logo
19 EKİM 2025


Haçlı Siyon üretimi, kadın düşmanı IŞİD dini

28.08.2014 00:00:00
İslam dünyasını kargaşaya sürüklemek, millî Müslüman devletleri parçalayıp güçsüz bırakarak İsrail'e güvenlik çenberi oluşturmak, emperyalist batının İslam ülkelerinin zenginliklerini yağmalamak ve bu bölgede Türk varlığını yok etmek için Amerika, Avrupa ve İsrail'in yani Haçlı Siyon cephenin ortak ürünü olarak üretip saldıkları IŞİD diye bir cinayet şebekesi var. Bunlar, Suriye'ye, Irak'a ve diğer mazlum Müslümanların yaşadıkları yerlere dalıyorlar, savunmasız Müslüman çocuklarını, yaşlılarını, kızlarını, kadınlarını, gençlerini, ellerine geçirdikleri herkesi kör bıçakla kesiyorlar. Bir şey daha yapıyorlar; kızları, kadınları alıp toplu halde bir yerlerde ya cariye diye ırzlarına geçiyorlar, tecavüz ediyorlar ya da esir pazarı oluşturup petrol zengini kart zamparalara parayla satıyorlar. Yani IŞİD vahşetinin en büyük mağdurları kadınlar. Savunmasız, zayıf, güçsüz kadınlara yapılan bu insanlık dışı muamelenin ne İslam'da yeri var, ne insanlıkta. Zira IŞİD dininin değil, gerçek hak din olan İslam'ın peygamberi bakın ne diyor:"Sizinle savaşanlar ile siz de Allah yolunda savaşın. Fakat sakın ölçüyü kaçırmayın, saldırgan olmayın; çünkü Allah ölçüyü elden bırakan saldırganları sevmez.""Savaşın, fakat gaddar olmayın, işkence ile adam öldürmeyin, küçük çocukları öldürmeyin." (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)Bu arada İmam?ı Malik'in bildirdiğine göre Hz. Ebu Bekir (ra) askerlerine verdiği talimatlarının bir yerinde şöyle demişti:"Savaş sırasında kendilerini Allah'a adadıklarını sanan birtakım insanlarla karşılaşacaksınız. Onları uğruna kendilerini adadıkları meşguliyetle başbaşa bırakın. Sakın kadınları, çocukları ve yaşlıları öldürmeyin." (İmam?ı Malik)Vakidi'nin Fütuhu'ş?Şam adlı eserinde bir olaya yer verilir. Hz. Ömer'in Şam bölgesini fethi yıllarında Iyaz b. Ganem kumandasındaki askerler Şam'a girince kadınlar korkularından ağlıyor ve başlarına ne felaketlerin geleceğini hesaplayarak saçlarını yoluyorlardı. Derken Iyaz b. Ganem ve etrafındaki askerlerle karşılaşıyorlar. Çeşmeden su almak isteyen bu kadınlar, bir anda korkudan ellerindeki boş kaplar yere düşüyor ve kendilerinden geçer gibi oluyorlar. Kumandan Iyaz onların bu halini görünce şöyle sesleniyor: "Bizler ALLAH'a ve son peygamber Hz. Muhammed'e iman eden bir orduyuz. Amacımız sizi kahretmek, esir alıp kullanmak değil, sizi gerçek hürriyete kavuşturmak, namus, iffet ve şerefinizi korumaktır. Üzülmeyin ve korkmayın. Hiçbir Müslüman asker, sizin kılınıza dokunmayacak ve sizi asla rahatsız etmeyecektir. Bizim Peygamberimiz, iman, irfan ve ahlakımız bize bunu emretmektedir" deyince kadınlar rahatladılar ve sularını doldurup evlerine dönünce kocalarına, kardeşlerine, yakınlarına: "Ne duruyorsunuz? Bu gelen İslam ordusu Bizans askerleri gibi hayasız, namussuz, yağmacı, haysiyet kırıcı değillerdir. Biz kadınları görünce yüzlerini çevirip bize dikkatle bakmaktan bile sakınan bu insanlar gibi neden dindar ve ahlaklı olmayalım?..." Gerçek İslam önderleri böyle davranmış ama bugünkü IŞİD, ellerine tutuşturulan uyduruk vahşet dinini uyguluyorlar. Siyonistler bunların beyinlerini yıkayarak İslamcı cihad yapıyorsunuz diye kandırmışlar, her türlü vahşeti meşru görmeye ve göstermeye başlamışlar. Bu zihniyet, maalesef Atatürk düşmanlığı üzerinden Türkiye'de de yayılma eğilimi göstermektedir. İslam düşmanı ve kâfir diye nitelendirdikleri Atatürk'ün benzer durumda nasıl davrandığına bakalım.     Başkomutanlık Meydan Muharebesinde 27 Ağustos 1922 günü yaşanan bir olayı Muzaffer Kılıç şöyle aktarır:    "Dumlupınar karargâhında bulunuyorduk. Kapıda duran nöbetçi hayretle:    ?Yaver Bey! Kokonalar geldi dedi.    ?Ne kokonası bunlar?    ?Kadınlar efendim.    Dışarı çıkıp tahkik etmek istedim. Meğer başlarına gelecek felâketten haberi olmayan düşman bir balo tertip etmişmiş. Bu kadınlar baloya davet edilen büyük rütbeli subay ve kumandanların aileleri imişler. Baskına uğrayınca kaçamamışlar, hepsi Mehmetçiklerimizin eline esir düşmüşler. Perişan bir halde idiler. Keyfiyeti Atatürk'e haber verdim. Odasından dışarı çıktı, yüzlerine bile bakmadı. Yalnız: "Bunların istirahatlerini temin ediniz, çünkü bunların şeref ve namusu orduya emanettir. Bu kadınlara karşı münasebetsizce yapılacak en ufak bir muamele ve harekete müsaade etmem, şiddetle cezalandırırım" dedi. (A. Ragıp Akyavaş, Tarih Meşheri I, s.269)    Yüzyıllar önce gerçek İslam komutanlarının savaştaki düşman kadınlarına bakışını Vakidi, yukarıda aktarılan metinde şu cümleyle ortaya koymuştu: "Biz kadınları görünce yüzlerini çevirip bize dikkatle bakmaktan bile sakınan bu insanlar". Aynı tavrı Atatürk de gösterdi ve bu durumu yine bu yazıda aktarılan hatırasında Muzaffer Kılıç şu cümleyle ifade ediyor: "Odasından dışarı çıktı, yüzlerine bile bakmadı."    Hz. Ömer'in gerçek Müslüman askerleriyle soylu Türk askeri Mustafa Kemal Atatürk'ün tavrı aynı olurdu elbette. Haçlı Siyon çocuğu IŞİD ise babalarına uygun bir tavır sergiliyorlar. Aradaki fark önemli. 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
Ünlü Louvre Müzesi soyuldu
Hırsızlar tüm mücevherleri çaldı
Pakistan ile Afganistan anlaştı
Kalıcı ateşkes sağlandı
AK Parti Sözcüsü Çelik'ten yuvarlak cümleler
'Erdoğan ve Bahçeli'ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz'
KKTC sandık başında
Cumhurbaşkanlığı için 7 aday yarışıyor
İstanbul güne yağmurla başladı
Sabaha karşı bastırdı
İsrail, Batı Şeria'nın Tubas kentine saldırı başlattı
Buldozerlerle tahribat yaptı
Edremit'te dehşet
Gasp ettiği araçla 2 kişiyi öldürdü
Putin'in, Trump'tan, savaşı sona erdirme şartı
Donetsk'in tam kontrolü
Hem katil, hem hırsız, hem yüzsüz
2026 seçimlerinde yine aday olacak
Hakan Fidan'dan KKTC seçimleri mesajı
'İki devletli çözüm' vurgusu
Sane attı Galatasaray kazandı
Başakşehir'den kritik 3 puan
Arsa, lojman...
Devlet ne varsa satmaya devam edecek
Hepsi tanıdık markalar!
Avrupa’nın dev şirketleri dökülüyor
Trabzonspor 2 attı, yattı
Karadeniz derbisini bordo mavililer kazandı
Sergen Yalçın da çare olamadı
Beşiktaş evinde Gençlerbirliği'ne mağlup oldu
Ünlü Louvre Müzesi soyuldu
Hırsızlar tüm mücevherleri çaldı
Pakistan ile Afganistan anlaştı
Kalıcı ateşkes sağlandı
AK Parti Sözcüsü Çelik'ten yuvarlak cümleler
'Erdoğan ve Bahçeli'ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz'
KKTC sandık başında
Cumhurbaşkanlığı için 7 aday yarışıyor
İstanbul güne yağmurla başladı
Sabaha karşı bastırdı
İsrail, Batı Şeria'nın Tubas kentine saldırı başlattı
Buldozerlerle tahribat yaptı
Edremit'te dehşet
Gasp ettiği araçla 2 kişiyi öldürdü
Putin'in, Trump'tan, savaşı sona erdirme şartı
Donetsk'in tam kontrolü
Hem katil, hem hırsız, hem yüzsüz
2026 seçimlerinde yine aday olacak
Hakan Fidan'dan KKTC seçimleri mesajı
'İki devletli çözüm' vurgusu
Sane attı Galatasaray kazandı
Başakşehir'den kritik 3 puan
Arsa, lojman...
Devlet ne varsa satmaya devam edecek
Hepsi tanıdık markalar!
Avrupa’nın dev şirketleri dökülüyor
Trabzonspor 2 attı, yattı
Karadeniz derbisini bordo mavililer kazandı
Sergen Yalçın da çare olamadı
Beşiktaş evinde Gençlerbirliği'ne mağlup oldu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.