyor. Plan, proje üzerine kurulu bir konuşma yapan Sn. Baş, milleti için yapmak istediklerini çözüm önerileri ve projelerle halkın sesi olarak anlatıyor.
Anlattığına inanıyor, yapacaklarının azim ve kararlılığı içinde. Projelerine halktan onay almadan milletin desteğini işe katmadan hareket etmiyor.
Herhalde bu sebeplerden BTP'nin düzenlediği mitingler meydanları hınca hınç dolduruyor..
Milletin derdini dert edindiğ için, seçim döneminde ABD'den, AB'den değil de meydanlarda milletten icazet almaya uğraştığı için.
IMF veya Dünya Bankası politikalarını nasıl hayata geçireceğini değil; milletin emeğini, üretime nasıl kazandıracağını projelendirdiği için, diğer partiler gibi sağcı-solcu ya da ikisi ya da hiçbiri değil, milletin partisi olduğu için.
Bu zamana kadar hasreti çekilen sivil, asker, devlet-millet tek bilek tek yürek birlik çağrısını yaptığı için.
Toplumun problemi olan her sahada ciddi çözüm projeleri daha şimdiden hazır olduğu için.
Bu çözüm önerilerinin neticesinde tamamını gerçekleştireceğine inandığım müjdeler sunduğu için,
Ve tüm bunları gerçekleştirecek kukla nitelikli değil, gerçek bir lidere sahip olduğu için.
Kısaca milletin sözcüsü olacak, gerçekten onun vekaletini almaya layık bir parti olduğu için BTP seviliyor ve gün geçtikçe güçleniyor olsa gerek...
Ne dersiniz?