Mevcut siyasi iktidarın mücadele edeceğini vadettiği yoksulluk vardı, yolsuzluk vardır ve yasaklar vardı.
İşe başlarken, daha işin başında 'sıfırlayacağım, ayağımın altında ezip yok edeceğim' efelenmeleriyle meydanlara çıkan iktidar, geride kalan çeyrek asır zarfında adeta Y'lerden oluşan kocaman bir zincirle kementlenmiş ve kenetlenmiş durumda.
Geride bıraktığımız, içinden zar-zor geçip bugünlere geldiğimiz çeyrek asır boyunca mesela yolsuzluk, öylesine kök saldı, öylesine boy verdi ve dal-budak sardı ki duyanlar dudaklarını ısırıyor ve küçük dillerini yutuyorlar.
Bir iklimde, bir coğrafyada ve kadim bir toplum içinde yolsuzluklar bu kadar mı gelişir, genleşir, boy atar ve dört bir yana kök salar?
Öteki Y'yi ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Karşı atağa geçeceğiz, ezip yok edeceğiz dedikleri yoksulluk toplumun kılcal damarlarına kadar yayıldı, herkese ve her kesime yayılması gereken milli gelir, o kadar belli ellere istiflendi ki, onlar nerede nasıl saklayacaklarını şaşırdılar, nüfusun yüzde doksanı da asgari hayat şartlarını nasıl elde edeceğini şaşırmış durumdalar.
Huzur ve refah tabana yayılacaktı, tam aksine kargaşa, dar geçim ve yoksulluk toplumun iliklerine kadar işledi, işletildi, bir avuç mutlu azınlık hariç.
Yasaklar meselesine gelince, kuşdiliyle yazıp konuşmalardan gayet kolay anlaşılacağı üzere, yolsuzluklardan ve yoksulluklardan pek farklı değil.
Toplumda boy veren, kök salan ve kılcal damarlara değin yayılan bu yolsuzluklar, yoksulluklar ve yasaklarla sınırlı kalsaydı belki millet bağrına taş basar, tahammül sınırlarını zorlar ve sancıların dinmesini beklerdi, ama öyle olmadı, yeni yeni Y'ler yağdı tolumun tepesinden aşağı.
Yobazlığın bin bir çeşidi toplumun tepesine karabasan gibi çöktü.
Yüzsüzlük öylesine yayıldı ki, 'yüz kızarması' erdemi parmakla gösterilir hale geldi.
Yağcılık ve yağdanlık neredeyse temel geçer akçe oldu, her pazarda müşteri bulur oldu.
Yardakçılık ve yamukluk ve dahi yavukluk en gözde meslek türleri arasına girdi.
Y'lerin yağmur gibi yağmakta olduğu bu iklim nasıl oluştu?
Ah sebep, vah sebepler demenin zamanı gelmedi mi?
- Demedim mi ey değirmen! / 10.10.2025
- Hangisi doğru? / 04.10.2025
- ‘Yılda bir miting’ ahalisi suskun / 01.10.2025
- Bizim medeniyetimizde zulüm alkışlanmaz zalim de asla sevilmez / 28.09.2025
- Senin yâdına düşmedi / 27.09.2025
- Katliamlar durursa ve adalet zalimin koluna kelepçeyi vurursa… / 25.09.2025
- Gök kubbeyi çınlatan çığlık / 23.09.2025
- Çelişkiler yumağı / 22.09.2025
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025