Bir otlakta beraber yaşayan üç öküz varmış. Bu hayvanların biri sarı, biri kara, diğeri de alaca renkliymiş. Bunlar, her zaman birbirine arka vererek otlarlar ve birbirinden ayrılmazlarmış. Kurt, bunları yemek için can atmakla beraber yanlarına yaklaşamıyormuş. Bunun üzerine, gayesine erişmek için bunların arasını açmayı düşünmüş.
Bir gün alacalı öküz diğerlerinden uzakta iken, sarı ve kara öküzün yanlarına sokulmuş, "Siz ne kadar hoş ve güzelsiniz! Fakat bu alacalı arkadaşınız sizin aranıza hiç yakışmıyor" demiş. Diğerleri bu sözü tasdik edince kurt, "Bunu aranızdan uzaklaştırın" demiş. Onlar, bu işin çaresini sorunca, "Siz bana yardımcı olursanız ben onu sizden uzaklaştırırım" cevabını vermiş. Kimi, arkadaşının boynundan kimi, ayaklarından bastırarak kurda yardımcı olmuşlar. Kurt, büyük bir iştiha ile alacalı öküzü parçalamış.
Bir başka gün, karnı acıkan kurt, iki öküz birbirinden biraz uzak iken sarı öküze yaklaşmış, "Senin rengin ne kadar da güzel, ama arkadaşının rengi siyah, o senin yanına hiç yakışmıyor" demiş. Onun da yardımı ile kara öküzü parçalamış. Sonunda sarı öküzün karşısına dikilmiş ve hiçbir hileye lüzum görmeden doğrudan doğruya "Merhaba akşam yemeğim!" demiş. Sarı öküz, işin vahametinin farkına varmış. Ama artık iş işten geçmiş, yapacak bir şey kalmamış. Çaresizlik içinde şöyle mırıldanmış:
"Aslında biz, alacalı öküzü yedirdiğimiz gün yenilmiş ve bu sonucu hak etmiştik."
***
Bugün, Büyük Ortadoğu Projesi'nin mimarlarının topraklarımız üzerinde hesabı var.
Bunu saklamıyorlar.
Bu milletin bir olunca neler yapabildiğini Çanakkale'de gördükleri için, bu milleti birbirine düşürmeye çalışıyorlar.
Bu yüzden, Aleviyle Sünni'nin, Türk'le Kürt'ün arasına ayrılık tohumları atıyorlar.
Ülkemizde de BOP'a eşbaşkan olan ya da gönülden destekleyenler, bu milleti birbirine düşürme hesabı güdüyor.
Biri çıkıyor, Alevilere "dinsiz" diyor.
Biri çıkıyor, "En iyi Kürt ölü Kürt'tür" diyor.
Örnekler çoğaltılabilir.
(Bir kez daha belirtmekte fayda var ki: Türkü Kürdü Lazı Çerkezi Alevisi Sünnisi bu milletin kendisidir. Çanakkale bunun en iyi örneğidir).
Ne güzel demiş Yunus Emre:
"Bölüşerek tok oluruz,
Bölünerek yok oluruz."
Bizler ise yok olmak istemiyorsak bu oyunların mimarlarına ve içimizdeki bu ajanlara ancak bir olarak engel olur ve gerekli dersi veririz.
Bir olmaya her zamankinden çok ihtiyacımız var.
***
Birlik fedakârlık gerektirir.
Bencillikle birlik, beraber olamaz.
Yani, "önce ben" diyen kumarbaz Keynes'in modelini (Kapitalizm) benimseyenler değil, "önce insan" diyen Milli Ekonomi Modeli'ni benimseyenler ancak birlik ve beraberliğe vesile olabilir.
Her vatandaşına vatandaşlık maaşı verecek olan Milli Ekonomi Modeli ancak bir bilek bir yürek eder bizleri.
Ancak, Alevi'siyle Sünni'sinin Ehl-i Beyt paydasında bir olduğunu uluslararası kongrelerde ve de binlerce sayfalık eserlerinde kanıtlayan Prof. Dr. Haydar Baş "birlik" diyebilir.
Milletçe "bir" olmamız içinse önce yönetenlerin birlik diyebilmesi, bunun derdini çekmesi gerekir.
BOP eşbaşkanlarını başımızda tutmaya devam edersek, bu ülkede birlik göremeyiz.
Bir olmamız için uğraşan Prof. Dr. Haydar Baş'ı başa taşırsak, nihayet birlik, kardeşlik görebiliriz.
Bir gün alacalı öküz diğerlerinden uzakta iken, sarı ve kara öküzün yanlarına sokulmuş, "Siz ne kadar hoş ve güzelsiniz! Fakat bu alacalı arkadaşınız sizin aranıza hiç yakışmıyor" demiş. Diğerleri bu sözü tasdik edince kurt, "Bunu aranızdan uzaklaştırın" demiş. Onlar, bu işin çaresini sorunca, "Siz bana yardımcı olursanız ben onu sizden uzaklaştırırım" cevabını vermiş. Kimi, arkadaşının boynundan kimi, ayaklarından bastırarak kurda yardımcı olmuşlar. Kurt, büyük bir iştiha ile alacalı öküzü parçalamış.
Bir başka gün, karnı acıkan kurt, iki öküz birbirinden biraz uzak iken sarı öküze yaklaşmış, "Senin rengin ne kadar da güzel, ama arkadaşının rengi siyah, o senin yanına hiç yakışmıyor" demiş. Onun da yardımı ile kara öküzü parçalamış. Sonunda sarı öküzün karşısına dikilmiş ve hiçbir hileye lüzum görmeden doğrudan doğruya "Merhaba akşam yemeğim!" demiş. Sarı öküz, işin vahametinin farkına varmış. Ama artık iş işten geçmiş, yapacak bir şey kalmamış. Çaresizlik içinde şöyle mırıldanmış:
"Aslında biz, alacalı öküzü yedirdiğimiz gün yenilmiş ve bu sonucu hak etmiştik."
***
Bugün, Büyük Ortadoğu Projesi'nin mimarlarının topraklarımız üzerinde hesabı var.
Bunu saklamıyorlar.
Bu milletin bir olunca neler yapabildiğini Çanakkale'de gördükleri için, bu milleti birbirine düşürmeye çalışıyorlar.
Bu yüzden, Aleviyle Sünni'nin, Türk'le Kürt'ün arasına ayrılık tohumları atıyorlar.
Ülkemizde de BOP'a eşbaşkan olan ya da gönülden destekleyenler, bu milleti birbirine düşürme hesabı güdüyor.
Biri çıkıyor, Alevilere "dinsiz" diyor.
Biri çıkıyor, "En iyi Kürt ölü Kürt'tür" diyor.
Örnekler çoğaltılabilir.
(Bir kez daha belirtmekte fayda var ki: Türkü Kürdü Lazı Çerkezi Alevisi Sünnisi bu milletin kendisidir. Çanakkale bunun en iyi örneğidir).
Ne güzel demiş Yunus Emre:
"Bölüşerek tok oluruz,
Bölünerek yok oluruz."
Bizler ise yok olmak istemiyorsak bu oyunların mimarlarına ve içimizdeki bu ajanlara ancak bir olarak engel olur ve gerekli dersi veririz.
Bir olmaya her zamankinden çok ihtiyacımız var.
***
Birlik fedakârlık gerektirir.
Bencillikle birlik, beraber olamaz.
Yani, "önce ben" diyen kumarbaz Keynes'in modelini (Kapitalizm) benimseyenler değil, "önce insan" diyen Milli Ekonomi Modeli'ni benimseyenler ancak birlik ve beraberliğe vesile olabilir.
Her vatandaşına vatandaşlık maaşı verecek olan Milli Ekonomi Modeli ancak bir bilek bir yürek eder bizleri.
Ancak, Alevi'siyle Sünni'sinin Ehl-i Beyt paydasında bir olduğunu uluslararası kongrelerde ve de binlerce sayfalık eserlerinde kanıtlayan Prof. Dr. Haydar Baş "birlik" diyebilir.
Milletçe "bir" olmamız içinse önce yönetenlerin birlik diyebilmesi, bunun derdini çekmesi gerekir.
BOP eşbaşkanlarını başımızda tutmaya devam edersek, bu ülkede birlik göremeyiz.
Bir olmamız için uğraşan Prof. Dr. Haydar Baş'ı başa taşırsak, nihayet birlik, kardeşlik görebiliriz.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018