Şühedâ emaneti ülkemizde toprak satılmayan bölge, gökyüzünde Amerikan Kel kartalları uçmayan yöremiz kalmadı! "İleri Demokrat" bir yönetimle on iki yıldır, binmişiz "açılım" adlı bir alâmete, gidiyoruz kıyâmete!"Demokrasi tramvayı"nın vatman koltuğunda BOP Eş Başkanı ve bütün etkili, yetkili yer ve makamlarda suflör ve dublörler var!Çünkü bu yönetimde, güzel rol yapan artistlerin tamamı, âkil! Çünkü aktörlerin kimi Tatar Ramazan zannediyor kendini, kimi Polat Alemdar! Kimi âkil adamım diye ahkâm kesiyor, kimi nazar duâsı okuyor!Sesi güzel olan hânendeler ve güzel rakkaseler de, âkil! Kimi; "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söyleyerek, kimi 'her iki cihanda'ki yüzkaralarını AKP'ye yüzaklığı diye yamayarak rehberlik ediyor!Aklını, fikrini, köşesini, kalemini satan veya kiraya veren Dolma Kalemler de, âkil! BOP Eş Başkanı'nı -düne kadar- ağır hakaretlerle tenkit eden 'jöleli'ler, bugün Dünya Lideri'nin Baş Danışmanı!Yalan, doğruya galip; takıyye ve mürâilik gerçeğe!...Âkıl veya âkıleler yani gerçekten akıllı adamlar ise ya cezaevindeler ya da Dünya Lideri BOP Eş Başkanı'nın tehdit veya talimatlarıyla işsiz!...Millî ve bağımsız karakterimden dolayı çok zoruma giden bir gerçeği de söylemeliyim: Âkil ve âkilelerden, özellikle korkakları seçerek cezaevine koydular! Cesurlar, mücadeleciler işsiz bırakıldılar ama tahrik olup saldırsınlar diye cezaevinde değiller! Çünkü bir daha mazlûm rolüne ihtiyaçları var zâlim İleri Demokratların!"Düşene vurulmaz!" diye aleyhinde konuşmadığım ama ilk gözaltına alındığında, adliye koridorunda kahvesini içip basın mensupları ve yakınlarıyla sohbet ederek dört gün tutulan ve serbest bırakıldığı an; "Hiç kimse kendisini dokunulmaz zannetmesin! Herkese dokunacaklar!" diye korku propagandası yapan biri var ki istesem de unutamıyorum! Bazen Divan Edebiyatı güzelini anlattığı zannedilirken, bir genelev sermayesini tarif ettiğini söyleyerek güzel ve güzel tarifiyle dalga geçen, kavramların içini boşaltan "dolma kalemler" var ki mîdemizi bulandırırken, itibar görmelerini, hazmedemiyorum! "Ters L" pozuyla BOP Eş Başkanı karşısında reverans yapan kapıkulu generale benzeyen ve affedemediğim birileri var ki dolma kalemliği de geçti, fosforlu kalem oldu mübârekler!Kimi, ceazaevinden, hâlâ korku yaymaya, kimi dışardan korkutan zâlim mazlûmu alkışlamaya devâm ediyor!Kimi, BOP Eş Başkanı'nın gölgesinde kapı kulluğuna hevesle siyaset soytarılığı, yandaş ekranlarda medya şebekliği yapıyor; kimi de, bu şebekler karşısında şamar oğlanlığına razı demokrat rolleriyle gönüllü konu mankenliği ediyor!Bize de ; "İki işe bakan, şaşı olur!" atasözüne rağmen; benzeşen bu sağcı ve solcu sülükleri, daha fazla zarar vermesinler diye dikkatle izlemek düşüyor!İşimiz elbette zor ama mecbûren; iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, helâl-harâm, yasal-yasak, millî-gayrı millî, dînî-lâdînî, mütedeyyin-mürâi gibi karşıtıyla var olan kavramlara ve temsilcilerine, pürdikkat bakıyoruz! Bakmak zorundayız! Sadece bakmakla da yetinmeyip görmek ve gördüklerimizi anlatmak zorundayız! Çünkü; şeytanın cennetten rübâiler okuduğunu biliyoruz! Çünkü "o aldatıcı"nın Müslümanı, Allah ile aldatacağını biliyoruz!20 Eylül 2013 Cuma günü, Gazetemizin ilk sayfasında; "AİHM ceza kesti Türkiye ödedi" diye bir haber verildi. Haberde, 2002 yılından günümüze kadar, AİHM'ye yapılan başvurular ve ilginç sonuçları verilmiş!AKP'nin ilk hükümet olduğu 2002 de, AİHM'ne 3.862 müracaat varmış. 2007'de sayı 2.812'ye düşmüş! Dünya Lideri'nin "kalfalık ve ustalık dönemi"ndeki İleri Demokrat uygulamalarla 2012'de ise AİHM'ne başvuru sayısı 9.053 kişiye çıkmış! Yani Kalkınma Partisi'nin adâletine güvenmeyen, adâleti AİHM'de arayanların sayısında, dört mislinden fazla bir artış olmuş!Adalet Bakanı'nın bir soru önergesine verdiği cevaba göre: Türkiye Mayıs-2004'ten, Şubat-20102 sonuna kadar, AİHM Kararları gereği 182 milyon TL ceza ödemiş! Daha da ödeyecek!Çünkü; analarını belleyenin, Kör Kadı olduğunun hâlâ farkında değiller!Çünkü ABD'nin sembolü Kel kartalın avlayarak havalandırdığı, sonra parçalansın diye boşluğa bırakacağı salak yılanlar, dünyaya yukarıdan bakmanın verdiği rehavetle ölüme uçtuklarının farkında değiller!Köstebekleri ve kör sıçanları yiyerek ekolojik dengeye katkısını bildiğimiz bu salak yılanları Kel kartal boşluğa bıraktığında yakalayıp parçalanmasını önlemek te bize düştü maalesef!Çünkü tarla bizim, fare bizim, yılan bizim...Boşluğa atıldığında uçtuğunu zanneden aptal yılanı yakalayacağız! Sonra ABD'nin Kel kartalını yakalayıp ayinlerinde öldürsünler diye ABD'nin Kuzeyli Arapaholu kabilesine vereceğiz!Çünkü "içimizdeki bir kaç beyinsizin işlediği günahlar yüzünden" Rabbimiz'in bizi helâk etmemesi için, îmanımızın aklı veya aklımızın îmanıyla doğruyu yapmak mecbûriyetindeyiz!Çünkü biz, II. Kuvay-ı Milliyecileriz! Çünkü biz, İslâm'ın son ordusu Türk Milletiyiz, "Kâinat Devleti"ni hedeflemişiz ve biliyoruz ki:TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...Mustafa ASLAN
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017