Hani “para basınca enflasyon olur”du?

Kapitalizm, piyasaların serbest bırakılmasından yanaydı. 

Kapitalist mantığa göre serbest bırakılan piyasalar kendi kendine dengeye gelirdi.

Her arz kendi talebini doğururdu, yani üretilen mamül mutlaka alıcı bulurdu.

Kapitalizmde devlet asla ekonomiye müdahale etmemeliydi.

Özellikle de tüketimi, tüketiciyi asla desteklememeliydi.

Kapitalist anlayışa göre "para basılınca enflasyon olurdu."

Peki, ne oldu ki, bugün kapitalist dünyada, hem de kalesi ABD'de tam tersi yapılıyor? Kapitalizmin bir Titanik gibi battığını bugün tüm dünya sadece görmüyor, bizzat yaşıyor.

ABD, koronavirüsün ekonomik etkilerini bertaraf edebilmek için 2 trilyon dolarlık, 883 sayfadan oluşan dev bir paket açıkladı. 

Kongre tarafından onaylanan paket, ABD Başkanı Trump tarafından da imzalandı.

Paket, ABD tarihinin en büyük destek paketi olarak ifade ediliyor.

ABD Hazine Bakanlığı tarafından yönetilecek olan pakette; 290 milyar dolar bireylere ve ailelere, 260 milyar dolar işsizlere, 532 milyar dolar büyük şirket ve yerel yönetimlere, 61 milyar dolar hava şirketlerine, 377 milyar dolar küçük işletmelere, 126 milyar dolar sağlık sistemine ayrıldı.

Gördüğünüz gibi, ABD, yıllardır temsilciliğini yaptığı Kapitalizmin kurallarını çöpe atarak, para basıyor, piyasalara müdahale ediyor ve de çabuk harcayacakların cebine tüketimi artırma amaçlı para koyuyor. 2008 yılında 168 milyar dolarlık bir tüketimi teşvik paketini devreye koymuştu, bugün çok daha fazlasını…

ABD, vatandaşlarına doğrudan ödemeler kapsamında, bireylere 1200 dolarlık, evli çiftlere ise 2400 dolarlık çekler verecek. Evli çiftlere verilecek olan çekler bazı eyaletlerde asgari ücrete kadar çıkartılabilecek.

Her bir çocuk için ise ailelere 500 dolarlık daha ilave olarak çekler verilecek.

Yıllık bireysel geliri 99 bin doları, çift olarak geliri 198 bin doları aşanlara yardımda kesinti yapılacak.

ABD'de işsizlik rakamları da ciddi bir oranda arttı. Sadece geçen hafta işsizlik maaşına başvuran kişi sayısı 3,3 milyon kişi arttı.

Destek paketinde işsizlik maaşının haftalık 600 dolara çıkartılması yer alıyor.

Koronavirüs, özellikle kapitalist ekonomi gemisinde bulunan tüm ülkeleri derinden yaraladı. Bu sebeple İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya gibi kapitalist ülkeler de peşpeşe benzer tedbir paketleri açıkladılar.

Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO), koronavirüs salgınının küresel işsizliği 25 milyon kişi daha artırabileceği uyarısında bulundu. 

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni 2013 yılından bu yana tümüyle uygulayan Rusya ve Çin gibi BRICS devletleri ise devletlerinin, ekonomilerinin ve de vatandaşlarının bağışıklık sistemlerini bu eşsiz modelle güçlendirdikleri için, bu küresel krizden çok daha kolay bir şekilde kurtulacaklar. Kriz onları teğet geçecek.

Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Sözcüsü Mi Feng, Çin'de koronavirüs salgınının yayılmasının büyük ölçüde durdurulduğunu açıkladı. 

Ve dikkat ederseniz, Çin, sadece 16 milyar 

dolarlık bir paket açıkladı. O da ekonomisini kurtarmak için değil, aşı ve ilaç çalışmaları için… MEM'i uyguladığından bu yana Çin'in ekonomisi iç talebe bağlı büyüdüğü için ve Çin MEM'in sosyal devlet projeleriyle yoksulluğu sıfırladığı için ekonomisi çok sağlam temeller üzerinde…

Hala ABD'nin boyalı kâğıdına ve tahvillerine bağımlı kalsaydı, bugün koronavirüs salgınından dolayı Çin diye bir devlet kalmayabilirdi.

Krizi çok hızlı bir şekilde aşan Çin, bugün kapitalist ülkelere yardımcı olmaya çalışıyor.

Şu anda ölüm sayısında ilk sırada olan İtalya, ne AB'den, ne de ABD'den aradığı desteği bulamadı. İtalya'ya Çin ve Rusya destek oldu. Bunun üzerine İtalyanlar AB bayraklarını yakmaya başladılar. 

Tıbbi malzeme sorunu yaşayan ABD, Çin'den bu malzemeleri almaya başladı.

ABD medyasında yer alan haberlerde; Çin'den gelen bir uçakla 130 bin adet N95 maskesi, 1,8 milyon adet ameliyat maskesi, 70 bin termometre ve 10 milyondan fazla tıbbi eldiven getirildiği belirtildi. 

Ayrıca bu uçağın, gelmesi beklenen 20 uçaktan ilki olduğu ifade edildi.

Hala Kapitalizm gemisinde kalmaya inat eden Türkiye'de ise gerek siyasiler gerekse bazı ekonomistler; Batılı ülkeler peşpeşe MEM projelerini paketler halinde ilan etmeye başlayınca, MEM'den kopya çekerek görüşler beyan etmeye başladılar.

Kimisi, herkese 1000 TL verelim demeye başladı; kimisi, acilen para basalım demeye başladı. Ama hiçbirisi, bütün bunları kapsayan Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayalım demedi. Yine körlük, yine körlük…

Ne zaman ayıkacaksınız. Bu inatla geldiğiniz nokta ortada, daha neyin peşindesiniz?