Medvedev talimat verdi, Gürcistan'da Rus ordularının ilerleyişi durdu. Bir adım geri çekilip aklı selim ile hadiseleri incelemenin daha Türkçesi kıssadan hisse çıkarmanın tam vaktidir. Dünyanın artık kapitalizmi taşımaya takati yok. Alaka ne? Şöyle ki günümüzde artık savaşların hedefi askerlerden çok siviller. Bu sivil tesisler için de böyle, şehirler için, hatta hastaneler için de aynı. Günümüz devletlerinin savunma anlayışı şu temele dayanıyor, savaşta uğradığın zarar değil düşmana verdiğin zarar önemli. Yani "en iyi savunma saldırı!". Sivilleri ve mekanlarını savunmasız bırakmak, bütün savunmayı askeri tesisler etrafına toplamak bunun tabii bir neticesi. Daha ileri gidenler, savaşta çok sivil ölürse toplumun düşmana karşı daha da hınçlanacağını, dünyadan da daha fazla tepki geleceğini öne sürerek sivillerin savunmasız bırakılmasını ayrıca yararlı bulur. Hatta kimilerine göre büyük şehirlerimizde sığınak yokluğu, sıradan vatandaşın bir bombardımanda nereye kaçacağını bilmemesi, sivil savunma eğitiminin hepten kaldırılması bundandır. Tarihte bir de çok meşhur misali var.İkinci dünya savaşında, Hitler İngiltere'nin işgaline hazırlık olmak üzere İngiliz hava savunmasının çökertilmesini emretti. RAF (İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri) bir tek uçak kaldıramaz hale geldi. Ne zaman ki İngilizler (iddiaya göre bir yanlışlık sonucu) Berlin'in merkezine hava saldırısı düzenledi, Hitler galeyana gelerek, "İngiliz şehirleri yerle bir edilsin" dedi. Tarihçilerin yalancısıyım, İngiltere'yi bu emir kurtardı derler. Luftwaffe, hazırlıksız olmasına rağmen üzerine düşeni yaptı. Peki sonuç ne oldu, RAF kısa sürede kendine geldi, Alman uçak kayıpları rekor seviyelere çıktı. Bir çok İngiliz, savaşı ikinci derecede bir merakla izlerken bırakın Britanya'yı Avustralya, hatta Kanada'da yaşayanlar bile Churchill'in etrafında tek yumruk oldu. Başka ne oldu, Amerika İngiltere'nin yanında savaşa girmesine varacak kritik adımları ardı ardına attı. İşte Gürcistan'da da gördük. Sivilleri öne sürmek, örneğin sivil hava limanlarına askeri radar yerleştirmek, düşmana bilhassa şehir içlerinden ateş açarak taciz etmek, sivil binaları askeri bina görüntüsüne sokmak bunlar günümüzde her ordunun başvurduğu alelade tedbirler artık. Savaş, her zamankinden daha acı. İnsanoğlu savaşın vahşeti karşısında her zamankinden daha çaresiz. İhtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlıdır diyerek insanları kurtlaştıran, bir yüzyıla iki dünya savaşı, yüzlerce katliam sığdıran kapitalizm, artık insanoğlu için taşınmaz bir yüktür. Atlar tepişir arada eşek ölür Affınıza matuf en bu atasözünü yad etmek zorundayım. Çünkü Gürcistan'ın başına tam da bu geldi. Mesele yalnızca iki büyük gücün arasında kalmak değil, bunun hazin sonuçları. Eşek dediğimiz faydalı hayvancağız hani olup da bir atla tepişse, ilk çifteden sonra haddini anlar, Birkaç yara bereyle aklı başına gelir. Lakin iki at tepişirken arada kalsa, hem iki taraftan çifte yer hem de aradaki ölse bile mücadele bitmediği için tepişme sona ermez. Farz edelim Gürcistan kendi aklıyla, yani arkasında batı olmadan Osetya'yı ilhaka kalkıştı. Rusya'dan bu derece ciddi tepki görür müydü? Rusya, en fazla bunu Gürcülerin haddini bilmezliği olarak hesaba yazar, ciddiyetini gösterecek bir karşılık verir, iş biterdi. Oysa bu savaşta Gürcüleri değil Batıyı pes ettirmek için vurdu, Batının bölgedeki prestijini ezmek için öldürdü. El kesesinden cömertlik kolay Batı, özellikle de Amerika Gürcüleri kolay harcadı. Maceranın startını bizzat Batı verdiyse durum aynen böyle. Deniyor ki "Hayır, Saakaşvili, kendisi bir kumar oynadı", olabilir. Bu durumda da hüküm değişmiyor. Batı, söz konusu başkalarının kanı olunca sorumsuz, maceracı insanları işbaşına getirmekte beis görmüyor demektir.Batı dedik de tabii insaflı konuşalım, Gürcülerin Osetlerin başına gelenleri masal gibi dinlemek sonra da kıssadan hisse çıkarmak bizim için de çok zor olmadı. Ama sakın yanılmayın kıssa da hissesi de bizi çok yakın ilgilendiriyor. Büyük güçler arasında rekabet satranç gibidir. Biri hamle yapınca sıra ötekine geçer. Ve Gürcistan'da ezilenlerin elinde iyi hazırlanmış, kaliteli bir piyon var. Adını söylemiyorum, arif olan anlar. Öte yandan, uluslararası ilişkilerde karşılıklılık esastır. Rusya Gürcistan'ı ezerken birileri sesini çıkarmadıysa kendisi canını sıkan bir ülkeyle uğraşırken, senaryosunu sahnelerken Rusya'dan aynı sessizliği bekliyor demektir.