logo
25 AĞUSTOS 2025

Günümüzün asıl problemi insan -2-

17.08.2025 00:00:00

Daha önce kaleme aldığımız makalelerde ısrarla vurguladığımız bir mevzu var; o da insanın manevî bir arayış içerisinde olmasıdır.

İnsanın özünde "ben" diye tarif olunan bir kişiliği var. Şu anda unutulan, inkar edilen, onunla birlikte onu huzura, saadete, huzura, mutluluğa kavuşturan yollardan kopmuş insan. Hep dış dünyasıyla meşgul oluyor. İçinde bir oluşa hasret. 

Bugün insanlığı meşgul eden şeylere bakın. İnsanın kendini tatmin etmek için gösterdiği gayretlere bakın. 

Bütün bu gibi faaliyetlerle insanoğlu aslında kendini arıyor. Bir güzeli arıyor. Rabbını arıyor. 

Ama işin farkında değil. Mevlana'mız bunu çok güzel ifade ediyor: "İnsanoğlu öyle bir güzel ses duydu ki Elest Meclisi'nde, o Rabbının sesini, Allah'ın sesini... Şimdi o güzel sesi arıyor." 

Bütün musıki dallarında dikkat ederseniz biz hep bu sesi arıyoruz. Bir ses diyoruz, "bu bize aittir." Biraz dinliyoruz, "Hayır! Bu değil" diyoruz.

Niye? Çünkü başlangıçta, "O'dur" diye bize Cenab-ı Hakk'ı hatırlatan o nefhanın, biraz ilerledikçe, biraz zaman geçtikçe beşerî bir sıfat olduğunu anlıyoruz, "bu da değilmiş" diyoruz. Hemen ondan vazgeçiyoruz. Kısaca insan ruhu devamlı bir koşuş içerisinde, bir koşuş halindedir.

İşte bugün kabul etsek de etmesek de insan, kendine ait meseleleri çözmek istiyor. İyi bir insan doktorudur günümüzün ihtiyacı.

Şöyle bir olay da var: Psikiyatrinin sahasıdır psikiyatrik olaylar, hastalıklar. Ama bizde psikolojik ve psikiyatrik sahaya girdiğinizde ruhu tanımayan bir dünya, bir tıp dalı görürsünüz. 

"Ruh nedir?" diyorsunuz. "Organizmanın hadiseler karşısında tepkisidir" cevabını veriyor. 

"Organizmanın olaylar karşısında tepkisidir" diye insanı tanımlayan bir ilim, insana kendini anlatamaz, insanı anlatamaz. Bu ilim dalı da insanın muhtaç olduğu sıhhati insana veremez. 

Onun için insanı ilaçlarla uyuşturarak tedavi etmeye çalışıyorlar. Mesele insanın dimağını uyuşturarak onu bir noktalara taşımak değildir. 

Ona geldiği yeri, geldiği kökü, özü tanıtarak onu kendine kavuşturmaktır; bugün insanlığın asıl meselesi budur. 

Bugün biz, bunu arıyoruz. Batı bunu arıyor. Uzakdoğu'su bunu arıyor. Şark dünyası bunu arıyor. İşte böyle bir anlayışla insanoğlu, "kim çözerse ben onun yanında olurum" diyor. Bugün hakikatte zımnen insanlığın verdiği mesaj budur.

Hak hesabına kazanılmış insan

Dikkat edilirse, biz yazılarımızda, sohbetlerimizde insanı merkeze alan bir anlayış ortaya koyuyoruz. 

Çünkü insanı tanımadan, insanı anlamadan insanla ilgili hiçbir meseleyi çözmek mümkün değil. 

Yine biz şöyle bir tespitte bulunmuştuk: "İnsanı kendi yararına ve Hak hesabına, Hak adına kazanmak." Mutmain olmuş insanı tarif ederken; kendi yararına ka-zanılmış, Hak adına kazanılmış bir insan modelinden bahsediyoruz.

Bugün insanlığın huzuru, saadeti, mutluluğu için "kalkınma" diye bir maddi problemden bahsediliyor. Zannediliyor ki biz, insanı çok fazla doyurduk mu, çok fazla giydirdik mi, çok fazla ev yaptık mı, çok fazla altına araba verdik mi o insan mutlu olacak. 

Ben diyorum ki, bu çok yanlış. Bunlar olmasın, demiyoruz. Elbette bunların insanın hayatında yeri ve değeri vardır. Veya insanın kullandığı malzemeleri siz son derece mükemmel, teknik araç ve gereçlerle donattığınız zaman, onun hukuk düzenini mükemmel hale getirdiğiniz zaman, onun sistematiğini geliştirdiğiniz zaman, mutlu olacağı zannı var, vehmi var bugün. 

Bu, niçin böyle oldu? Evvela buradan hareketle bir meseleyi gündem etmemiz lazım. Ve ondan sonra bizim ifademizin ne demek olduğunu anlatalım.

Müslüman kimliği özel bir kimliktir

Batıda felsefe olarak insanlar bir yere konulur. İnsana layık olan, insana gerekli olanları düşünmek yerine bir düzen düşünülür. Bir sistem, bir ideoloji düşünülür. Bu, felsefenin gereğidir. 

Kendinize göre bir dünya ortaya koyarsınız. O dünyada sizin kendinize göre insanın bir yeri vardır. İnsan koyduğunuz donelerde bir değerdir. O ölçülerde bir varlıktır. 

Artık siz ona ne kadar faziletten, merhametten, adaletten vs. vermeye çalışıyorsanız, veya sizin dünyanızda adalet neyse, sizin dünyanızda merhamet neyse, sizin dünyanızda şefkat neyse, sizin dünyanızda eşitlik neyse, o felsefi olarak aktarmaya çalıştığınız dünyada da odur. İşte "adalet" dendiği zaman, o dünyadaki adalettir. "Saadet" dendiği zaman o dünyadaki saadettir. (Prof. Dr. Haydar Baş İcmal Dergisi Ekim 2017)

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
Katliam şehri Gazze
62 bin 744 Gazzeli katledildi
Arama çalışmaları devam ediyor
Rus yüzücü İstanbul Boğazı'nda kayboldu
Gazze'de son 24 saatte 11 insan daha açlıktan öldü
Şara: ‘İsrail ile güvenlik anlaşması konusunda görüşülüyor’
Bakan'ın şovu sosyal medyaya takıldı
Bakan Uraloğlu'na radar cezası
Serbest piyasada döviz fiyatları
TL 15 yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 2628 değer kaybetti
Sınırlarımız yol geçen hanı... Vahim tabloyu Bakanlık açıkladı
7 ayda 41,7 milyar liralık kaçak eşya ve uyuşturucu ele geçirildi
Trabzon-Cidde uçağı acil iniş yaptı
Nedeni motor arızası
Marmara Adası'nda arazi yangını
Rüzgarın etkisiyle büyüdü
İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan Netanyahu'ya çağrı
'Ateşkes anlaşması hemen kabul edilmeli'
Galatasaray içerde dışarda kazanmaya devam ediyor
Kayserispor 0-4 Galatasaray
Balıkesir sallanmaya devam ediyor
Sındırgı'da 4.8 büyüklüğünde deprem
Trabzonspor sahasında Antalyaspor'u mağlup etti
3 haftada 3 gol 9 puan
İsrail Yemen'e saldırdı
Başkent Sana hedef alındı
Norveç'ten Ukrayna'ya destek
695 milyon dolarlık silah verilecek
Lavrov'dan Batılılara suçlama
'Müzakereleri engellemeye çalışıyorlar'
Katliam şehri Gazze
62 bin 744 Gazzeli katledildi
Arama çalışmaları devam ediyor
Rus yüzücü İstanbul Boğazı'nda kayboldu
Gazze'de son 24 saatte 11 insan daha açlıktan öldü
Şara: ‘İsrail ile güvenlik anlaşması konusunda görüşülüyor’
Bakan'ın şovu sosyal medyaya takıldı
Bakan Uraloğlu'na radar cezası
Serbest piyasada döviz fiyatları
TL 15 yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 2628 değer kaybetti
Sınırlarımız yol geçen hanı... Vahim tabloyu Bakanlık açıkladı
7 ayda 41,7 milyar liralık kaçak eşya ve uyuşturucu ele geçirildi
Trabzon-Cidde uçağı acil iniş yaptı
Nedeni motor arızası
Marmara Adası'nda arazi yangını
Rüzgarın etkisiyle büyüdü
İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan Netanyahu'ya çağrı
'Ateşkes anlaşması hemen kabul edilmeli'
Galatasaray içerde dışarda kazanmaya devam ediyor
Kayserispor 0-4 Galatasaray
Balıkesir sallanmaya devam ediyor
Sındırgı'da 4.8 büyüklüğünde deprem
Trabzonspor sahasında Antalyaspor'u mağlup etti
3 haftada 3 gol 9 puan
İsrail Yemen'e saldırdı
Başkent Sana hedef alındı
Norveç'ten Ukrayna'ya destek
695 milyon dolarlık silah verilecek
Lavrov'dan Batılılara suçlama
'Müzakereleri engellemeye çalışıyorlar'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.