Hac Arafat’tır

İslam'ın 5 şartından biri olan Hac, ziyaret maksadıyla bir kimseye veya bir yere doğru yönelmek ya da gitmek anlamına gelir. Şer'i delilde ise nüsükleri yerine getirmek için insanın Beytullah'a gitmesidir. Allah'a varlık seferidir. 

Hac, kapalı kapı düşünün anahtarı "tevhid", şifresi "devrimci hareket" yani Allah'tan başka her şeyi yok saymak. Mal, mülk, evlat, dünyalığa dair ne varsa her şeyi bir kenara atmak, hayatı kalabalıklar içerisinde sessize almak, kalabalığın içinde insanlarla beraber olurken; birlikte olmamak sadece ve sadece kulun Rabbiyle beraber olması... Hac vuslat, hac aşk, hac teslimiyet, hac tevekkül, hac sabır, hac ölmek, hac dirilmek, hac yeniden doğmak, hac hayat içerisinde özünden ayrılan ruhun özüne dönmesi...

Tevhidi bilen, Allah'a mülaki olmayı seven, vuslat yolunda ittihaz etmenin ve hidayet için rehberlere tabi olmanın önemini kavrayan marifet erbabı için hac ibadetinde sayısız sırlar, hikmetler, ibretler vardır. Bunların bir kısmının yüksek ufkuna erişilemez, bir kısmı yaşanır fakat izah edilemez, bir kısmı da yaşanır ve anlatılır...

İhrama girmek en küçük bir şüphe ihtimali olmayan ölümü düşünmektir. Ölümü düşünmek zordur herkes bembeyaz kıyafetler içerisinde kefenini giymiş âlem-i bekanın kapısını çalmıştır. Bütün hayatı film şeridi gibi gözü önünden günahıyla sevabıyla geçmektedir. İhram ölmektir, ihramdan çıkma ölümden dönmektir. Halis bir tövbe ile ihramdan çıkan insan anasından doğmuş gibi günahsız hale gelir. 

Tevhid şuuru için vuslat yolunda Hakk'a seyri sûlûkun ifadesidir tavaf. Tecelligâhı ilahidir Kâbe. Kâbe deyince üç başrol akla gelir: İbrahim aleyhisselam, İsmail aleyhisselam, Hacer annemiz. 

Hz. Hacer annemizde ayrı bir ibret vardır. Hacer annemiz kabilesinde, ailesinde tahkir olunmuş, Afrikalı cariye, siyahi bir kadın. Şirk düzeninde insanlar birbiri üzerinde üstünlük kurar. Tevhitte üstünlük takva ile. Ondaki teslimiyet, tevekkül, sabır zirve noktada. Süt emen çocuğu ile beraber kendi toplumundan ayrılıp, tek başına, hiçbir azığı yok, hiçbir kimsenin olmadığı, tepe çöl vadiye Rabb'inin emriyle aşkla giden kadın. Bunu Rabbim emrettiyse "Rabbim bana yeter" diyerek mutlak tevekkül sahibi... Allah'ın evi dediğimiz Kâbe'de Yaradan'ın daimi misafiri. Binlerce yıldan beri milyarlarca insanın Allah'ın evini tavaf ederken etrafından döndüğü. Âşıklar maşuku ile beraber. 

İsmail (a.s.) çocuk olmasına rağmen rabbine bağlılığını babasına "Babacığım sana zorluk çıkarmayacağım" diyerek ispat etmiş büyük insan. Bir erkek ve bir kadın, Allah'ın beytinin içinde. Yaradan üstünlüğün takvada olduğunu beytinde bu iki insanla, ziyarete giden herkese; nasıl göründüğünün, sosyal statülerin anlamsız olduğu gerçeğini, renk, mevki, makam hiçbirinin kıymetinin olmadığını, Allah'ın katındaki kıymetin önemli olduğunu dünyaya göstermek istemiş adeta.

Bakara suresi 197. ayette Allah u Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Hac malum aylar. Kim o aylarda hacca şuru ederse o hacda ne refes (kadına yaklaşmak) ,ne fusuk (günah), ne de cidal (kavga) yok. Hayra dair ise ne işlerseniz Allah onu bilir ve çünkü azığın en hayırlısı takvadır. Azık tedarik edinin, bana takva ile gelin ey akıl sahipleri." ayet-i kerimede hac için malum aylardan kasıt şevval, zilkade, zilhicce aylarıdır.

Hem maddi hem manevi yönü bulunan hac helal olan kazançla yapılması gerekir. İçinde tek bir kuruş haramın bilerek karışmadığı bir servetle yapılması gerekir.

Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim bu beyti Kâbe'yi haram kazançtan elde ettiği para ile ziyaret ederse Allah'ın taatinin dışında olur. Böyle biri hacca niyet edip ihrama bürünerek bineğinin üzengisini ayağını basıp, devesini dehledikten sonra "Lebbeyk Allahümme lebbeyk" derse gökten bir münadi şöyle seslenir: "Sana ne Lebbeyk ve ne de sa'deyk olsun çünkü senin kazancın haramdır, hiçbir sevap almadan, günahları yüklenerek dön, hoşuna gitmeyecek şeyle karşılaşacaksın." Ama kişi helal parayla hac yolculuğuna çıkıp bineğinin üzengisini ayağına koyup "Lebbeyk Allahümme lebbeyk" derse gökten bir münadi şöyle nida eder: "Lebbeyk ve sa'deyk, sana cevap verdim, seni kabul ettim çünkü senin deven helal, elbisen, azığın da helaldir haydi büyük sevaplar elde ederek hiçbir günaha girmeyerek dön seni sevindiren şeyle karşılaşacaksın." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hac Arafat'tır eseri, sayfa 6).

Allah resulü şöyle buyurdu: "Günlerin en üstünü Arefe günüdür. Arefe günü Cuma gününe denk düşerse Cuma gününe denk düşmeyen yetmiş hacdan üstündür. En faziletli dua Arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en güzel söz şudur: "La ilahe illallah vahdehü lâ şerîke leh" (Allah'tan başka ilah yoktur, hiçbir ortağı yoktur). Yine Allah resulü: "Kim hac yapmak isterse acele etsin" buyurdu. (Prof. Dr. Haydar Baş, Hac Arafat'tır eseri, sayfa 15).

Kişi hacca giderken dönüşünü düşünmemelidir, gitmeden önce borçları varsa hacı adayının borcunu ödemesi gerekmektedir. Ailesinin geçimini sağlayacak kadar maişetini bırakmalıdır, âlimlere göre hac ibadeti İslamiyet'in tamamı ve dinin kemali olarak görülür. Hacılar ve umreciler Allah'ın elçileridir. Dua ettiklerinde kabul eder, mağfiret dilediklerinde onları bağışlar buyuruyor yine Allah Resulü.