Meclis Başkanı Bülent Arınç ilginç bir siyasi figür...
2.5 yıllık Meclis Başkanlığı döneminde AB yasalarının geçirilmesi, milletvekillerinin özlük hakları ve konut sahibi yapılması için verdiği mücadele dışında ciddi bir icraatı ve eylemi olmadı. Genelde söz ve eylem olarak sönük geçen başkanlığı, zaman zaman parlamalarla, ortalığı karıştıran demeçleri ile renklenmedi değil.
Seçimlere birkaç gün kala Sütçü İmam'ın kenti Maraş'ta yaptığı "başörtüsü namusumuzdur" yönündeki açıklamasına uygun bir icraatı 2.5 yıl boyunca hiç olmadı. Apo'nun cezasının idamdan müebbete çevrilmesi, MGK'nın statüsünün değiştirilmesi dahil millete rağmen ne kadar yasal değişiklik varsa yapan TBMM, sessiz çoğunluğun taleplerine kayıtsız kaldı.
Hatta AB aşkına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını anayasa üstü kabul ederek başörtüsü yasağını AB kriteri haline getirdi.
Başbakan Erdoğan "başörtüsü ve imam hatip konusunda bedel ödeyemeyiz " diyerek topu taça atmasına rağmen, tabanın ısrarlı taleplerini "kurumlararası mutabakat oluşunca bakarız" diyerek oyalamayı seçti.
Böyle bir vasatta Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü yasağı ile ilgili AB ve Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatan çıkışına Başbakan sessiz kalmayı seçerken Arınç esti gürledi.
Anayasa Mahkemesi'nin çıkışını müdahale olarak gören Arınç işi kökünden halletti (!). "İstersek Anayasa Mahkemesi'ni dahi kapatırız. Parlementolar kadını erkek, erkeği kadın yapmak dışında herşeyi yapabilir. Bu mahkemeyi bir değişiklikle kaldırabiliriz."
Allah Allah... Sen neymişsin be Arınç. Madem bu gücünüz var neyi bekliyorsunuz? İsteyin o zaman? Ama Pascal'ın dediği gibi bütün mesele "istediğini istemekte" AKP'nin hür olamaması...
Doğrudur ABD ve AB isterse AKP tezkereyi de geçirir, üsleri de verir, askerini de gönderir, terörist başını da serbest bırakır. Ama milletin istediğini AKP isteyemez.
Onun için başörtüsü ile ilgili AB kararı hatırlatılınca konuyu geçiştiriyor. Konunun türban değil, Anayasa Mahkemesi'nin Meclise haksızlık etmesi olduğundan demvuruyor. Yani kendi koltuklarına dokununca vaveylayı koparıyorlar. Milletin çocuklarını dert ettiklerinden değil, sorun da bu zaten. Hadi yanıltın bizi AKP'liler. Hadi Arınç, madem öyle şu milletimizin çocuklarının yüzünü güldürün. Kadını erkek yapın demiyoruz, erkek gibi bu sözlerinizin arkasında durun. Durmazsanız milletimizin cevabı hazır: Hadi oradan!
2.5 yıllık Meclis Başkanlığı döneminde AB yasalarının geçirilmesi, milletvekillerinin özlük hakları ve konut sahibi yapılması için verdiği mücadele dışında ciddi bir icraatı ve eylemi olmadı. Genelde söz ve eylem olarak sönük geçen başkanlığı, zaman zaman parlamalarla, ortalığı karıştıran demeçleri ile renklenmedi değil.
Seçimlere birkaç gün kala Sütçü İmam'ın kenti Maraş'ta yaptığı "başörtüsü namusumuzdur" yönündeki açıklamasına uygun bir icraatı 2.5 yıl boyunca hiç olmadı. Apo'nun cezasının idamdan müebbete çevrilmesi, MGK'nın statüsünün değiştirilmesi dahil millete rağmen ne kadar yasal değişiklik varsa yapan TBMM, sessiz çoğunluğun taleplerine kayıtsız kaldı.
Hatta AB aşkına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını anayasa üstü kabul ederek başörtüsü yasağını AB kriteri haline getirdi.
Başbakan Erdoğan "başörtüsü ve imam hatip konusunda bedel ödeyemeyiz " diyerek topu taça atmasına rağmen, tabanın ısrarlı taleplerini "kurumlararası mutabakat oluşunca bakarız" diyerek oyalamayı seçti.
Böyle bir vasatta Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü yasağı ile ilgili AB ve Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatan çıkışına Başbakan sessiz kalmayı seçerken Arınç esti gürledi.
Anayasa Mahkemesi'nin çıkışını müdahale olarak gören Arınç işi kökünden halletti (!). "İstersek Anayasa Mahkemesi'ni dahi kapatırız. Parlementolar kadını erkek, erkeği kadın yapmak dışında herşeyi yapabilir. Bu mahkemeyi bir değişiklikle kaldırabiliriz."
Allah Allah... Sen neymişsin be Arınç. Madem bu gücünüz var neyi bekliyorsunuz? İsteyin o zaman? Ama Pascal'ın dediği gibi bütün mesele "istediğini istemekte" AKP'nin hür olamaması...
Doğrudur ABD ve AB isterse AKP tezkereyi de geçirir, üsleri de verir, askerini de gönderir, terörist başını da serbest bırakır. Ama milletin istediğini AKP isteyemez.
Onun için başörtüsü ile ilgili AB kararı hatırlatılınca konuyu geçiştiriyor. Konunun türban değil, Anayasa Mahkemesi'nin Meclise haksızlık etmesi olduğundan demvuruyor. Yani kendi koltuklarına dokununca vaveylayı koparıyorlar. Milletin çocuklarını dert ettiklerinden değil, sorun da bu zaten. Hadi yanıltın bizi AKP'liler. Hadi Arınç, madem öyle şu milletimizin çocuklarının yüzünü güldürün. Kadını erkek yapın demiyoruz, erkek gibi bu sözlerinizin arkasında durun. Durmazsanız milletimizin cevabı hazır: Hadi oradan!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014