Siyasi yaşamımızdaki geçmişi bir seneyi bile doldurmamış, ancak büyüme oranı ve hızı itibariyle rakiplerini bir hayli farkla gerilere bırakmış olan Bağımsız Türkiye Partisi, hızlı yürüyüşünü sürdürüyor.
İl il, ilçe ilçe, günde en az iki farklı yerde düzenlediği mitinglerle halkın ayağına giderek projelerini anlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu, halkımızın yoğun ili ve sevgisiyle karşılanıyorlar.
Yapılan anketlerde açık ara önde bulunduğu belirlenen BTP'yi, kimi medya organlarının görmezlikten gelerek âdeta güneşi balçıkla sıvamaya çabalama uğraşları boşa çıkıyor; zira 'yerin kulağı vardır' misali halkımız BTP'yi çoktan dinlemiş, kabullenmiş ve hak ettiği yere oturtmuş bile.
Böyle bir manzarada iktidar ve muhalefet partilerinin büyük bir bölümünün düştükleri seçim telaşını anlamak pek zor olmasa gerek.
Yaklaşan seçim dolayısıyla en çok bunalan partilerden biri de ANAP. Bundan iki buçuk sene evvel Diyarbakır'da yaptığı konuşmada: "Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diyerek, yapılacak bir erken seçimde HADEP'le ittifak yapabileceği mesajını veren ANAP lideri Yılmaz, bu düşüncesini hayata geçirebilmek için türlü yol ve de yöntemler aradı. Bir numaralı rakibi olan Çiller'in DYP'si ile bile bir ittifak arayışı içersinde bulundu. Olmadı; seçimi erteletebilme ümidi ile Avrupa Birliği takvimini bahane göstererek hükümeti bozma girişimini başlattı. Tutmadı; barajın aşağıya çekilmesi için meclisi toplantıya çağırma gibi çalışmalar yaptı.
Neticede, Yılmaz her yolu denemiş, ancak seçim tarihini bir türlü istediği bir zamana bırakmayı becerememiştir. Artık 3 Kasım gününü, kabuslu gecelerde kara kara düşünmekte, "Ne yapabilirim?" sorusuyla yatıp kalkmaktadır.
Almanya'nın saygın gazetelerinden birinde kaleme alınmış bir makalede, 'Yılmaz'ın AB takvimini değil, Kasım seçimleri tarihinin derdinde olduğu, dokunulmazlığını kaybetmesinin başına ciddi dertler açacağı' yazılıyor.
Ne diyelim!..
Adalet herkes için bir gün gelecek tecelli edecektir. Bundan kaçmanın yolu yoktur. Hesabı verilemeyecek icraatlar bir gün mutlaka adresini belli edecektir.
İl il, ilçe ilçe, günde en az iki farklı yerde düzenlediği mitinglerle halkın ayağına giderek projelerini anlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu, halkımızın yoğun ili ve sevgisiyle karşılanıyorlar.
Yapılan anketlerde açık ara önde bulunduğu belirlenen BTP'yi, kimi medya organlarının görmezlikten gelerek âdeta güneşi balçıkla sıvamaya çabalama uğraşları boşa çıkıyor; zira 'yerin kulağı vardır' misali halkımız BTP'yi çoktan dinlemiş, kabullenmiş ve hak ettiği yere oturtmuş bile.
Böyle bir manzarada iktidar ve muhalefet partilerinin büyük bir bölümünün düştükleri seçim telaşını anlamak pek zor olmasa gerek.
Yaklaşan seçim dolayısıyla en çok bunalan partilerden biri de ANAP. Bundan iki buçuk sene evvel Diyarbakır'da yaptığı konuşmada: "Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diyerek, yapılacak bir erken seçimde HADEP'le ittifak yapabileceği mesajını veren ANAP lideri Yılmaz, bu düşüncesini hayata geçirebilmek için türlü yol ve de yöntemler aradı. Bir numaralı rakibi olan Çiller'in DYP'si ile bile bir ittifak arayışı içersinde bulundu. Olmadı; seçimi erteletebilme ümidi ile Avrupa Birliği takvimini bahane göstererek hükümeti bozma girişimini başlattı. Tutmadı; barajın aşağıya çekilmesi için meclisi toplantıya çağırma gibi çalışmalar yaptı.
Neticede, Yılmaz her yolu denemiş, ancak seçim tarihini bir türlü istediği bir zamana bırakmayı becerememiştir. Artık 3 Kasım gününü, kabuslu gecelerde kara kara düşünmekte, "Ne yapabilirim?" sorusuyla yatıp kalkmaktadır.
Almanya'nın saygın gazetelerinden birinde kaleme alınmış bir makalede, 'Yılmaz'ın AB takvimini değil, Kasım seçimleri tarihinin derdinde olduğu, dokunulmazlığını kaybetmesinin başına ciddi dertler açacağı' yazılıyor.
Ne diyelim!..
Adalet herkes için bir gün gelecek tecelli edecektir. Bundan kaçmanın yolu yoktur. Hesabı verilemeyecek icraatlar bir gün mutlaka adresini belli edecektir.
Ali Haydar Aktaş / diğer yazıları
- IMF'nin kurban listesi / 05.11.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002