Geçenlerde Almanya'da ikamet eden eski bir arkadaşım Türkiye'ye tatile geldi. Sohbet esnasında ülkenin sorunlarından konu açıldı. Ben ona ülkenin içinde bulunduğu tablonun hiç iyi olmadığını anlatayım derken, lafı ağzımdan aldı. Meğer kendisi benden doluymuş.... Anlattıklarına inanmak güç ama ne yazık ki tablo çok vahim. Bana anlattıkları çok ilgimi çekti. Ben de sizlerle paylaşayım, dedim.... Arkadaşımın ağzından dökülenler şunlardı....
"Ülkemizin hangi ekonomik zorlukları yasadığını hepimiz bilmekteyiz.
İki yıldır özellikle Almanya'da yasayan insanlarımız korkunç mağdur durumdalar. Mağduriyete düşmelerinin sorumlusu Merkez Bankamız ve devlet yetkilileridir. Nedeni ise Alman devleti, Türklerden ,özellikle de birinci kuşaktan mal varlıklarını ve merkez bankasındaki paralarını Almanya'ya geri istemektedir. Şu an 254.000 emekli Türk var. Her birinin 50.000 Eurosu olduğunu düşünün. 254.000 X 50.000= 12 milyar Euro yapıyor. Amerika'dan sekiz milyar dolar borç isteme yerine önce milli sermaye olan Merkez Bankasındaki paraları korusalar daha iyi olmaz mı?. Bu konuda kapsamlı bilgi belge elimde bulunmakta. İktidar Almanya devlet başkanı ile gülücükler dağıtmaktadır. Yalnız bu konu ile hiç mi hiç ilgilenmemektedir.
Birkaç günlüğüne Ankara Merkez Bankası önüne gidin. Bir araştırma yapın. Aradan iki yıl geçmesine rağmen istinasız her gün İstanbul ve Ankara Merkez Bankaları önünde bekleyen insanlara sorun. Neden buralardasınız? Hangi sorunlarınız var? Niçin mağdur duruma düştünüz? Alacağınız cevaplar sizleri şok edecektir. Alman hükümetinin dayatmaları , bizim hükümetimizin de konuya ilgisiz kalmasından dolayı , iki yıldır, yüz binlerce Türk'ün Merkez Bankasından paralarını çekip Almanya'ya geri getiriyorlar. Bununla kalsa yine iyi. Ödedikleri cezaların ise haddi hesabı yok.
Vermiş olduğum 254.000 sayısı Almanya Devlet İstatistik kurumlarından alıntıdır. Bu sadece emekli olanların sayısı. Her birinin istinasız minimum ortalama 50.000 Euroları var. Sadece emeklilerin sayısını verdim. Bir de burada yasayan çalışanlar var. Almanya'da üç bucuk milyon Türk yaşamaktadır.
Sadece benim yaşamış olduğum Bielefeld şehrinde şu an beş yüze yakın Türk'ün Alman Vergi Dairesinde davaları sürüyor. Alman devleti bundan yıllar öncesi Merkez Bankasının Frankfurt merkezini basarak bütün Türklerin isim ve hesap numaralarının dökümlerini ellerine geçirdiler. Vergi dairelerinin ellerine geçirdikleri isim ve belgelere yönelik davalar açarak para geri talep etmelerinin yazı örnekleri elimde mevcut. İkincisi, vergi daireleri işini bitirdikleri listeleri ve isimleri Alman iş ve işçi bulma kurumuna devr ederek bu sefer de devreye iş ve işçi bulma kurumunu sokuyor. Türklere yönelik kampanyayı bu kurum devam ettiriyor.
Türklere yazı göndererek tehdit ediyorlar.....
Birinci mektupta 'aldığımız bilgiler sonucu sizin ülkenizdeki bankalarda
hesaplarınız var kanaatindeyiz. Bizden geçmişte issizlik yardımı almışsınız. O yardımı geri talep ediyoruz. Ayrıca, Türk bankalarında bulunan hesaplarınızın bilançosunu da bize iletin' deniliyor.
İkinci mektup ise aynen şöyle: 'Bizim elimizdeki belge ve bilgilere göre siz şu tarihte Türkiye Merkez Bankasına şu miktarda para gönderdiğinizi tespit ettik Bizden geçmişte issizlik yardımı almış olduğunuzu da tespit ettik lütfen aldığınız yardımları derhal geri ödeyin. Şu andan itibaren aldığınız tüm yardımları da durduruyoruz.' Arkasından oyunlar devam ediyor. Bu sefer devreye alman sosyal yardim kurumları ve hastalık sigortaları giriyor. Mektupların ve tehditlerin arkası kesilmiyor.
Üzülerek belirteyim ki burada Hürriyet Gazetesi de bu konuda sık sık haber yaparak ihbarcılık yapmaktadır."
Arkadaşım şöyle devam ediyor:
"İktidar bu konuyla hiç ilgilenmiyor. Milyarlarca Euroluk milli sermayenin yurt dışına kaçmasına engel olmuyor. Ama şunu çok iyi bilsinler... Önümüzdeki yıllarda Türklerin mal varlıklarına el koyarlarsa hiç şaşırmayın. Çünkü bunun hazırlıklarını yapıyorlar."
Arkadaşımın bu sizleri beni gerçekten şok etti.
Hans Hanslığını yapıyor.Anlaşılan o ki çökmekte olan Alman ekonomisinin faturasını gurbetçi Türklere çıkarıyor. Tıpkı kalkınmasını Türklerin alın teri,canı,kanı ve özellikle nesil kaybı üzerine bina ettiği gibi.... Mevcut iktidar ise Şansölye Schröder ile hiç mi hiç gerçekleşmeyecek AB rüyasını görmekle vakit geçiriyor.
Türkiye tarihinde bir krediyi ilk kez siyasi şarta bağlama şerefine(!) nail olan iktidarı 12 milyar euroluk geriye dönüş ilgilendirmiyor bile...
"Ülkemizin hangi ekonomik zorlukları yasadığını hepimiz bilmekteyiz.
İki yıldır özellikle Almanya'da yasayan insanlarımız korkunç mağdur durumdalar. Mağduriyete düşmelerinin sorumlusu Merkez Bankamız ve devlet yetkilileridir. Nedeni ise Alman devleti, Türklerden ,özellikle de birinci kuşaktan mal varlıklarını ve merkez bankasındaki paralarını Almanya'ya geri istemektedir. Şu an 254.000 emekli Türk var. Her birinin 50.000 Eurosu olduğunu düşünün. 254.000 X 50.000= 12 milyar Euro yapıyor. Amerika'dan sekiz milyar dolar borç isteme yerine önce milli sermaye olan Merkez Bankasındaki paraları korusalar daha iyi olmaz mı?. Bu konuda kapsamlı bilgi belge elimde bulunmakta. İktidar Almanya devlet başkanı ile gülücükler dağıtmaktadır. Yalnız bu konu ile hiç mi hiç ilgilenmemektedir.
Birkaç günlüğüne Ankara Merkez Bankası önüne gidin. Bir araştırma yapın. Aradan iki yıl geçmesine rağmen istinasız her gün İstanbul ve Ankara Merkez Bankaları önünde bekleyen insanlara sorun. Neden buralardasınız? Hangi sorunlarınız var? Niçin mağdur duruma düştünüz? Alacağınız cevaplar sizleri şok edecektir. Alman hükümetinin dayatmaları , bizim hükümetimizin de konuya ilgisiz kalmasından dolayı , iki yıldır, yüz binlerce Türk'ün Merkez Bankasından paralarını çekip Almanya'ya geri getiriyorlar. Bununla kalsa yine iyi. Ödedikleri cezaların ise haddi hesabı yok.
Vermiş olduğum 254.000 sayısı Almanya Devlet İstatistik kurumlarından alıntıdır. Bu sadece emekli olanların sayısı. Her birinin istinasız minimum ortalama 50.000 Euroları var. Sadece emeklilerin sayısını verdim. Bir de burada yasayan çalışanlar var. Almanya'da üç bucuk milyon Türk yaşamaktadır.
Sadece benim yaşamış olduğum Bielefeld şehrinde şu an beş yüze yakın Türk'ün Alman Vergi Dairesinde davaları sürüyor. Alman devleti bundan yıllar öncesi Merkez Bankasının Frankfurt merkezini basarak bütün Türklerin isim ve hesap numaralarının dökümlerini ellerine geçirdiler. Vergi dairelerinin ellerine geçirdikleri isim ve belgelere yönelik davalar açarak para geri talep etmelerinin yazı örnekleri elimde mevcut. İkincisi, vergi daireleri işini bitirdikleri listeleri ve isimleri Alman iş ve işçi bulma kurumuna devr ederek bu sefer de devreye iş ve işçi bulma kurumunu sokuyor. Türklere yönelik kampanyayı bu kurum devam ettiriyor.
Türklere yazı göndererek tehdit ediyorlar.....
Birinci mektupta 'aldığımız bilgiler sonucu sizin ülkenizdeki bankalarda
hesaplarınız var kanaatindeyiz. Bizden geçmişte issizlik yardımı almışsınız. O yardımı geri talep ediyoruz. Ayrıca, Türk bankalarında bulunan hesaplarınızın bilançosunu da bize iletin' deniliyor.
İkinci mektup ise aynen şöyle: 'Bizim elimizdeki belge ve bilgilere göre siz şu tarihte Türkiye Merkez Bankasına şu miktarda para gönderdiğinizi tespit ettik Bizden geçmişte issizlik yardımı almış olduğunuzu da tespit ettik lütfen aldığınız yardımları derhal geri ödeyin. Şu andan itibaren aldığınız tüm yardımları da durduruyoruz.' Arkasından oyunlar devam ediyor. Bu sefer devreye alman sosyal yardim kurumları ve hastalık sigortaları giriyor. Mektupların ve tehditlerin arkası kesilmiyor.
Üzülerek belirteyim ki burada Hürriyet Gazetesi de bu konuda sık sık haber yaparak ihbarcılık yapmaktadır."
Arkadaşım şöyle devam ediyor:
"İktidar bu konuyla hiç ilgilenmiyor. Milyarlarca Euroluk milli sermayenin yurt dışına kaçmasına engel olmuyor. Ama şunu çok iyi bilsinler... Önümüzdeki yıllarda Türklerin mal varlıklarına el koyarlarsa hiç şaşırmayın. Çünkü bunun hazırlıklarını yapıyorlar."
Arkadaşımın bu sizleri beni gerçekten şok etti.
Hans Hanslığını yapıyor.Anlaşılan o ki çökmekte olan Alman ekonomisinin faturasını gurbetçi Türklere çıkarıyor. Tıpkı kalkınmasını Türklerin alın teri,canı,kanı ve özellikle nesil kaybı üzerine bina ettiği gibi.... Mevcut iktidar ise Şansölye Schröder ile hiç mi hiç gerçekleşmeyecek AB rüyasını görmekle vakit geçiriyor.
Türkiye tarihinde bir krediyi ilk kez siyasi şarta bağlama şerefine(!) nail olan iktidarı 12 milyar euroluk geriye dönüş ilgilendirmiyor bile...
İsmail Çetin / diğer yazıları
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Fenerbahçe’nin masası yoktur, sahaları vardır / 29.11.2023
- İsrail maşadır / 08.11.2023
- Cumhuriyet vatanımızın teminatıdır / 29.10.2023
- Mumsöndü ibadettir / 25.10.2023
- Andımız İslam ahlakıdır / 19.10.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Fenerbahçe’nin masası yoktur, sahaları vardır / 29.11.2023
- İsrail maşadır / 08.11.2023
- Cumhuriyet vatanımızın teminatıdır / 29.10.2023
- Mumsöndü ibadettir / 25.10.2023
- Andımız İslam ahlakıdır / 19.10.2023