Türkmen İnsan Hakları Derneği Başkanı ve Türkmen Lideri Prof. Dr. Nefi Demirci, Irak'taki tüm yönetimlerin sürekli olarak (Türkmenleri nasıl ortadan kaldırırım?) hesapları yaptıklarını söyledi.
Prof. Dr. Demirci, Edirne'de düzenlenen, "Kıbrıs ve Irak'taki Son Gelişmeler" konulu panelde, Kerkük Türkleri'nin "Türkmen" adıyla anıldıklarını belirtti. Türkmenlerin Kuzey Irak'ta, başta Musul olmak üzere belirli bölgelerde tüm baskılara rağmen yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Demirci, şöyle devam etti: "Ben 1953 yılında 17-18 yaşlarında iken Kuzey Irak'tan ayrılarak trenle Türk topraklarına geldim. Gelir gelmez Türk topraklarını secde ederek öptüm. Tarihi sürece değinmek gerekirse, Irak'ta çeşitli dönemlerde Türk sancakları kurulmak istenmiştir. Türkmenler her zaman Türk dünyasına hizmet etmek istemişlerdi. Faysal'ın Irak'ta kral olduğu dönemlerde çok sayıda Mehmetçik hunharca öldürülmüştür. Irak'a gelen İngiliz askerleri de bizim askerlere aynı kötü muameleyi gerçekleştirmişlerdir. Irak'taki tüm yönetimler sürekli olarak (Türkmenleri nasıl ortadan kaldırırım) hesapları yaptılar." Yapılan mücadeleler sonucunda 1926'dan sonra Musul'un Irak hakimiyetinde kaldığını belirten Prof. Dr. Demirci, o günden bu yana bölgede tartışmaların sürdüğünü kaydetti.
Toplumları ufalamak
Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal da, bugün dünyadaki kavganın, küresel güç ve odaklar tarafından, Türkiye gibi önü açılan devletlerin "toplumlarını ufalamak" üzerine gerçekleştiğini dile getirdi. Türkiye'de 2 görüşün hakim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erkal, şunları söyledi: "Bir yandan Türkiye'nin çıkarlarından yana olan milli mücadeleci görüş diğer yandan da, milli mücadeleye karşı olan mandacı ve teslimiyetçi görüş hüküm sürmektedir. Bugün bir milli bayramı kutluyoruz. Ancak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı iç rahatlığı ve huzurla kutlayamıyoruz. KKTC üzerine yapılan hesaplar, Annan Planı, Irak'taki durum ortada. Avrupa Birliği şemsiyesi, Kıbrıs'taki Türkler için güvence değildir. AB üyesi olduğu halde Batı Trakya'daki Türkler'in durumu ortadır. Batı Trakya'daki Türkler Yunanistan'ın en kötü koşul ve kısıtlamaları altında yaşıyorlar."
Prof. Dr. Demirci, Edirne'de düzenlenen, "Kıbrıs ve Irak'taki Son Gelişmeler" konulu panelde, Kerkük Türkleri'nin "Türkmen" adıyla anıldıklarını belirtti. Türkmenlerin Kuzey Irak'ta, başta Musul olmak üzere belirli bölgelerde tüm baskılara rağmen yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Demirci, şöyle devam etti: "Ben 1953 yılında 17-18 yaşlarında iken Kuzey Irak'tan ayrılarak trenle Türk topraklarına geldim. Gelir gelmez Türk topraklarını secde ederek öptüm. Tarihi sürece değinmek gerekirse, Irak'ta çeşitli dönemlerde Türk sancakları kurulmak istenmiştir. Türkmenler her zaman Türk dünyasına hizmet etmek istemişlerdi. Faysal'ın Irak'ta kral olduğu dönemlerde çok sayıda Mehmetçik hunharca öldürülmüştür. Irak'a gelen İngiliz askerleri de bizim askerlere aynı kötü muameleyi gerçekleştirmişlerdir. Irak'taki tüm yönetimler sürekli olarak (Türkmenleri nasıl ortadan kaldırırım) hesapları yaptılar." Yapılan mücadeleler sonucunda 1926'dan sonra Musul'un Irak hakimiyetinde kaldığını belirten Prof. Dr. Demirci, o günden bu yana bölgede tartışmaların sürdüğünü kaydetti.
Toplumları ufalamak
Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal da, bugün dünyadaki kavganın, küresel güç ve odaklar tarafından, Türkiye gibi önü açılan devletlerin "toplumlarını ufalamak" üzerine gerçekleştiğini dile getirdi. Türkiye'de 2 görüşün hakim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erkal, şunları söyledi: "Bir yandan Türkiye'nin çıkarlarından yana olan milli mücadeleci görüş diğer yandan da, milli mücadeleye karşı olan mandacı ve teslimiyetçi görüş hüküm sürmektedir. Bugün bir milli bayramı kutluyoruz. Ancak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı iç rahatlığı ve huzurla kutlayamıyoruz. KKTC üzerine yapılan hesaplar, Annan Planı, Irak'taki durum ortada. Avrupa Birliği şemsiyesi, Kıbrıs'taki Türkler için güvence değildir. AB üyesi olduğu halde Batı Trakya'daki Türkler'in durumu ortadır. Batı Trakya'daki Türkler Yunanistan'ın en kötü koşul ve kısıtlamaları altında yaşıyorlar."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.