Herkes 'iş aş Haydar Baş' diyor

Yaklaşan seçimler öncesi, gerek esnaf ziyaretlerinde, gerekse ilçe merkezlerinde en yoğun yerlerde kurulan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) stantlarında vatandaşlarımızla buluşuyoruz. Öncelikle gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı hepsine saygılarımı sunuyorum.3 seçimdir aktif siyasetin içinde olan bizler bu sefer esen "milli rüzgar"ın oldukça farkındayız. Bağımsız Türkiye Partisi'ni ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı tanımayan, projelerini duymamış hiç kimseye rastlamadım. Bizi gören herkes "İş aş Haydar Baş" diyor, "Milli Ekonomi Modeli" diyor ve Sayın Baş'ın Duma'da ortaya koyduğu başarıdan bahsediyor.Alevi'si, Sünni'si, Caferi'si, Laz'ı, Kürt'ü, Türk'ü, Çerkez'i, Boşnak'ı, sağcısı solcusu herkesin buluşma noktası, rahat bir nefes aldığı mekanlar BTP stantları, seçim büroları?Soru sorup da cevap bulabildiği, derdini rahatlıkla anlatabildiği, bir muhatap bulduğu yerler?Önceki gün BTP Fatih ilçe teşkilatı, Aksaray Metro çıkışında stant kurmuştu. Bizler de milletvekili adayımız Ender Karabulut'a birlikte burayı ziyaret ettik. Fatih İlçe Başkanı Rafet Bey, milletvekili adayımız Mustafa Reşit Sofuoğlu ve teşkilat mensupları yoğun bir çalışma içindeydiler. Diğer partilerin stantlar sinek avlarken, BTP standı dolup taşıyordu.İlgi alakayı gören maaşlı provokatörler de işbaşındaydı elbette?BTP kadrosu bir taraftan yoğun ilgiye cevap vermeye çalışırken diğer taraftan da bu provokatörlerin kustukları fitneyi de savıyorlardı, onlara gereken dersi veriyorlardı. Namuslu siyaset gerçekten zor bir zanaat ve bunu sadece BTP kadrolarının başardığını gördüm. Biz ayrılmak üzereyken biri sakallı iki vatandaşımız geldi, Milli Ekonomi Modeli kitabı soruyorlardı. Stantta 2 adet vardı ama Mustafa Bey sahiplerinin olduğunu söylemişti.Diğer vatandaşlarla ilgilenen Mustafa Bey'i çağırdık. Meğer o kitaplar daha önce standımızı ziyaret eden bu vatandaşlarımıza ayrılmış. Kitapları ellerine aldıklarında oldukça mutlu oldular.Biri söz aldı ve "ben komünistim" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş'ı izlediklerini, sevdiklerini ve bizleri de ekrandan tanıdıklarını ifade etti. Gözlerindeki ışıltıdan Sayın Baş'a duydukları hayranlık zaten kendini gösteriyordu."Geçenlerde" dedi, "Fatih'te yürüyordum. Baktım ki yerde Prof. Dr. Baş'ın resminin bulunduğu bir Yeni Mesaj gazetesi yerde duruyordu. Birisi art niyetli olarak gazetenin üzerine basmak üzereyken onu tuttum ve engelledim. Gazeteyi de muhafaza altına aldım."Sonra tebessüm ederek, "O adam beni sizden zannetti" dedi; dedim ki "Sen zaten bizdensin." Anlatırken gözleri çok duyguluydu ve bizler de çok duygulandık.Ne diyeyim, aklıma Bişr-i Hafi hazretleri geldi. Hani yolda yürürken Allah esmasının bulunduğu bir kağıt parçası buluyor ve onu alarak duvarın en üst noktasına asıyor, "Senin yerin burasıdır" diyor.O beldede bulunan bir hak dostu da o gece rüyasında Bişr'i görüyor ve diyor ki "dün gece sen ne yaptın. Rüyamda seni gördüm. Bir ses 'O bizim ismimizi en yükseklere astı, biz de onun ismini en yükseğe yazdık."Başında sarığı, yüzünde sakalı gönlünde imanın gerçek zevkine varamamış şahsiyetler Prof. Dr. Baş'taki Allah ve Ehl-i Beyt aşkını, vatan ve millet sevgisini hasetlerinden dolayı göremezken, kendisini komünist olarak ifade eden bu ağabeyimiz onların göremediğini görmekteydi.Halbuki Cenab-ı Hak, "Ben kulumun kalbine bakarım" diyor. Gönlü Müslüman olana kin ve nefret besleyen, Müslüman kardeşlerinin ölümüne fetva veren kıyafet Müslüman'ı değil, gönül Müslüman'ı olmak? İşte kendini komünist olarak tanımlayan bu kardeşimiz bunu başarmıştı.Dinciyle, dindarı; dini siyasi ve şahsi çıkarlarına alet edenle, Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt'i seveni, dininde, inancında samimi olanı ayırt ettiği için Sayın Baş'a ayrıca teşekkürler?