Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasayı hazırlarken gerekirse halkla arama konferansları yapılabileceğini söyledi.
Erdoğan, "Bu adımı attıktan sonra da, artık biz milletçe hep beraber milli bir anayasa kurduk deriz" dedi.
Sözde çözüm süreci öncesinde uygulanan "Akil İnsanlar" heyeti gibi bir adım atmaya hazırlanıyor AKP.
Birkaç bin kişiyle yapılan telefon görüşmesiyle bir anayasa yapılıp, bunun adına "milli anayasa" deyip 80 milyonluk Türkiye'ye dayatacaklar.
Adı sözde "milli" olacak, ama AKP'nin yeni Türkiye'sini getirecek bu anayasa bölünmeyi, eyaletlere ayrılmayı, üniter yapının yok oluşunu getirecek.
Başkanlık sistemiyle ilgili yetersiz olan halk desteğini sağlamak için planlanan Erdoğan'ın dile getirdiği konferansların organizasyonu ve nasıl düzenleneceği konusunda henüz düğmeye basılmış değil. Bu konferanslarda sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve vatandaşlar da söz alabileceklermiş.
Yöntem olarak, 81 ilde "güya" rastgele seçilmiş insanlar telefonla aranıp, anayasa değişiklikleri konusunda görüşleri alınacak.
"Oyları kimin attığı değil, kimin saydığı önemlidir" demiş yabancı bir politikacı.
Bu konuda da aynı kural geçerli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok sayıda insanla bu arama konferansları yapılacağını söylüyor. Yapılırsa yapılsın, ama bu toplanan görüşleri kim tasnifleyecek?
Önce kim görecek sonuçları?
Sonucu kim açıklayacak?
Asıl önemli olan bu.
Vatandaş üniter yapıdan vazgeçmeyeceğini dile getirirse ve başkanlık istemezse bu sonuca siyasiler saygı gösterecekler mi?
Hiç zannetmiyorum.
2016 boyunca bu arama konferansları devam edecekmiş. Sonunda, olası bir referandumda başkanlık sistemine 'evet' çıkma ihtimali görülürse ve buna rağmen TBMM'de referandum barajı olan 330 oy bulunamazsa, 'erken seçim' seçeneğinin bile gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Yani AKP için anayasa değişikliği olmazsa olmaz. Erken seçim bile göze alınacak. Bütün bunlar milleti daha iyi bir anayasaya kavuşturmak için değil.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi; mevcut anayasadaki hangi madde millete hizmet etmeye engel oldu?
Anayasada ifade edilen bütün haklar kısıtlama olmadan yaşanabildi de sıra yeni bir anayasaya mı geldi?
Yani anlayacağınız arama konferansları;
AKP'li akademisyenler,
AKP'li sivil toplumcular,
AKP'li vatandaşlar,
AKP'li uzmanlarla yapılacak. Aralara karışan tek tük aykırı sesler zaten hiç duyulamayacak.
Plan hedefe ulaşırsa bir AKP anayasası hazırlanmış olacak.
Arama konferanslarıyla, biz halka sorduk, denecek ve Erdoğan'ın ifade ettiği gibi "biz milletçe hep beraber artık milli bir anayasa kurduk deriz" sözüyle ifade edildiği gibi asla milli olmayan bir anayasa Türkiye'ye milli diye dayatılacak.
Erdoğan, "Bu adımı attıktan sonra da, artık biz milletçe hep beraber milli bir anayasa kurduk deriz" dedi.
Sözde çözüm süreci öncesinde uygulanan "Akil İnsanlar" heyeti gibi bir adım atmaya hazırlanıyor AKP.
Birkaç bin kişiyle yapılan telefon görüşmesiyle bir anayasa yapılıp, bunun adına "milli anayasa" deyip 80 milyonluk Türkiye'ye dayatacaklar.
Adı sözde "milli" olacak, ama AKP'nin yeni Türkiye'sini getirecek bu anayasa bölünmeyi, eyaletlere ayrılmayı, üniter yapının yok oluşunu getirecek.
Başkanlık sistemiyle ilgili yetersiz olan halk desteğini sağlamak için planlanan Erdoğan'ın dile getirdiği konferansların organizasyonu ve nasıl düzenleneceği konusunda henüz düğmeye basılmış değil. Bu konferanslarda sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve vatandaşlar da söz alabileceklermiş.
Yöntem olarak, 81 ilde "güya" rastgele seçilmiş insanlar telefonla aranıp, anayasa değişiklikleri konusunda görüşleri alınacak.
"Oyları kimin attığı değil, kimin saydığı önemlidir" demiş yabancı bir politikacı.
Bu konuda da aynı kural geçerli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok sayıda insanla bu arama konferansları yapılacağını söylüyor. Yapılırsa yapılsın, ama bu toplanan görüşleri kim tasnifleyecek?
Önce kim görecek sonuçları?
Sonucu kim açıklayacak?
Asıl önemli olan bu.
Vatandaş üniter yapıdan vazgeçmeyeceğini dile getirirse ve başkanlık istemezse bu sonuca siyasiler saygı gösterecekler mi?
Hiç zannetmiyorum.
2016 boyunca bu arama konferansları devam edecekmiş. Sonunda, olası bir referandumda başkanlık sistemine 'evet' çıkma ihtimali görülürse ve buna rağmen TBMM'de referandum barajı olan 330 oy bulunamazsa, 'erken seçim' seçeneğinin bile gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Yani AKP için anayasa değişikliği olmazsa olmaz. Erken seçim bile göze alınacak. Bütün bunlar milleti daha iyi bir anayasaya kavuşturmak için değil.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi; mevcut anayasadaki hangi madde millete hizmet etmeye engel oldu?
Anayasada ifade edilen bütün haklar kısıtlama olmadan yaşanabildi de sıra yeni bir anayasaya mı geldi?
Yani anlayacağınız arama konferansları;
AKP'li akademisyenler,
AKP'li sivil toplumcular,
AKP'li vatandaşlar,
AKP'li uzmanlarla yapılacak. Aralara karışan tek tük aykırı sesler zaten hiç duyulamayacak.
Plan hedefe ulaşırsa bir AKP anayasası hazırlanmış olacak.
Arama konferanslarıyla, biz halka sorduk, denecek ve Erdoğan'ın ifade ettiği gibi "biz milletçe hep beraber artık milli bir anayasa kurduk deriz" sözüyle ifade edildiği gibi asla milli olmayan bir anayasa Türkiye'ye milli diye dayatılacak.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023