3 Nisan 2003’te o zamanlar başbakan koltuğunda oturan Abdullah Gül, zamanın ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 9 maddelik gizli bir anlaşma yapıyor. Bu tarihten yaklaşık bir buçuk ay sonra Vatan gazetesi yazarı Sedat Sertoğlu’yla yaptığı görüşmede şunları söylüyor;
“Ben bu gezileri yapmadan önce şimdi senin oturduğun koltukta, ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki. Powell, Suriye’ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var.” (Vatan, 24 Mayıs 2005)
Abdullah Gül’ün o yıllarda “bir sürü gizli gelişme var” dediği olaylar ve yaptığı anlaşma gerçeğe döndü. Bu gerçeğin altında Abdullah Gül her ne kadar “Son 50 yılda dünya barışı için ABD evlatlarını feda etti” dese de, haçlı ABD ve AB’nin akıttığı Müslüman kanı, kirlettiği namuslar, talan edilen bir İslam coğrafyası var.
Gül’e göre dünya barışı için evlatlarını feda eden ABD’nin askerleri geçtiğimiz Şubat ayında Afganistan’da, Kur’an’ı yakmış, katlettikleri Müslümanların üzerine pislemişlerdi. Dünya barışı için mücadele eden (!) ABD, tepkiler üzerine olaylara karışan askerleri yargıladı. Sonuç? Olaylara karışan dokuz Amerikan askerine idari ceza verildi, adli kovuşturma yapılmayacak. “Kadim dostun” adaleti işte…
9 maddeye dönersek, bu saatten sonra inkar edilse bile bu maddeler hayata geçmiştir…
1–Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacak.
2–PKK’ya karşı Türkiye’nin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için, ABD askeri makamlarına bilgi verilecek.
3–Türkiye, ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekâtlara, üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlik verecek.
4–Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD’nin uygun gördüğü sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlandırılacak.
5–Irak’ın kuzeyinde kurulan Kürt oluşumu, Türkiye tarafından resmen tanınacak.
6–Af Yasası, PKK yöneticilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek.
7–Türkiye dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter yapısını devrederek federasyona geçecek. Bu anlamda “kamu reformu yasası” çıkarılacak.
8–Yunanistan’la sorunlar çözülecek. Kıbrıs’ta Annan Planı kabul edilecek. Ege’de Yunan taleplerine esnek bir tutum takınılacak.
9–Türkiye’nin, Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek. Sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak”. (Bkz. Çuvaldaki Müttefik, A. Erimhan, s. 376).
Basit olarak bu 9 maddenin sağlamasını yapalım…
1-Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, sınır ötesi harekât için “Amerika’nın rızası gerek” dedi.
2-Milyonlarca dolar ödenerek ABD ve İsrail’den terörist hareketlerin önceden tespit etmek için alınan insansız hava uçakları zaten bu bilgileri otomatikman veriyor.
3-Türkiye’de şu an bilinen 28 NATO üssü var. En son komutası, anahtarı bizde olacak diye millete yutturulan ama hiçbir etkinliğimiz olmadığı bizzat yetkili ağızlardan beyan edilerek açılan ve orta doğuyu kontrol altında tutacak olan “Kürecik” radar üssünü biliyorsunuz…
4-Komutanlar içerde. Paran varsa; Babam sağ olsun. Yoksa “Vatan sağ olsun”. Düşürülen uçağımızın içindeki şehitleri çıkaracak bir donanımımız bile yok…
5-Ahmet Davutoğlu; “Barzani, benim ağabeyimdir.”
6-Habur’da: “pişman olduğunuz için mi geldiniz.” Hayır. Yaz kızım! Bunlar ne dediklerini bilmiyor. Pişman olmuşlar ama belli etmiyorlar. O yüzden beraatlarına…
7-Erdoğan’ın partisi “özerk bölge” planlaması yapıyor, Kılıçdaroğlu “benim projemi uygulamış olacaklar” diyor! Meclis açılıyor, bakalım torbadan ne çıkacak!
8-Yunan 16 adamıza bayrağını dikti. Rumlar, İsrail ile petrol çıkarıyor…
9-Devlet kasasında yaklaşık 4 trilyon harcanarak ”Tecavüz adası” olarak bilinen Akdamar’daki kilise onarılıp açıldı. 2 metrelik haçı Ermeniler getirip, taktı. Kapılar açıldı, maçlar izlendi. Azerbaycan bayrakları polis zoruyla toplatıldı. Sonuçta “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı da siz alın” oldu.
Sonuç olarak; İktidar icraatlarının arkasında. Erdoğan, ben BOP eş başkanıyım ve bir görevim var” diyor. Abdullah Gül; “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek” diyor. Muhalefet, iktidarın arkasında duruyor. Halk ise Alex, Kocaman düellosunun sonucunu merak ederken, Burak’ın, Beşiktaş’ın üç puanına çalıp, çalmadığını tartışıyor…
“Ben bu gezileri yapmadan önce şimdi senin oturduğun koltukta, ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki. Powell, Suriye’ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var.” (Vatan, 24 Mayıs 2005)
Abdullah Gül’ün o yıllarda “bir sürü gizli gelişme var” dediği olaylar ve yaptığı anlaşma gerçeğe döndü. Bu gerçeğin altında Abdullah Gül her ne kadar “Son 50 yılda dünya barışı için ABD evlatlarını feda etti” dese de, haçlı ABD ve AB’nin akıttığı Müslüman kanı, kirlettiği namuslar, talan edilen bir İslam coğrafyası var.
Gül’e göre dünya barışı için evlatlarını feda eden ABD’nin askerleri geçtiğimiz Şubat ayında Afganistan’da, Kur’an’ı yakmış, katlettikleri Müslümanların üzerine pislemişlerdi. Dünya barışı için mücadele eden (!) ABD, tepkiler üzerine olaylara karışan askerleri yargıladı. Sonuç? Olaylara karışan dokuz Amerikan askerine idari ceza verildi, adli kovuşturma yapılmayacak. “Kadim dostun” adaleti işte…
9 maddeye dönersek, bu saatten sonra inkar edilse bile bu maddeler hayata geçmiştir…
1–Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacak.
2–PKK’ya karşı Türkiye’nin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için, ABD askeri makamlarına bilgi verilecek.
3–Türkiye, ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekâtlara, üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlik verecek.
4–Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD’nin uygun gördüğü sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlandırılacak.
5–Irak’ın kuzeyinde kurulan Kürt oluşumu, Türkiye tarafından resmen tanınacak.
6–Af Yasası, PKK yöneticilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek.
7–Türkiye dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter yapısını devrederek federasyona geçecek. Bu anlamda “kamu reformu yasası” çıkarılacak.
8–Yunanistan’la sorunlar çözülecek. Kıbrıs’ta Annan Planı kabul edilecek. Ege’de Yunan taleplerine esnek bir tutum takınılacak.
9–Türkiye’nin, Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek. Sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak”. (Bkz. Çuvaldaki Müttefik, A. Erimhan, s. 376).
Basit olarak bu 9 maddenin sağlamasını yapalım…
1-Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, sınır ötesi harekât için “Amerika’nın rızası gerek” dedi.
2-Milyonlarca dolar ödenerek ABD ve İsrail’den terörist hareketlerin önceden tespit etmek için alınan insansız hava uçakları zaten bu bilgileri otomatikman veriyor.
3-Türkiye’de şu an bilinen 28 NATO üssü var. En son komutası, anahtarı bizde olacak diye millete yutturulan ama hiçbir etkinliğimiz olmadığı bizzat yetkili ağızlardan beyan edilerek açılan ve orta doğuyu kontrol altında tutacak olan “Kürecik” radar üssünü biliyorsunuz…
4-Komutanlar içerde. Paran varsa; Babam sağ olsun. Yoksa “Vatan sağ olsun”. Düşürülen uçağımızın içindeki şehitleri çıkaracak bir donanımımız bile yok…
5-Ahmet Davutoğlu; “Barzani, benim ağabeyimdir.”
6-Habur’da: “pişman olduğunuz için mi geldiniz.” Hayır. Yaz kızım! Bunlar ne dediklerini bilmiyor. Pişman olmuşlar ama belli etmiyorlar. O yüzden beraatlarına…
7-Erdoğan’ın partisi “özerk bölge” planlaması yapıyor, Kılıçdaroğlu “benim projemi uygulamış olacaklar” diyor! Meclis açılıyor, bakalım torbadan ne çıkacak!
8-Yunan 16 adamıza bayrağını dikti. Rumlar, İsrail ile petrol çıkarıyor…
9-Devlet kasasında yaklaşık 4 trilyon harcanarak ”Tecavüz adası” olarak bilinen Akdamar’daki kilise onarılıp açıldı. 2 metrelik haçı Ermeniler getirip, taktı. Kapılar açıldı, maçlar izlendi. Azerbaycan bayrakları polis zoruyla toplatıldı. Sonuçta “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı da siz alın” oldu.
Sonuç olarak; İktidar icraatlarının arkasında. Erdoğan, ben BOP eş başkanıyım ve bir görevim var” diyor. Abdullah Gül; “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek” diyor. Muhalefet, iktidarın arkasında duruyor. Halk ise Alex, Kocaman düellosunun sonucunu merak ederken, Burak’ın, Beşiktaş’ın üç puanına çalıp, çalmadığını tartışıyor…
Akın Aydın / diğer yazıları
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024