logo
25 NİSAN 2024

Hedef, köylüyü topraktan koparmak

03.08.2010 00:00:00
Aydın'da vatandaşlarla buluşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Tahdit kanunları çıktıktan sonra köylü istediği kadar ekemedi, biçemedi ve satamadı. Onun için de tarım köylüsünün gün geçtikçe borcu arttı. Nihai hedef, köylüyü topraktan koparmaktır" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de canlı olarak yayınlanan Tarım Analiz programı vesilesiyle Aydın'da vatandaşlarla buluştu. Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Karacahayıt köyünde açık havada gerçekleştirilen programa vatandaşların ilgisi büyük oldu. BTP kurmaylarının konuşmalarından sonra konuşmasına başlayan BTP Genel Bakanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz öyle demokratız deyip padişahlar gibi davrananlar gibi değiliz. Onun için ben konuşurken sözümü kesip, sizler bana soru sorarsanız çok memnun olurum. Bizim anlayışımızda söz milletindir" diyerek sözlerine başladı. Siyasilerce tarım köylüsüne üvey evlat muamelesi reva görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Baş, Avrupa Birliği'nin siyasilerden tarımla meşgul olan 20 milyon insanı tarımdan koparmayı istediğini, siyasilerin de bu isteğe 'evet' dediklerini hatırlattı. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasının son bölümünde BTP döneminde Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak tarıma kazandıracakları çok şeylerin olduğunu söyledi.

Tarım köylüsü kaderine terk edildi

Tarım kesiminin uzun yıllardan beri siyasiler tarafından yapayalnız bırakılmış olduğuna dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, tarım kesimini yalnız bırakma politikalarının Avrupa Birliği süreciyle birlikte başladığını söyledi. BTP Genel Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tarım, uzun zamandan beri 7'sinden 70'ine yalnız bırakılmış, terk edilmiş, her şeyiyle beraber küçültülmüş bir meslek grubu haline geldi. Tarım kesimi maalesef kaderine terk edildi. Bunun bir tek sebebi var. Türkiye Avrupa Birliği sürecine evet dedikten sonra maalesef hem hayvancılığını terk etti hem de tarımını terk etti. Neden? Çünkü Türkiye'ye şunu dediler; Eğer siz Avrupa Birliğine girmek istiyorsanız 30 milyon insanınız tarım bölgesinin insanı. Buğday yetiştiriyor, mısır, arpa, yulaf, üzüm, elma, incir, mandalina ve portakal hatırınıza ne geliyorsa tarım köylünüz yetiştiriyor. Bu 30 milyon insanınızın yetiştirdiği mamuller Türkiye için çok fazla. O halde bunları sizin ihraç etmeniz gerekir. Avrupa Birliği ülkesi olursanız haliyle bu fazlayı Avrupa ülkelerine ihraç etmeniz gerekecek. Bu durumda Yunanistan'ın, Fransa'nın, İtalya'nın yetiştirdiği ürünler ne olacak? Hollanda'nın bugün sadece tarımdan bir yılda elde ettiği kazanç 100 milyar eurodur. Diğer Avrupa ülkelerine ele aldığınız zaman Avrupa'nın hem kendi iç pazarına hem de dış pazarına yaptığı pazarlama trilyon euronun üzerinde bir sermayedir. Siz bu pazara ortak olmak isterseniz biz buna cevap veremeyiz."

AB talimatlı siyaset tarımı bitirdi

Konuşmasına Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye tarımla meşgul olan 20 milyon insanı tarımdan koparmayı şart koştuğunu söyleyerek devam eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Avrupa Birliği siyasilerden tarımla iştigal eden 30 milyon Türk çiftçisini tarımla uğraşamayacağı bir bölgeye çekmesini istedi. Toprağa bağlı tarım nüfusu sayısının ise 10 milyonu geçmemesi istendi. Onlar da Avrupa Birliği'ne girme sözünü kendi kendilerine ant içerek verdikleri için de 'tamam', biz sizin istediğiniz şartları yerine getireceğiz, dediler. Avrupa Birliği bunlara dedik ki; mademki bizim istediğimiz şartları yerine getireceksiniz, o zaman şeker pancarı üretimini bitirmeniz lazım, tütün üretimini bitirmeniz lazım. Buğdayı, arpayı, mısırı, fındığı ve çayı bitirmeniz lazım. Kısaca yetiştirdiğiniz bütün mamulleri yüzde 80 azaltmanız lazım."

Tahdit kanunları tarımı tüketti

Avrupa Birliği'nin talimatlarını yerine getirmek için siyasilerin yıllardan bu yana tarım köylüsünü ürünlerini zararına satmak zorunda bıraktıklarını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, nihai hedefin köylüyü topraktan koparmak olduğuna dikkatleri çekti. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Siyasiler Avrupa Birliği'ne 'tamam biz bunları yapacağız' dediler. Yapacaklar ama nasıl? İşte bugün yaptıkları gibi? Şimdi sen mamulünü 100 kuruş masrafla imal ediyorsun pazara götürüyorsun 90 kuruşa satmak zorunda kalıyorsun. Her yıl tarım mamulleri zarar ediyor. Bu birkaç yıl gider neticede tarıma bağlı insanlar kendi kazancıyla geçindikleri için kanaat ediyor ve onun için de kemerini sıka sıka hayatta kalmaya çalışıyor. Şimdi siyaset köyü terk edin dese vatandaş işin gerçeğini anlayacak, demek senin gözün benim toprağımda, diyecek ve ayıkacak. Vatandaşı ayıktırmamak için toprağını terk et demiyor. Ne yapıyor? Yetiştirdiği mamullere tahdit, sınırlama getiriyor. Tahdit kanunları çıktıktan bu tarafa hiç kimse istediğini istediği kadar ekemedi, biçemedi ve satamadı. Onun için de tarım köylüsünün gün geçtikçe borcu arttı. Kredi aldı ödeyemedi. Sadece Aydın'da değil, Türkiye'nin tamamında durum aynı. Borcunu ödeyemediği için Türkiye'nin her tarafından tarımla iştigal eden benim samimi vatanperver vatandaşlarım artık intihar etme noktasına geldiler. Borcum benim namusumdur bunu ödeyemiyorum, diyerek birçok kardeşimiz hayata veda etti. Bu kaderi bu millete yaşatan bu siyasilerdir."

Bundan sonra millet oyuna gelmesin

Prof. Dr. Haydar Baş ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli teziyle tarıma kazandıracağı çok şey olduğunu dile getirdi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Benim tarıma kazandıracağım çok şey var. Bu kazandıracağım şeylerin rakipleri ne CHP'dir ne de MHP'dir ne şudur ne budur. Ben bu konuda bir tez gündeme getirdim ve dünyanın önüne koydum. İlim adamları bunu tartıştı ve "bu ekonomi tezi değil Türkiye'yi tüm dünyadaki aç olan insanları doyurur. İnsanların sırtını giydirir. Bu şekilde herkese iş herkese aş olur" dediler. Ondan sonra da bir slogan çıktı ortaya; 'İş aş Haydar Baş.' Milletimiz maalesef onların oyununa geldi. Ne dediler millete biliyor musunuz? "Haydar hoca çok muazzam bir adam, âlim birisi, ama kazanamaz ki" dediler. Herkes bu cümlenin oyununa geldi ve sandığın başına giderken bir şeytan yolda milleti kandırdı. Bundan sonra milletim kanmayacak. Eğer kanarsak yeminle konuşuyorum Türkiye'yi terk etmek zorunda kalacağız. Ama gidecek başka vatanımız yok. Onun için var mısınız, bunların kökünü kazımaya, 'hayır' demeye? Var mısınız?
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.