Büyük Ermenistan, Büyük Kürdistan ve Büyük İsrail plan ve hedefleri bizzat sahipleri tarafında 100 yıldır dillendiriliyor mu? Evet.
Peki, bu planlar hangi ülkeler üzerinde gerçekleştirilecek?
Türkiye, İran, Irak ve Suriye.
Ülkemizi siyasetçilerinden, tarihçilerinde bu planları inkar eden var mı? Yok.
Büyük Ermenistan hayalinin askıda olduğunu Türkiye Cumhuriyeti devletinden yıllarca maaş alan, koruma sağlanan HDP/DEM'li Garo Paylan: "Şu anda Azerbaycan'a saldıracak durumda değiliz. Karşılık vermek için en az 3-5 yıla ihtiyacımız var. Fransa ve ABD desteğiyle ordumuzu güçlendireceğiz. Ve bu 3-5 yıl içinde olacak" sözleriyle itiraf etti.
Büyük İsrail Projesi'nin basamağı ve mevcut İsrail'e tampon bölge oluşturma hedefinin adı Suriye, Türkiye, İran ve Irak'ın bir bölümünü içine alacak Kürdistan devletidir.
Saddam, 'halkını zulmediyor' ana başlığı ile Irak Kürdistan'ını kurdular mı? Kurdular.
Bu zihniyet, 'Esad halkını katlediyor' dediklerinde ülkemiz iktidarı ve siyaseti, 'ya, biz bu oyunu gördük. Bunlar Suriye'yi istikrarsızlaştırıp ikinci Kürdistan'ı kuracaklar, ona göre duruş alalım' dediler mi?
Yok, demediler. 'Esad halkını katlediyor, katil Esad' dediler. Haliyle PKK/PYD/SDG'ye bizzat altyapı hazırlamış oldular.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 30.07.2012 tarihli yayımlanan yazısında şöyle diyordu:
'Irak ve Suriye'den sonra "Esad halkına zulmediyor" diyen Türkiye'ye de sıra gelmeden Esad'ın yanında "asıl zulme" karşı beraber hareket edilmelidir.
Zira Esad'a karşı çıkan zihniyet mevcut ortamda bilerek terörü desteklemektedir. Oysa Esad Türkiye'nin bölgedeki varlığının garantörüdür.
İsrail'in yayılmacı politikaları çerçevesinde Filistin'de, Lübnan'da, Suriye'de yaptıklarını görmeyenler, ülkesindeki işgali bastırmak için güç kullananları zalim ilan etmişlerdir.
Sonuç olarak ya Esad'ı gönderip bölgede PKK'yı söz sahibi yapacağız, devlet olarak ilan edeceğiz veya Esad'a destek olup illegal oluşumlara son vereceğiz. Şu anda Esad denkleminin manası budur.'
Denklem çözüldü
Sayın Erdoğan direk ABD ile haliyle İsrail ile Barzanilerle, Salih Müslim ile ve diğer Esad karşıtları ile Esad'ı gönderdiler.
Şimdi Suriye'de ikinci Kürdistan kuruldu mu? Kuruldu.
Üçüncü ve dördüncü ayaklar hangi ülkelerde oluşturulmak isteniyor? İran ve Türkiye.
Ülkemiz iktidarı nerede duruyor? Irak ve Suriye'de Kürdistanı kuranların yanında.
İşin vahimi bu işler bakkaldan gazoz almaktan daha basitçe gerçekleştirilirken bu gerçeği hala idrak edemeyenler var.
İşte İsrail. Son 25 yılda kendisine yönelik tehditleri Saddam, Kaddafi, Esad, Suriye'deki İran, Lübnan'daki Hizbullah'ı devre dışı bıraktı. İran ve Yemen'i hava saldırıları ile zayıflattı.
Dolar zengini Arap ülkelerini de 'Abraham anlaşması' adı altında kendisine köle yaptı. Yani Arz-ı Mevut az-çok kendini gösteriyor.
AKP-MHP-CHP ise bir komisyon kurmuşlar, bahsettiğim küresel planın ucuz tetikçileri ile 'terörsüz Türkiye'yi' konuşuyorlar.
Hatırlatma
HDP eski milletvekili Altan Tan, birinci çözüm süreci döneminde ABD Büyükelçisi'nin evinde yapılan gizli bir görüşmede, "Suriye bölünecek, Kürtlere orada bölge vereceğiz, Erdoğan olmayacak. Siz bize destek verin, biz de size destek verelim" denildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyordu? 'Suriye'den Gazze'ye, Körfez'den Rusya Ukrayna arasındaki çatışmaya kadar hiçbir yerde Türkiye'si bir denklem kurulamıyor.'
İttifakta çatlak mı var?
Cumhuriyet Bayramı'nı bütün yurtta coşku ile kutladık. Bayram sonrası siyasi gündem 'AKP ile MHP arasında çatlak mı var' sorusuna aranan cevaplar oldu.
Neden? Devlet Bahçeli, Erdoğan ile Anıtkabir'e gitmedi. Saray'daki resepsiyona da gitmedi. Hiç kimseyi de göndermedi.
Çatlağı bilmem ama açık bir mesaj olduğu kesin. Çünkü MHP, kendisinin olmadığı bir denklemde AKP'nin, Erdoğan'ın hiç olduğunun yani asıl güç kendisinin olduğunun farkında ve bu gücün kale alınmaması Devlet Bahçeli ve partisinin kızdırmış gibi.
En sıcak başlık Kıbrıs. Sayın Bahçeli'nin KKTC için hazırladığı plaka bizzat Erdoğan tarafından reddedildi. Yalnız kaldı, hedef oldu.
Sayın Bahçeli, ABD'ye karşı Rusya-Çin-Türkiye ittifakı tezini ortaya koydu. Sayın Erdoğan'da, Beyaz Saray'a girebilmek için milyarlarca dolarlık Boeingleri, nadir elementleri, vergi sıfırlamalarını ortaya koydu.
Sayın Bahçeli bir kez daha ortağı tarafından yalnız bırakıldı ve siyaset arenasında karizma çizdirildi.
Yolsuzluk süreçlerinde tutuklanan bazı isimlere Devlet Bahçeli, 'dava arkadaşımdır' dedi ama serbest bırakılmadılar.
Özel harekat, emniyet ve yargı da ismi MHP ile anılan personelin tasviye edilmesi, geri plana alınması da karizmaya yeni bir çizik olarak algılandı.
'Bebek katilinin' serbest bırakılması konusunda çok istekli olan Sayın Bahçeli aynı isteği ortağı Sayın Erdoğan'dan göremeyince yine yalnız kaldı, özellikle milliyetçi cephenin hedefi oldu.
E! Bu kadar yalnızlık ve hedefe konulmak ister istemez nazı da beraberinde getirdi. Çatlağı ise sürecin asıl sahipleri kapatır. Yani Sayın Bahçeli, Ecevit'e yaptığını Erdoğan'a yapamaz
Peki, bu planlar hangi ülkeler üzerinde gerçekleştirilecek?
Türkiye, İran, Irak ve Suriye.
Ülkemizi siyasetçilerinden, tarihçilerinde bu planları inkar eden var mı? Yok.
Büyük Ermenistan hayalinin askıda olduğunu Türkiye Cumhuriyeti devletinden yıllarca maaş alan, koruma sağlanan HDP/DEM'li Garo Paylan: "Şu anda Azerbaycan'a saldıracak durumda değiliz. Karşılık vermek için en az 3-5 yıla ihtiyacımız var. Fransa ve ABD desteğiyle ordumuzu güçlendireceğiz. Ve bu 3-5 yıl içinde olacak" sözleriyle itiraf etti.
Büyük İsrail Projesi'nin basamağı ve mevcut İsrail'e tampon bölge oluşturma hedefinin adı Suriye, Türkiye, İran ve Irak'ın bir bölümünü içine alacak Kürdistan devletidir.
Saddam, 'halkını zulmediyor' ana başlığı ile Irak Kürdistan'ını kurdular mı? Kurdular.
Bu zihniyet, 'Esad halkını katlediyor' dediklerinde ülkemiz iktidarı ve siyaseti, 'ya, biz bu oyunu gördük. Bunlar Suriye'yi istikrarsızlaştırıp ikinci Kürdistan'ı kuracaklar, ona göre duruş alalım' dediler mi?
Yok, demediler. 'Esad halkını katlediyor, katil Esad' dediler. Haliyle PKK/PYD/SDG'ye bizzat altyapı hazırlamış oldular.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 30.07.2012 tarihli yayımlanan yazısında şöyle diyordu:
'Irak ve Suriye'den sonra "Esad halkına zulmediyor" diyen Türkiye'ye de sıra gelmeden Esad'ın yanında "asıl zulme" karşı beraber hareket edilmelidir.
Zira Esad'a karşı çıkan zihniyet mevcut ortamda bilerek terörü desteklemektedir. Oysa Esad Türkiye'nin bölgedeki varlığının garantörüdür.
İsrail'in yayılmacı politikaları çerçevesinde Filistin'de, Lübnan'da, Suriye'de yaptıklarını görmeyenler, ülkesindeki işgali bastırmak için güç kullananları zalim ilan etmişlerdir.
Sonuç olarak ya Esad'ı gönderip bölgede PKK'yı söz sahibi yapacağız, devlet olarak ilan edeceğiz veya Esad'a destek olup illegal oluşumlara son vereceğiz. Şu anda Esad denkleminin manası budur.'
Denklem çözüldü
Sayın Erdoğan direk ABD ile haliyle İsrail ile Barzanilerle, Salih Müslim ile ve diğer Esad karşıtları ile Esad'ı gönderdiler.
Şimdi Suriye'de ikinci Kürdistan kuruldu mu? Kuruldu.
Üçüncü ve dördüncü ayaklar hangi ülkelerde oluşturulmak isteniyor? İran ve Türkiye.
Ülkemiz iktidarı nerede duruyor? Irak ve Suriye'de Kürdistanı kuranların yanında.
İşin vahimi bu işler bakkaldan gazoz almaktan daha basitçe gerçekleştirilirken bu gerçeği hala idrak edemeyenler var.
İşte İsrail. Son 25 yılda kendisine yönelik tehditleri Saddam, Kaddafi, Esad, Suriye'deki İran, Lübnan'daki Hizbullah'ı devre dışı bıraktı. İran ve Yemen'i hava saldırıları ile zayıflattı.
Dolar zengini Arap ülkelerini de 'Abraham anlaşması' adı altında kendisine köle yaptı. Yani Arz-ı Mevut az-çok kendini gösteriyor.
AKP-MHP-CHP ise bir komisyon kurmuşlar, bahsettiğim küresel planın ucuz tetikçileri ile 'terörsüz Türkiye'yi' konuşuyorlar.
Hatırlatma
HDP eski milletvekili Altan Tan, birinci çözüm süreci döneminde ABD Büyükelçisi'nin evinde yapılan gizli bir görüşmede, "Suriye bölünecek, Kürtlere orada bölge vereceğiz, Erdoğan olmayacak. Siz bize destek verin, biz de size destek verelim" denildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyordu? 'Suriye'den Gazze'ye, Körfez'den Rusya Ukrayna arasındaki çatışmaya kadar hiçbir yerde Türkiye'si bir denklem kurulamıyor.'
İttifakta çatlak mı var?
Cumhuriyet Bayramı'nı bütün yurtta coşku ile kutladık. Bayram sonrası siyasi gündem 'AKP ile MHP arasında çatlak mı var' sorusuna aranan cevaplar oldu.
Neden? Devlet Bahçeli, Erdoğan ile Anıtkabir'e gitmedi. Saray'daki resepsiyona da gitmedi. Hiç kimseyi de göndermedi.
Çatlağı bilmem ama açık bir mesaj olduğu kesin. Çünkü MHP, kendisinin olmadığı bir denklemde AKP'nin, Erdoğan'ın hiç olduğunun yani asıl güç kendisinin olduğunun farkında ve bu gücün kale alınmaması Devlet Bahçeli ve partisinin kızdırmış gibi.
En sıcak başlık Kıbrıs. Sayın Bahçeli'nin KKTC için hazırladığı plaka bizzat Erdoğan tarafından reddedildi. Yalnız kaldı, hedef oldu.
Sayın Bahçeli, ABD'ye karşı Rusya-Çin-Türkiye ittifakı tezini ortaya koydu. Sayın Erdoğan'da, Beyaz Saray'a girebilmek için milyarlarca dolarlık Boeingleri, nadir elementleri, vergi sıfırlamalarını ortaya koydu.
Sayın Bahçeli bir kez daha ortağı tarafından yalnız bırakıldı ve siyaset arenasında karizma çizdirildi.
Yolsuzluk süreçlerinde tutuklanan bazı isimlere Devlet Bahçeli, 'dava arkadaşımdır' dedi ama serbest bırakılmadılar.
Özel harekat, emniyet ve yargı da ismi MHP ile anılan personelin tasviye edilmesi, geri plana alınması da karizmaya yeni bir çizik olarak algılandı.
'Bebek katilinin' serbest bırakılması konusunda çok istekli olan Sayın Bahçeli aynı isteği ortağı Sayın Erdoğan'dan göremeyince yine yalnız kaldı, özellikle milliyetçi cephenin hedefi oldu.
E! Bu kadar yalnızlık ve hedefe konulmak ister istemez nazı da beraberinde getirdi. Çatlağı ise sürecin asıl sahipleri kapatır. Yani Sayın Bahçeli, Ecevit'e yaptığını Erdoğan'a yapamaz
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Ülkemiz siyasetçilerinin tarih bilgisi yok mu? / 31.10.2025
- ‘Paranın dini olmaz’ dediler yolsuzlukları patlattılar / 30.10.2025
- Tek adam vesayetinin bittiği gün / 29.10.2025
- Suriye’de kim, kime entegre oluyor / 27.10.2025
- Yoksullukla mücadele gününde yoksulluğu inkar ettiler / 26.10.2025
- Numan Kurtulmuş, Numan Beyi hatırlar mı? / 25.10.2025
- Hamas kazandı mı, kaybettirdi mi, ne diyecek? / 24.10.2025
- Erdoğan satınca muhalefet hatırlıyor / 23.10.2025
- Kıbrıs’ta tufan / 22.10.2025
- Sayın Erdoğan’ın bahsettiği emperyalistler kim? / 20.10.2025
- ‘Paranın dini olmaz’ dediler yolsuzlukları patlattılar / 30.10.2025
- Tek adam vesayetinin bittiği gün / 29.10.2025
- Suriye’de kim, kime entegre oluyor / 27.10.2025
- Yoksullukla mücadele gününde yoksulluğu inkar ettiler / 26.10.2025
- Numan Kurtulmuş, Numan Beyi hatırlar mı? / 25.10.2025
- Hamas kazandı mı, kaybettirdi mi, ne diyecek? / 24.10.2025
- Erdoğan satınca muhalefet hatırlıyor / 23.10.2025
- Kıbrıs’ta tufan / 22.10.2025
- Sayın Erdoğan’ın bahsettiği emperyalistler kim? / 20.10.2025












 
 




































































