'Halka ses yükseltilemez'
İBB Başkanı İmamoğlu, Kanal İstanbul Çalıştayı'ndaki konuşmasında, Kanal İstanbul’un gerekli bir yatırım olmadığına işaret ederek, "İstanbul, mesela duran metro yatırımlarını başlatmaya mecburdur. Hiç kimse, ‘Ben bilirim, ben yaparım’ demesin. Hiç kimse, halka sesini yükseltmesin” diye konuştu
10.01.2020 18:30:00





RECEP BAHAR / DETAY HABER
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin geleceğini doğrudan ilgilendiren ve son günlerin en önemli gündem maddelerinden Kanal İstanbul projesini, 8 ayrı panelde 40 bilim insanının katılımıyla masaya yatırdı. Çalıştay'a hukukçular ve finans uzmanları da iştirak etti. İstanbul Kongre Merkezi'nde çok yoğun katılımın olduğu etkinlikte İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de konuştu. Çalıştay'ın açılışını yapan İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, 83 milyon metrekarelik yeni alanın imara açılacağını ifade ederek, "Yaklaşık 100 milyar liralık bir bütçeden bahsediyoruz. Maliyeti artıracak metrolarla ön görülmez bir bütçeden bahsediyoruz" şeklinde konuştu.
Çok riskli bir ameliyat
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaptığı sunumda, Kanal İstanbul'un İstanbul'un coğrafyasını değiştireceğine işaret ederek, özetle şu tespitlerde bulundu:
• Doğal hayatın ve şehir hayatının bütün boyutlarını ciddi biçimde etkileyecek bir proje. Kanal İstanbul, mecbur olmadıkça hiç kimsenin asla evet demeyeceği, çok büyük ve çok riskli bir ameliyat.
• Tamamıyla yanlış bir ameliyat. İstanbul kesip biçilecek. İstanbul'un bazı bölgeleri felç olacak. Kimi yerleri sakat kalacak. Bir şehri böyle riskli, böyle ölümcül bir ameliyata sevk edenler, 'Siz ne derseniz deyin, bu ameliyat yapılacaktır' diyemezler. Bunu yapmayı kafalarını koymuş olanlar, bu ameliyata neden mecbur olduğumuzu mutlaka anlatmak zorundalar.
• Bizim Kanal İstanbul'la ilgili tavrımız siyasi değil, hayatidir. Çünkü bu proje, bu şehrin tüm tarihi boyunca karşılaşabileceği en büyük risklerden biridir.
• Kanal İstanbul'un hangi parayla, kimin tarafından, nasıl bir finansman modeliyle yapılacağı bile belli değil. Hatta ne yapılacağı bile değil! İnanın ne yapılacağı belli değil. Günümüzü gecemizi bu işe harcıyoruz. Her gün farklı bir modelden söz ediliyor.
• Kanal İstanbul; sadece toprağa, betona ve ranta dayalı bir model. Bu modelle, bugünün dünyasında para kazanamazsınız, ekonomik canlanma ve istihdam yaratamazsınız. Bunda para yok. Raporlar ortada.
• Türkiye, Kanal İstanbul'a mecbur bir ülke değildir. İstanbul, Kanal İstanbul'a mecbur bir şehir değildir. Ama İstanbul, duran metro yatırımlarını başlatmaya, elinde kalan yeşil alanlarını korumaya mecburdur. İstanbul, gençlerine eğitim imkânları, kadınlara huzur ve güven içerisinde toplumsal hayata katılma imkânı sunmaya mecburdur.
Ankara'ya el uzatıyoruz
• Biz, her alanda hükümetle iş birliği ve uyum içerisinde çalışmaya hazırız ve istekliyiz. Zihnimizde hiçbir soru işareti yok. Yalnız bizim tek bir şartımız var: Hiç kimse, 'Ben bilirim, ben yaparım' demesin. Hiç kimse, halka sesini yükseltmesin. Topraklarımızda bu sesler var zaten. Mevlana'yı dinlesin. Bakın ne demiş hazreti Mevlana: 'Sözünü yükselt; sesini değil. Yağmurdur çiçekleri büyüten; gök gürültüsü değil'.
• Lütfen bugün çocuklarınızın, torunlarınızın karşısına geçin. Onların gözlerinin içine bakın. İyi bakın. Sizce, onların bu projeye ihtiyacı var mı? Sizce, onların geleceği için yapılabilecek en akıllı iş bu mu?
Projede uzman bilgisi yok
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, projenin önceliklerinin uzmanlar tarafından belirlenmediğini dile getirerek, "Bir kişi belirliyor. 'Benim önceliğim budur ve ben bunu yapacağım' diyor. Biz de diyoruz ki 'Kusura bakma beyefendi sen bunu yapamazsın, bunu yapmaya kalkan kim olursa bir kuruş para dahi vermeyeceğiz.' Millet İttifakı iktidarında. Kimse yapamaz, bir kuruş bile vermeyeceğiz. TÜBİTAK dediğimiz, Türkiye'nin gözbebeği olan bir kurum. Ona da soruyorlar ne diyorsun diye, Kanal İstanbul'la ilgili. 14 madde halinde tek tek bu projenin ne kadar yanlış olduğunu sayıyor" şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, "İstanbul ciddi bir deprem riskiyle karşı karşıya. Eğer bu ülkenin sorunlarıyla, bu kentin sorunlarıyla ilgileneceksem, önce insana yardım ederim. Kentsel dönüşümü yapalım. Büyükşehir Belediye Başkanımız, ekibi ve kadrosu hazır. İlçe belediyeleri de hazır" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, "Kanal İstanbul'un 9 senedir üzerinde durulmuyordu, bugün niçin birdenbire önümüze getirildi, anlamak mümkün değil. 'Ecdat ecdat' diyenler açısından Fatih Sultan Mehmet'in emaneti açısından bırakılan vasiyete uygun mu? Hayır. Bunlar niye oluyor biliyor musunuz? 31 Mart'ta Ekrem Başkanı seçtiğiniz için. Beyefendinin sinirini bozdunuz. 23 Haziran'da, bütün İstanbullu, 804 bin oy farklıya Ekrem İmamoğlu'nu yeniden seçti. Beyefendinin sinirini iki kere bozdunuz. Bu, İstanbullulara ders verme eylemidir" şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin geleceğini doğrudan ilgilendiren ve son günlerin en önemli gündem maddelerinden Kanal İstanbul projesini, 8 ayrı panelde 40 bilim insanının katılımıyla masaya yatırdı. Çalıştay'a hukukçular ve finans uzmanları da iştirak etti. İstanbul Kongre Merkezi'nde çok yoğun katılımın olduğu etkinlikte İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de konuştu. Çalıştay'ın açılışını yapan İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, 83 milyon metrekarelik yeni alanın imara açılacağını ifade ederek, "Yaklaşık 100 milyar liralık bir bütçeden bahsediyoruz. Maliyeti artıracak metrolarla ön görülmez bir bütçeden bahsediyoruz" şeklinde konuştu.
Çok riskli bir ameliyat
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaptığı sunumda, Kanal İstanbul'un İstanbul'un coğrafyasını değiştireceğine işaret ederek, özetle şu tespitlerde bulundu:
• Doğal hayatın ve şehir hayatının bütün boyutlarını ciddi biçimde etkileyecek bir proje. Kanal İstanbul, mecbur olmadıkça hiç kimsenin asla evet demeyeceği, çok büyük ve çok riskli bir ameliyat.
• Tamamıyla yanlış bir ameliyat. İstanbul kesip biçilecek. İstanbul'un bazı bölgeleri felç olacak. Kimi yerleri sakat kalacak. Bir şehri böyle riskli, böyle ölümcül bir ameliyata sevk edenler, 'Siz ne derseniz deyin, bu ameliyat yapılacaktır' diyemezler. Bunu yapmayı kafalarını koymuş olanlar, bu ameliyata neden mecbur olduğumuzu mutlaka anlatmak zorundalar.
• Bizim Kanal İstanbul'la ilgili tavrımız siyasi değil, hayatidir. Çünkü bu proje, bu şehrin tüm tarihi boyunca karşılaşabileceği en büyük risklerden biridir.
• Kanal İstanbul'un hangi parayla, kimin tarafından, nasıl bir finansman modeliyle yapılacağı bile belli değil. Hatta ne yapılacağı bile değil! İnanın ne yapılacağı belli değil. Günümüzü gecemizi bu işe harcıyoruz. Her gün farklı bir modelden söz ediliyor.
• Kanal İstanbul; sadece toprağa, betona ve ranta dayalı bir model. Bu modelle, bugünün dünyasında para kazanamazsınız, ekonomik canlanma ve istihdam yaratamazsınız. Bunda para yok. Raporlar ortada.
• Türkiye, Kanal İstanbul'a mecbur bir ülke değildir. İstanbul, Kanal İstanbul'a mecbur bir şehir değildir. Ama İstanbul, duran metro yatırımlarını başlatmaya, elinde kalan yeşil alanlarını korumaya mecburdur. İstanbul, gençlerine eğitim imkânları, kadınlara huzur ve güven içerisinde toplumsal hayata katılma imkânı sunmaya mecburdur.
Ankara'ya el uzatıyoruz
• Biz, her alanda hükümetle iş birliği ve uyum içerisinde çalışmaya hazırız ve istekliyiz. Zihnimizde hiçbir soru işareti yok. Yalnız bizim tek bir şartımız var: Hiç kimse, 'Ben bilirim, ben yaparım' demesin. Hiç kimse, halka sesini yükseltmesin. Topraklarımızda bu sesler var zaten. Mevlana'yı dinlesin. Bakın ne demiş hazreti Mevlana: 'Sözünü yükselt; sesini değil. Yağmurdur çiçekleri büyüten; gök gürültüsü değil'.
• Lütfen bugün çocuklarınızın, torunlarınızın karşısına geçin. Onların gözlerinin içine bakın. İyi bakın. Sizce, onların bu projeye ihtiyacı var mı? Sizce, onların geleceği için yapılabilecek en akıllı iş bu mu?
Projede uzman bilgisi yok
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, projenin önceliklerinin uzmanlar tarafından belirlenmediğini dile getirerek, "Bir kişi belirliyor. 'Benim önceliğim budur ve ben bunu yapacağım' diyor. Biz de diyoruz ki 'Kusura bakma beyefendi sen bunu yapamazsın, bunu yapmaya kalkan kim olursa bir kuruş para dahi vermeyeceğiz.' Millet İttifakı iktidarında. Kimse yapamaz, bir kuruş bile vermeyeceğiz. TÜBİTAK dediğimiz, Türkiye'nin gözbebeği olan bir kurum. Ona da soruyorlar ne diyorsun diye, Kanal İstanbul'la ilgili. 14 madde halinde tek tek bu projenin ne kadar yanlış olduğunu sayıyor" şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, "İstanbul ciddi bir deprem riskiyle karşı karşıya. Eğer bu ülkenin sorunlarıyla, bu kentin sorunlarıyla ilgileneceksem, önce insana yardım ederim. Kentsel dönüşümü yapalım. Büyükşehir Belediye Başkanımız, ekibi ve kadrosu hazır. İlçe belediyeleri de hazır" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, "Kanal İstanbul'un 9 senedir üzerinde durulmuyordu, bugün niçin birdenbire önümüze getirildi, anlamak mümkün değil. 'Ecdat ecdat' diyenler açısından Fatih Sultan Mehmet'in emaneti açısından bırakılan vasiyete uygun mu? Hayır. Bunlar niye oluyor biliyor musunuz? 31 Mart'ta Ekrem Başkanı seçtiğiniz için. Beyefendinin sinirini bozdunuz. 23 Haziran'da, bütün İstanbullu, 804 bin oy farklıya Ekrem İmamoğlu'nu yeniden seçti. Beyefendinin sinirini iki kere bozdunuz. Bu, İstanbullulara ders verme eylemidir" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.