logo
24 NİSAN 2024

Haçlı kurtlarının sevdiği havamız

21.03.2012 00:00:00
Haçlı avcıları, bölgemizde bulanık suda Müslüman avlama dönemini başlattılar. Kurt dumanlı havayı severmiş; ortalık toz duman…
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yeni işgallerin son rötuşlarını yapan ABD önderliğindeki Haçlı dünyası, bölgede sadece Sünni-Şia kapışmasının altyapısını hazırlamıyor. Osmanlı’ya karşı “teba-i sadıka” diye bilinen dönemin Ermeni halkını kışkırtıp baş kaldırttıkları gibi; Suriye’de yönetime sadık gayr-ı Müslim azınlıkları da, ABD’nin Katar’da üstlendirdiği el-Kaide elemanlarının baskı ve kışkırtmalarla ya yerinden-yurdundan ediyor, yahut yönetime baş kaldırmalarını istiyorlar.
Bu sürece paralel olarak; Suriye’ye yönelik Haçlı baharı operasyonunda Türkiye gibi Amerika’nın safında yer alan Suudi Arabistan’ın Daimi Fetva Komitesi Başkanı Abdulaziz b. Abdullah Al-i Şeyh adına bir fetva yayınlanarak, Arap yarımadasındaki kiliselerin tahrip edilmesinin farz olduğu açıklanıyor. Belki de Suudi Arabistan’ın ve Daimi Fetva Komitesi Başkanı’nın, söz konusu fetvada böylesi maksatları bile yoktur… Lakin Haçlı entrikacıları, bulanık suda Müslüman avlamak için işlerine gelen her şeyi istismar ediyor.
Tam da Haçlı kurtlarının sevdiği dumanlı hava…
Tevafuka bakın ki, bu süreçte Suriye’den gelen haberler şöyle: Amerika’nın Katar’da üstlendirdiği el-Kaide’nin Suriye’deki kolu olan silahlı-isyankar selefi Faruk Tugaylar grubu, Şam’da, Hama’da, Humus’ta huzur ve barış içinde yaşayan Hıristiyanlara zorla evlerini boşalttırıyor. Nitekim Humus’taki Baas Üniversitesi’nden matematik profesörü Dr. Talip Meşhur Garibeh, Sabah Fikri grubundan müzisyen kardeşi Mervan Meşhur Garibeh ve kız kardeşi Marie Meşhur Garibeh, babası ve hanımı şehri terk etmeye zorlanıyor. Hamidiye’nin Uyun’ul-Vadi kasabasında bulunan 18 ailenin yaşadığı 6 katlı bir apartman zorla boşalttırılıyor. İsyancı silahlı gruplar, ev sahiplerini “derhal şehir terk etmezlerse öldürülüp, cesetlerinin fotoğraflarının ‘Esat yönetimi öldürdü’ denilerek El Cezire’ye gönderileceği” şeklinde tehdit ediyor. Geçen ay, iki kiliseye roket saldırısı düzenleniyor. Kiliselerden biri yanıyor, diğeri ise ağır hasar alıyor.
Haçlı dünyası, Libya, Mısır, Sudan gibi ülkelerde yaptığı üzere, Suriye’yi de “demokratik katliam”a tabi tutmak uğruna her yolu mübah görüyor.
Bu arada Suriye’de Amerikan aklıyla Arap baharına kapılan isyancıların akıl hocalarından biri, Hamalı Şeyh Adnan Arur ki, siz ona Suriye’nin Cübbeli Ahmed’i de diyebilirsiniz, Safa ve Visal gibi Amerikancı-selefi TV kanallarındaki canlı yayınlarda “Biz, Muaviye’ye tabii olan kişileriz, onun torunlarıyız. Bununla da gurur duyuyoruz” çıkışı yapıyor. Suriye’de, Müslüman kardeşlerini Amerikan aklı ve silahlarıyla kıyıma tabi tutan isyancılar eliyle savaş ateşini tutuşturan Şeyh Arur, bu açıklamayı yaparken; ben de Hz. Ebubekir’in (ra) oğlu ve Hz. Ali’nin has kumandanlarından Mısır Valisi Muhammed b. Ebibekir’in (ra), Muaviye’ye yazdığı mektubu okuyordum.
Meşhur tarihçi Mes’udî’nin (ö: h. 345) ki, -İbn Mes’ud’un (ra) da torunudur- Mürûc’üz-Zeheb adlı eserinden aktarayım, dilerseniz:
“Bismillahirrahmanirrahim… Ebu Bekir’in oğlu Muhammed’den Sahr oğlu azgına… Allah’a itaat edenlere selâm olsun... İmdi, Allah Tela… Muhammed’ini seçti ve peygamberliği ona özgü kıldı. Vahyini alsın ve risaletinin emini olsun diye onu seçti. Onu peygamber yaptı. Onu hüküm ve kuralları için kılavuz, müjdeci, uyarıcı ve vekil kıldı.
Tamamen halis olarak ve tam bir alçak gönüllükle davetini kabul edip O’nu(sav) doğrulayan, O’nunla birlikte olup iman eden ve emirlerine teslim olan ilk kişi, kardeşi ve amcası oğlu Ali b. Ebi Talib’di (ra). O, gizli ve açık işlerde Resulullah’ı (s.a.a) tasdik etti. O’nu bütün değerli işlerden üstün tuttu, bütün zararlardan bizzat kendi nefsiyle savundu. O’nu tüm dehşetli hadislerden kendi canıyla korudu. Düşmanlarıyla savaştı, dostlarıyla barış içerisinde oldu. İlk başından beri zor ve sıkıntılı durumlarda ve korkunç yerlerde ihlasla ve fedakarlıkla dayandı. Nihayet her öne geçenden öne geçti. Öyle ki savaşta onun gibisi bulunmaz, hareket ve davranışta onun benzeri yoktu.
Şimdi görüyorum ki, sen kendini onunla bir saymışsın; oysa sen, sensin ve o da odur.
O her iyiliğe ilk koşan, Müslüman olanların ilki ve insanların arasında niyeti en temiz olanıdır. Öyle bir kişidir ki evlâtları, insanların evlâtlarının en temizi, eşi, kadınların en üstünü ve amca oğulları arasından dünyanın en üstün amca oğludur.
Fakat -o dönemlerde- sen ve baban bütün hilelerinizle daima Allah’ın dini karşısında azgınlık yapıp Allah’ın nurunu söndürmeye çalışmaktaydınız. Bu düşünceyle diğerlerini etrafınıza çağırır, bu yolda mal verir ve ona karşı diğer kabilelerle ahitleşirdiniz. Yine bu düşünceyle baban öldü, onun yolunu sürdürmek için yerine sen geçtin.
Bunun en açık delili, Ahzab’dan geriye kalanlar, münafıkların başları ve Resulullah’a (s.a.a) kin besleyenlerin senin etrafında toplanmış ve sana sığınmış olmalarıdır.
Ama Ali’nin (ra) - sahip olduğu büyük fazileti dışındaki- sair faziletine gelince; onun ashabının, Kur’ân’da yücelik ve makamlarına zikredilen, Allah Tealâ’nın kendilerini övdüğü Muhacir ve Ensardır. Böylesi apaydınlık-tanınmış çehreler onunla birliktedirler.
Onun etrafında öyle savaşçılar toplanmışlardır ki kılıçlarını yıldırım gibi düşmanın tepesine indirir, onun yolunda canlarını verir ve kanlarını dökmekten çekinmezler. Çünkü fazilet ve şerefi onu izlemekte, zillet ve bedbahtlığı onun emrine itaatsizlikte görürler.
Vay hâline senin! Nasıl olur da sen kendini Ali’yle bir tutarsın?! O, Resulullah’ın (s.a.a) varisi, O’nun (sav) vasisi, O’nun (sav) evlâtlarının babası. O’nu izleyen ilk kişi, O’nun -hayatının sonuna kadar- yanında olan, buyruklarını duyan, sırlarını göğsünde gizleyen, işlerinde ona muttali olandır.
Sen ise, onun düşmanı, düşmanının oğlusun?!... Sen büyük bir aldanma içindesin. Selam hidayete tabi olanların üstüne olsun!”
(Mes’udî, Murûcu’z- Zeheb, , c.3, s.11, el-Mektebetü’t-Tevfıkiyye, Kahire, 2003).
Başlarındaki sarıktan külahlar ve yüzlerindeki sakal maskeleriyle ekranlara tüneyerek Muaviye’nin torunu olduklarını ve onun yolundan gittiklerini söyleyenler, Amerika’nın aklıyla Suriye’de kardeş katliamı yapıyor, Müslüman avına çıkıyorlar. Müslümanların canlarına kıyıldığı ve kıyılacağı savaşta Haçlı’nın safında emir kulluğuna soyunuyorlar… Tıpkı Kerbela’da Rasulullah’ın mübarek torunu Hz. Hüseyin’i ve evlad ü iyalini hunharca katleden Yezit ordusunun sarıklı ve sakallıları gibi!
Hz. Ebubekir’in (ra) oğlu Muhammed, mektubunu her ne kadar Muaviye’ye hitaben yazmış ise de; bu mektubun bugünkü muhatabı, Hz. Ali’yi ve Ehl-i Beyt’i seviyorlar diye Suriye’yi kardeş katliamına sürükleyenler ve Haçlılarla birlikte Müslüman avına çıkanlardır. Tekrar okusunlar. 
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.