PKK KONGRA-GEL tekrar harekete geçmiştir. Eylemler Haziran'da yeni saldırılar şeklinde başlamış bulunmaktadır. Bu durumu dostumuz ve müttefikimiz Almanya'da yayınlanan PKK Gazetesi yazmaktadır. Öcalan'ın emirleri oraya sansürsüz getirilmektedir. Batı dünyası her zamanki gibi bize kancıklık yapmaktadır. PKK (KONGRA-GEL) örgütleri, AB'de terör örgütleri olarak kabul edilmelerine rağmen, Almanya'da ve Batı'da faaliyetlerine devam etmektedirler. Öcalan hapishaneden onların durumunu idare etmeye çalışmaktadır. Dost Almanya Türkiye'ye karşı bu oyunları oynamaktadır. Türkiye ise AB'den gelen istekleri adeta bir emir şeklinde mütalaa etmekte ve onları devamlı olarak yerine getirmeye çalışmaktadır.
AB'nin Türkiye'den istekleri
AB'nin Türkiye'den istekleri bitmez tükenmez niteliktedir. Şimdiye kadar yeni yasalarla dolu tam 7 paket ülkemize istek gönderildi. Şimdi de 8. pakette, özellikle aşağıdaki konulara dikkat çekmektedir. Bu İsteklere uygun olarak:
1 - Güneydoğu illerinde Kürtçe kurslar açılmaktadır,
2 - Devlet TV'sinde Kürtçe yayınlara başlanmış bulunmaktadır,
3 - Özel televizyonlarda ilk Kürtçe klibi kim yayınlayacak diye adeta yarış haline girilmektedir,
4 - Leyla Zana ve arkadaşlarının serbest bırakılması temin edilmiş bulunmaktadır,
5 - Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yerel seçim listelerinin düzenlemesine kimse aldırmamaktadır,
6 - Güneydoğu halkı artık OHAL'siz yaşamaktadır,
7 - Sinemalar - tiyatrolar dolup taşmaktadır,
8 - Alışveriş merkezleri büyük Plazalar yeniden kurulmaktadır,
9 - Teker teker çözülen bu sorunlardan artık korkulmamaktadır. Ancak Almanya'dan yapılan bu geniş kapsamlı isteklerin iyi bir analizinin yapılması da ayrıca gerektirmektedir.
ABD ve PKK (KONGRA-GEL) ilişkileri
Irak'ın içinde ve dolayısıyla komşu devletlerde ABD'nin işgaliyle büyük kargaşalar husule gelmektedir. ABD askerleri Irak'ta, tam bir batağın içinde bulunmaktadır. Orası şu anda adeta büyük bir Kurtuluş savaşı -Terör karışımı, merkezine dönüşmüş bulunmaktadır. ABD çare aramaktadır. Çare bakımından şu anda Kuzey Irak'ta üç değişik strateji tartışılmaktadır:
1 - ABD birliklerinin tamamen kendileri için "Dost Kürt" Toraklarına dönmesi ve çekilmesi, ülkenin diğer kısmını ise Sünni-Şii Iraklılara bırakması düşüncesi ile
2 - Türk askerinin Irak'a davet edilmesi ve ABD ile birlikte Irak'ın idaresinin paylaşılması,
3 - Irak'ı idare etme hususunda NATO'ya ve özellikle Türkiye'ye özel görev verilmesi.
Seçeneklerin getirecekleri ve götürecekleri
İlk seçenek olarak ortaya konan seçenekte, ABD'in Kuzey Irak'a çekilmesi ile, büyük bir ihtimalle kayıplarını azaltacaktır. Ama Güney Irak'taki durumda da ne olacağı pek belli değildir. ABD Güneyden çekilirse orası kolayca İran'ın kontrolü altına girebilir. O takdirde de istenenlerin tam tersi gelişmeler zuhur edebilir.
İkinci seçenekte ise, Türkiye'nin asker göndermesi gerekecektir.
Zaten Türkiye'ye verilen kredi tartışmaları içinde herhalde bu konu da devamlı olarak aktüel tutulmaktadır. Son günlerde Kuzey Irak Kürt idari lobisinde "ABD bizi satıyor mu" sesleri ve telaşı devamlı olarak yükselmektedir.
Pentagon'un üs talepleri - Tony Blair'in Irak'a Türk askeri talebinde bulunması ve sonunda da Washington - Ankara hattının, devamlı olarak pazarlıklara çalışması bunu ispatlamaktadır. Ama her iki seçenekte de PKK'ya yer verilmemektedir. Acaba ABD PKK KONGRA-GEL'i kanatları altına alıp, ileride bize karşı koz olarak mı kullanmak isteyecektir? Çünkü şu anda onun hakkında herhangi bir işlem söz konusu olmamaktadır.
Kuzey Irak Kürt meselesinde de yavaş olmakla beraber denge, Türkiye'nin lehine doğru gitmektedir. En azından şimdiki görünüş böyle mütalaa edilmektedir.
Ancak bu ayın içinde İstanbul'da NATO zirve toplantısı yapılacaktır. Orada alınacak kararlar sadece Irak'ı ve Türkiye'yi değil, tüm Dünyayı yakından ilgilendirmektedir. Bu toplantıların kararları Dünya tarihini değiştirecek ağırlıkta ve özellikte olabilir! Yukarıdaki gelişmeler böyle seyretmektedir. Fakat batıda ve özellikle Almanya'da tam tersi olaylar olmaktadır.
AB'nin Türkiye'den istekleri
AB'nin Türkiye'den istekleri bitmez tükenmez niteliktedir. Şimdiye kadar yeni yasalarla dolu tam 7 paket ülkemize istek gönderildi. Şimdi de 8. pakette, özellikle aşağıdaki konulara dikkat çekmektedir. Bu İsteklere uygun olarak:
1 - Güneydoğu illerinde Kürtçe kurslar açılmaktadır,
2 - Devlet TV'sinde Kürtçe yayınlara başlanmış bulunmaktadır,
3 - Özel televizyonlarda ilk Kürtçe klibi kim yayınlayacak diye adeta yarış haline girilmektedir,
4 - Leyla Zana ve arkadaşlarının serbest bırakılması temin edilmiş bulunmaktadır,
5 - Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yerel seçim listelerinin düzenlemesine kimse aldırmamaktadır,
6 - Güneydoğu halkı artık OHAL'siz yaşamaktadır,
7 - Sinemalar - tiyatrolar dolup taşmaktadır,
8 - Alışveriş merkezleri büyük Plazalar yeniden kurulmaktadır,
9 - Teker teker çözülen bu sorunlardan artık korkulmamaktadır. Ancak Almanya'dan yapılan bu geniş kapsamlı isteklerin iyi bir analizinin yapılması da ayrıca gerektirmektedir.
ABD ve PKK (KONGRA-GEL) ilişkileri
Irak'ın içinde ve dolayısıyla komşu devletlerde ABD'nin işgaliyle büyük kargaşalar husule gelmektedir. ABD askerleri Irak'ta, tam bir batağın içinde bulunmaktadır. Orası şu anda adeta büyük bir Kurtuluş savaşı -Terör karışımı, merkezine dönüşmüş bulunmaktadır. ABD çare aramaktadır. Çare bakımından şu anda Kuzey Irak'ta üç değişik strateji tartışılmaktadır:
1 - ABD birliklerinin tamamen kendileri için "Dost Kürt" Toraklarına dönmesi ve çekilmesi, ülkenin diğer kısmını ise Sünni-Şii Iraklılara bırakması düşüncesi ile
2 - Türk askerinin Irak'a davet edilmesi ve ABD ile birlikte Irak'ın idaresinin paylaşılması,
3 - Irak'ı idare etme hususunda NATO'ya ve özellikle Türkiye'ye özel görev verilmesi.
Seçeneklerin getirecekleri ve götürecekleri
İlk seçenek olarak ortaya konan seçenekte, ABD'in Kuzey Irak'a çekilmesi ile, büyük bir ihtimalle kayıplarını azaltacaktır. Ama Güney Irak'taki durumda da ne olacağı pek belli değildir. ABD Güneyden çekilirse orası kolayca İran'ın kontrolü altına girebilir. O takdirde de istenenlerin tam tersi gelişmeler zuhur edebilir.
İkinci seçenekte ise, Türkiye'nin asker göndermesi gerekecektir.
Zaten Türkiye'ye verilen kredi tartışmaları içinde herhalde bu konu da devamlı olarak aktüel tutulmaktadır. Son günlerde Kuzey Irak Kürt idari lobisinde "ABD bizi satıyor mu" sesleri ve telaşı devamlı olarak yükselmektedir.
Pentagon'un üs talepleri - Tony Blair'in Irak'a Türk askeri talebinde bulunması ve sonunda da Washington - Ankara hattının, devamlı olarak pazarlıklara çalışması bunu ispatlamaktadır. Ama her iki seçenekte de PKK'ya yer verilmemektedir. Acaba ABD PKK KONGRA-GEL'i kanatları altına alıp, ileride bize karşı koz olarak mı kullanmak isteyecektir? Çünkü şu anda onun hakkında herhangi bir işlem söz konusu olmamaktadır.
Kuzey Irak Kürt meselesinde de yavaş olmakla beraber denge, Türkiye'nin lehine doğru gitmektedir. En azından şimdiki görünüş böyle mütalaa edilmektedir.
Ancak bu ayın içinde İstanbul'da NATO zirve toplantısı yapılacaktır. Orada alınacak kararlar sadece Irak'ı ve Türkiye'yi değil, tüm Dünyayı yakından ilgilendirmektedir. Bu toplantıların kararları Dünya tarihini değiştirecek ağırlıkta ve özellikte olabilir! Yukarıdaki gelişmeler böyle seyretmektedir. Fakat batıda ve özellikle Almanya'da tam tersi olaylar olmaktadır.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006