Güldede ile Gülçocuklar

Peygamberimiz Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm, "Bütün çocuklar müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları sonra anaları ve babaları Hıristiyan, Yahûdi yapar" sözü ile müslümanlığın yerleştirilmesinde ve yok edilmesinde en önemli işin, gençlikte olduğunu bildiriyor. Eğer çocuğa akıl bâliğ olduğu hâlde, bilmesi gereken imân bilgileri öğretilmemiş ise bu çocuk mürted olur. Dinden çıkar. Çocuklarına imânı, İslâmı öğretmeyen analar babalar, çocuklarını müslüman olmaktan mahrûm etmiş, kâfir olmalarına sebebiyet vermiş olurlar. Çocukları ile birlikte, kendileri de Cehennem'de bunun cezâsını, azabını çekerler. Namazları, oruçları ve hacca gitmeleri kendilerini bu azâbdan kurtaramaz.

O hâlde, her Müslümanın birinci vazifesi, evlâdına islâmiyeti ve Kur'ân-ı Kerîm'i öğretmektir. Evlâd, büyük nimettir. Nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider.

İslâm düşmanları da, bu mühim noktayı anladıkları içindir ki, asrımızın en tehlikeli dinsizlik ocakları, "Gençliğin ele alınması birinci hedefimizdir. Çocukları dinsiz olarak yetiştirmeliyiz" diyorlar. Bunlar, İslâmiyeti yok etmek ve Allahü teâlânın emirlerinin öğretilmesini ve yaptırılmasını engellemek için de, "Gençlerin kafalarını yormamalıdır. Din bilgilerini büyüyünce kendileri öğrenirler" şeklinde kaçamak cevaplar veriyorlar. Maksatları o yaşa kadar bu bahane ile öğrenmelerine mâni olmakdır. Daha sonra ise çeşitli gâileler sebebiyle, çocuğun bunları öğrenmesi zordur.

Bunları asla unutmayınız ve aklınızdan çıkarmayınız... Din eğitimi veren ve Kur'ân-ı Kerîm okumayı öğreten yerlere ve okullara dört elle sarılınız, bunlara sahip çıkınız ve sayılarını artırınız! Bu duygu ve düşünceler ile sizleri bir kerre daha selâmlıyor; bu ikinci basamak yarışmanın da yavrularımıza hayırlar getirmesini diliyor ve hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum...

Allahü teâlâya emanet olunuz!..

Ali Kayıkçı