"Tarih boyunca haçlı seferleri iki kültürün, iki dinin arasındaki savaş olarak anlatıldı hâlbuki haçlı seferleri, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade, birbirini tanıması, birbirini anlaması ve birbirinden etkilenmesi sonucunu da doğurmuştur."
Yanlış anlamayın, bu sözlerin hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait bana değil.
Geçtiğimiz günlerde yapılan Medeniyetler İttifakı toplantısında Müslümanın Müslümana kırdırılmasını eleştiren Erdoğan, medeniyetten söz edilen toplantının sonunda haçlı güçlerine karşı yine Müslüman din kardeşi Esad'ı eleştirdi. Hepimizin bildiği halde, kör, sağır dilsiz gibi davrandığı Medeniyetler İttifakı toplantıları aslında Dinlerarası Diyalog projesinin bir başka versiyonu. Zaten Dinlerarası Diyalog ve Medeniyetler İttifakı, birbirlerine isim olarak ne kadar benziyorlar değil mi? Bu iki isim de sanki (haşa!) dinler kardeşliği mesajı veriliyor.
Bu projelerde asıl amaç şüphesiz İslam dinini bitirip Müslümanları yok etmek. Ne yazık ki bizim ülkemizde laik anayasadan şikayet edip dindar anayasa isteyen ve hükümet programında Medeniyetler İttifakı Projesi'ni bulundurup bu amaca hizmet edenler var. Ne kadar tezat değil mi? Şeriat getireceğiz diyenler ortada İslam dini diye bir şey bırakmadılar. Zaten haçlı seferleri tanımı bile başlı başına yeter. Eğer yetmezse, ülkede açılan 70 bin kiliseevine, camilerin kiliseye çevrilmesine, papazlarla ve hahamlarla yapılan iftar etkinliklerine ve onların dualarına amin denilmesi gibi İslam'la ilgisi olmayan örneklere bakabilirsiniz.
Antalya'da ve Hatay'da açılan Dinler Bahçesi'nde yan yana inşa edilen cami, kilise, havra, sinagogda dinler kardeşliği mesajının verilmesi ve bu fitneye kapılan Müslümanların Cuma namazını kilisede kılması Dinlerarası Diyalog projesinin getirdiği sapıklık örneklerinden.
Komik olan şey ise, ittifak etmeye çalıştığımız medeniyetlerin Ortadoğu'daki İslam ülkelerini karıştırıp Müslümanları birbirine kırdıran devletler olmaları. Asırlardır haçlı seferleri düzenleyerek Türk milletini kendine mahkûm etmek isteyen ve sonuç alamayan ecnebiler içimize ajanlarını soktular. Müslümanları mezheplere ayırıp birbiriyle savaştırmak gayesinde olan hoca ve âlim görünümlü sapıklar ise Büyük İsrail Projesi'nin ülkemizdeki baş aktörleri oldular. Tabii bu gayeye hizmet eden ve buna göz yuman siyasiler de cabası.
Bugün ülkemizde Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu bölgesi tahliye ediliyor. Vatanlarından olma tehlikesi yaşayan Türk milletinin, Trabzonspor-Fenerbahçe futbol maçını daha çok gündem edip önemsemesi ise bir şeylerin yanlış gittiğinin ispatıdır.
Dinlerarası Diyalog-Medeniyetler İttifakı gibi Hıristiyan ve Yahudilerle barış, dostluk, kardeşlik mesajı verilen hiçbir oluşumun ne Kur'an'da ne de Peygamber'in yaşantısında bir yeri var. Müslümanların içinde bulunduğu durumdan samimi olarak şikayetçi olan her müminin, birlik adresimiz olan Ehl-i Beyt paydasında bir ve beraber olması tek kurtuluş yoludur.
Yanlış anlamayın, bu sözlerin hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait bana değil.
Geçtiğimiz günlerde yapılan Medeniyetler İttifakı toplantısında Müslümanın Müslümana kırdırılmasını eleştiren Erdoğan, medeniyetten söz edilen toplantının sonunda haçlı güçlerine karşı yine Müslüman din kardeşi Esad'ı eleştirdi. Hepimizin bildiği halde, kör, sağır dilsiz gibi davrandığı Medeniyetler İttifakı toplantıları aslında Dinlerarası Diyalog projesinin bir başka versiyonu. Zaten Dinlerarası Diyalog ve Medeniyetler İttifakı, birbirlerine isim olarak ne kadar benziyorlar değil mi? Bu iki isim de sanki (haşa!) dinler kardeşliği mesajı veriliyor.
Bu projelerde asıl amaç şüphesiz İslam dinini bitirip Müslümanları yok etmek. Ne yazık ki bizim ülkemizde laik anayasadan şikayet edip dindar anayasa isteyen ve hükümet programında Medeniyetler İttifakı Projesi'ni bulundurup bu amaca hizmet edenler var. Ne kadar tezat değil mi? Şeriat getireceğiz diyenler ortada İslam dini diye bir şey bırakmadılar. Zaten haçlı seferleri tanımı bile başlı başına yeter. Eğer yetmezse, ülkede açılan 70 bin kiliseevine, camilerin kiliseye çevrilmesine, papazlarla ve hahamlarla yapılan iftar etkinliklerine ve onların dualarına amin denilmesi gibi İslam'la ilgisi olmayan örneklere bakabilirsiniz.
Antalya'da ve Hatay'da açılan Dinler Bahçesi'nde yan yana inşa edilen cami, kilise, havra, sinagogda dinler kardeşliği mesajının verilmesi ve bu fitneye kapılan Müslümanların Cuma namazını kilisede kılması Dinlerarası Diyalog projesinin getirdiği sapıklık örneklerinden.
Komik olan şey ise, ittifak etmeye çalıştığımız medeniyetlerin Ortadoğu'daki İslam ülkelerini karıştırıp Müslümanları birbirine kırdıran devletler olmaları. Asırlardır haçlı seferleri düzenleyerek Türk milletini kendine mahkûm etmek isteyen ve sonuç alamayan ecnebiler içimize ajanlarını soktular. Müslümanları mezheplere ayırıp birbiriyle savaştırmak gayesinde olan hoca ve âlim görünümlü sapıklar ise Büyük İsrail Projesi'nin ülkemizdeki baş aktörleri oldular. Tabii bu gayeye hizmet eden ve buna göz yuman siyasiler de cabası.
Bugün ülkemizde Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu bölgesi tahliye ediliyor. Vatanlarından olma tehlikesi yaşayan Türk milletinin, Trabzonspor-Fenerbahçe futbol maçını daha çok gündem edip önemsemesi ise bir şeylerin yanlış gittiğinin ispatıdır.
Dinlerarası Diyalog-Medeniyetler İttifakı gibi Hıristiyan ve Yahudilerle barış, dostluk, kardeşlik mesajı verilen hiçbir oluşumun ne Kur'an'da ne de Peygamber'in yaşantısında bir yeri var. Müslümanların içinde bulunduğu durumdan samimi olarak şikayetçi olan her müminin, birlik adresimiz olan Ehl-i Beyt paydasında bir ve beraber olması tek kurtuluş yoludur.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018