AKP’ye geçiş söylentileri gerçek oldu ve Numan Kurtulmuş, AKP’ye katılacağını Tayyip Erdoğan ile birlikte açıkladı.
Numan Kurtulmuş, çok değil 2 sene öncesinde Saadet Partisi ile yollarını ayırıp HAS Parti’yi kurarken “Nemrutlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız, sırtımızda Firavun leşi olarak taşıdığımız NATO üslerini kapatacağız. AKP’nin 10 yılda, 1 milyon Iraklının öldürülmesinde payı vardır” diyordu. Şimdi ne oldu da her şey bir anda değişti?
Kurtulmuş, ya o gün söylediklerinde samimi değildi veya bugün samimi değil, yani hiç bir zaman kendisi olmamış. Başka bir ifadeyle Numan Kurtulmuş, hiç bir ideali, hiç bir davası, hiç bir düşüncesi olmadığını ortaya koymuş oldu. Bir şey daha akla gelmiyor değil; o gün bunları piyasa yapmak için söyledi, kendi dava arkadaşlarını da kendi emellerine alet etmek için kullandı.
Başka ne olabilir? Koltuk ve makam vaadi, bütün ideallerden ve değerlerden daha üstün gelmiş de olabilir. Doğru ya ABD’de boşuna ihtisas yapmadı, artık bugün hasılat toplama zamanıdır diye de düşünülebilir.
Başbakan ise Numan Kurtulmuş’tan daha sadık ve daha teslimiyetçi kimseyi bulamazdı. Bir taraftan ABD’nin takdirini kazanacak bir Başbakan adayını bulmuş oldu. Aynı zamanda da, cumhurbaşkanlığının önünü tamamıyla açacak adımı da atmış oldu. Diğer taraftan da hastalığını fırsat bilip başını kaldıranlara da haddini bildirerek, “Partide bensiz bir hiçsiniz” mesajını da vermiş oldu.
ABD, şunu iyi biliyor, yerli çözümü olmayan her kim gelirse gelsin onun için fark etmez, uydusu olmak zorundadır. Ha Numan, ha başkası fark etmez. O zaman ABD için mesele, çözümü ve çözümün adresini perdelemek, toplum mühendisliği ile milletin iradesinin parlamentoya yansımasını engellemektir. Başka bir ifadeyle, yönetip yönlendiremeyeceği, dininde ve vatan sevgisinde samimi, ekonomik, siyasi ve kültürel sahalarda yerli çözümü olan hareketi yok saymaktır. ABD sömürdüğü tüm ülkelerde aynı yöntemi uygulamaktadır.
Aziz milletimizin, ABD tarafından yönetilen, AKP tarafından da sahnelenen bu tiyatroyu net bir şekilde görmesi gerekir. Yoksa sonumuz hüsran olacaktır.
Numan Kurtulmuş, çok değil 2 sene öncesinde Saadet Partisi ile yollarını ayırıp HAS Parti’yi kurarken “Nemrutlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız, sırtımızda Firavun leşi olarak taşıdığımız NATO üslerini kapatacağız. AKP’nin 10 yılda, 1 milyon Iraklının öldürülmesinde payı vardır” diyordu. Şimdi ne oldu da her şey bir anda değişti?
Kurtulmuş, ya o gün söylediklerinde samimi değildi veya bugün samimi değil, yani hiç bir zaman kendisi olmamış. Başka bir ifadeyle Numan Kurtulmuş, hiç bir ideali, hiç bir davası, hiç bir düşüncesi olmadığını ortaya koymuş oldu. Bir şey daha akla gelmiyor değil; o gün bunları piyasa yapmak için söyledi, kendi dava arkadaşlarını da kendi emellerine alet etmek için kullandı.
Başka ne olabilir? Koltuk ve makam vaadi, bütün ideallerden ve değerlerden daha üstün gelmiş de olabilir. Doğru ya ABD’de boşuna ihtisas yapmadı, artık bugün hasılat toplama zamanıdır diye de düşünülebilir.
Başbakan ise Numan Kurtulmuş’tan daha sadık ve daha teslimiyetçi kimseyi bulamazdı. Bir taraftan ABD’nin takdirini kazanacak bir Başbakan adayını bulmuş oldu. Aynı zamanda da, cumhurbaşkanlığının önünü tamamıyla açacak adımı da atmış oldu. Diğer taraftan da hastalığını fırsat bilip başını kaldıranlara da haddini bildirerek, “Partide bensiz bir hiçsiniz” mesajını da vermiş oldu.
ABD, şunu iyi biliyor, yerli çözümü olmayan her kim gelirse gelsin onun için fark etmez, uydusu olmak zorundadır. Ha Numan, ha başkası fark etmez. O zaman ABD için mesele, çözümü ve çözümün adresini perdelemek, toplum mühendisliği ile milletin iradesinin parlamentoya yansımasını engellemektir. Başka bir ifadeyle, yönetip yönlendiremeyeceği, dininde ve vatan sevgisinde samimi, ekonomik, siyasi ve kültürel sahalarda yerli çözümü olan hareketi yok saymaktır. ABD sömürdüğü tüm ülkelerde aynı yöntemi uygulamaktadır.
Aziz milletimizin, ABD tarafından yönetilen, AKP tarafından da sahnelenen bu tiyatroyu net bir şekilde görmesi gerekir. Yoksa sonumuz hüsran olacaktır.
Harun Kayacı / diğer yazıları
- O kurtuluş kapısıydı / 14.04.2024
- Zulme baş kaldırmak sistemle olur / 19.11.2023
- Hamaset mi, çözüm mü? / 16.11.2023
- Asıl hedef Türkiye! / 06.11.2023
- Sahi siz kimsiniz, Sayın Önkibar? / 08.05.2023
- Yeni Mesaj’la çeyrek asır / 01.12.2022
- İslam’ı yaşamak, Ehl-i Beyt’i anlamaktan geçer / 04.08.2022
- Gadir-i Hum bayramını anlamak / 18.07.2022
- Bermuda ekonomi üçgeninden kurtulmanın yolu / 02.12.2021
- Böyle bir şey olabilir mi, biz neyi tartışıyoruz? / 01.12.2021
- Zulme baş kaldırmak sistemle olur / 19.11.2023
- Hamaset mi, çözüm mü? / 16.11.2023
- Asıl hedef Türkiye! / 06.11.2023
- Sahi siz kimsiniz, Sayın Önkibar? / 08.05.2023
- Yeni Mesaj’la çeyrek asır / 01.12.2022
- İslam’ı yaşamak, Ehl-i Beyt’i anlamaktan geçer / 04.08.2022
- Gadir-i Hum bayramını anlamak / 18.07.2022
- Bermuda ekonomi üçgeninden kurtulmanın yolu / 02.12.2021
- Böyle bir şey olabilir mi, biz neyi tartışıyoruz? / 01.12.2021