Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 11 Eylül sonrası giderek iç pazara yönelen Körfez sermayesini cezbetmek açısından Türkiye'nin avantajlı bir konuma sahip bulunduğunu kaydetti. Gül, HABA ve Ernst&Young tarafından düzenlenen "Körfez Ülkelerindeki Finansal Kaynaklar" toplantısına gönderdiği mesajda, dünya siyaseti ve ekonomisindeki yeni ufukların Türkiye'yi yatırımcılar açısından fırsatlar vaadeden bir ülke olarak öne çıkardığını belirtti. Sürdürülmekte olan özelleştirme programı, devasa enerji ve altyapı projelerinin Türkiye'yi yabancı yatırımcılar nezdinde çekici bir ülke haline getirdiğini kaydeden Gül, "Bu özellikleriyle değerlendirildiğinde Türkiye, Avrasya'da sermayelerine verimli alanlar arayışında olan yatırımcılar için ideal bir ülke olarak ortaya çıkmaktadır. Dinamik ekonomisi, geniş pazarı, rekabetçi sanayi ve nitelikli işgücüyle Türkiye, yabancı yatırımcılar açısından birçok fırsat sunmaktadır" dedi.
11 Eylül yatırım eğilimini değiştirdi
Coğrafi yakınlık, tarihsel bağlar ve yakın ekonomik ilişkiler göz önüne alındığında Körfez bölgesinde yer alan ülkeleri en olası yatırımcılar olarak değerlendirdiklerini dile getiren Gül, Körfez sermayesinin Arap ülkeleri dışında gerçekleştirmiş olduğu toplam yatırımın 800 milyar ile 1.3 trilyon dolar arasında bulunduğunun tahmin edildiğini ifade etti. Gül, 11 Eylül öncesi dönemde yüzde 80'i ülke dışına yüzde 20'si iç pazarlara yönelen Körfez ülkeleri sermayesinin yatırım eğiliminin, 11 Eylül sonrasında tersine döndüğünü ifade etti.
İslami bankacılık
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, islami bankacılığın dünya finans piyasasında hızlı şekilde yeni bir güç haline dönüştüğünü, ABD, İngiltere, Fransa ve İsviçre'nin tanınmış ticari bankalarının, yatırım imkanları arayışında olan bölge sermayesini çekmek amacıyla kendi islami bankacılık birimlerini geliştirmekte olduğunu belirtti.
11 Eylül yatırım eğilimini değiştirdi
Coğrafi yakınlık, tarihsel bağlar ve yakın ekonomik ilişkiler göz önüne alındığında Körfez bölgesinde yer alan ülkeleri en olası yatırımcılar olarak değerlendirdiklerini dile getiren Gül, Körfez sermayesinin Arap ülkeleri dışında gerçekleştirmiş olduğu toplam yatırımın 800 milyar ile 1.3 trilyon dolar arasında bulunduğunun tahmin edildiğini ifade etti. Gül, 11 Eylül öncesi dönemde yüzde 80'i ülke dışına yüzde 20'si iç pazarlara yönelen Körfez ülkeleri sermayesinin yatırım eğiliminin, 11 Eylül sonrasında tersine döndüğünü ifade etti.
İslami bankacılık
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, islami bankacılığın dünya finans piyasasında hızlı şekilde yeni bir güç haline dönüştüğünü, ABD, İngiltere, Fransa ve İsviçre'nin tanınmış ticari bankalarının, yatırım imkanları arayışında olan bölge sermayesini çekmek amacıyla kendi islami bankacılık birimlerini geliştirmekte olduğunu belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.