logo
24 NİSAN 2024

Herşey Allah'ı arıyor

10.10.2001 00:00:00
Varlığın hakikatini kavramak, insanoğlunun daima merak konusu olmuştur.

Sonsuz çeşitteki maddeyi, evreni, galaksileri hepsinden önemlisi bir su damlasından meydana gelen kendini gören insan, tüm bunlar neden varoldu, bu yaradılışın sebebi nedir, nasıl meydana geldi şeklindeki sorularına yüzyıllardır cevap aramaktadır.

Alemlerin yaratıcısı Cenab-ı Hakk olması sebebiyle, yaradılışla ilgili sorular için kesin doğrulara ulaşmak da ancak, Allah'ın yaratılıştaki hikmetini kavramakla olabilir.

"Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım" (Zariyat: 56) ayeti kerimesi ve "Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi murad ettim, mahlukatı yarattım" kudsi hadisinde de beyan edildiği gibi, Cenab-ı Vacibul Vücut, bu alemi, kendisini bilmesi, varlığını kabul ile tanıması maksadıyla yaratmıştır.

Allah'ı tanıması muradıyla verilen eşya ve insan ise, Cenab-ı Hakk'ın tecellilerinden vücut bulmuştur ve alemin devamı bu tecellilerin devamına bağlıdır.

Maddenin boyut kazanması için mutlak olan tecelli hareket demektir. Kainat en küçük madde biriminden, en büyüğüne kadar bir hareketin eseridir. Allah'ın tecellisidir. Tecelli durduğu an madde yok olur. Bilindiği gibi, maddenin yapı taşı olan atom, çekirdeğinin etrafında korkunç bir hızla dönen elektronlardan oluşmaktadır. bu dönüş hızı o kadar fazladır ki, izledikleri yörüngede bir elektron duvarı oluştururlar. Bizim madde olarak gördüğümüz şey, aslında idrak edemeyeceğimiz kadar hızlı dönen parçacıkların oluşturduğu bir görüntüdür. Bu görüntü, hareketin görüntüsüdür. Hareket ise tecelliden başka bir şey değildir.

Elektronların tecelli sonucu meydana gelmeleri an'ı, anların ard arda oluşu zamanı, bu görünüşte mekanı meydana getirir.

Yani tecelli durunca, zaman ve mekan da yok olacaktır.

Allah'ın zat, sıfat ve esmasından hangisi ile bir tecelli olursa, madde ona göre vücut bulur, o teceli ile Rabb'ına ulaşır.

Atomun elektronlarındaki korkunç hızla dönme de, aslında O'nu yaradana bir yöneliştir.

Hz. Mevlana'nın ifadesiyle, felek aleminin yüzmesi, alemin kendini yaradanı aramasıdır.

Kürreden zerreye tüm mahlukat, tecellileriyle varolan ve devamı için her an ona muhtaç olduğu Rabb'ını arayış seferberliğidir.

Sıfat ve esma tecellileri neticesi nebatat, hayvanlar alemi, galaksiler, yıldızlar, vs. vücut bulur. Zat sıfatının muhatabı ise Cenab-ı Hakk'ın yeryüzündeki halifem dediği insandır.

İnsanın Allah'ı arayışı ve kavuşma isteği de bu sebeple çok daha fazladır. Ve ancak kendi özünü, ruhunu tanıyarak Allah'a gidecek yolu bulabilir. Peki insanın özü nedir?

Batıda Alex Crall'in nobel ödülüne layık görülen "insan bu meçhul" tezine karşın, İslam dünyasında insan meçhul değil, bilakis Cenab-ı Hakk'ın nefa-i ilahisini taşıyan O'nun en kıymetli varlığıdır.

Manevi yönden kendini keşfeder, bu nefai ortaya çıkarırsa, özünü tanımış ve Rabb'ını tanımaya başlamış olacaktır. Zira, ancak "Ben"in mahiyeti bilinirse, Allah bilinebilir. Bu ise, aklın değil, kalbin vazifesidir.

Cenab-ı Hakk'ı bilmek ancak kalp kulvarından olabilir. Akılla, kitaplar okuyarak Allah'ın bilinmesi imkansızdır. Bu sayede sadece Allah'ın ne olmadığı anlaşılabilir. Rabbimizi tanımak ise kalbe olan tecellilerledir.

Nasıl ayna, karşısındaki görüntüyü yansıtırsa, kalbimiz de Allah'ın tecellilerini yansıtan bir ayna gibidir. Bu tecellilerle Allah kulunun kalbinde kendisini sever.

Nurani tecellilerle de kul Rabb'ını tanır, O'nu sever, teklik hali olan aşkı yakalar ve bu aşkla Rabb'ına ulaşır.

Cenab-ı Hakk'ın kendini sevdiği bir ayna olarak kalbin sağlanması ise ancak ibadetle mümkündür. İbadetle nefsi kötü sıfatlardan temizlenen insanın kalbinde, ahlaki zemimenin vasıfları kalmaz. Nefsi erir, kendi varlığından geçer, Allah'ın ahlakına bürünür.

Bu sayede o kul artık, her an Rabb'ıyla beraberdir ve onun her hali ibadettir.

Kalbi temizleyecek ve Allah'a vuslatı sağlayacak en kıymetli ibadet ise zikrullahtır. Yani Allah'ı hiç unutmadan, her yerde ve her an O'nu anmaktır.

Varlık alemi, her an Allah'ı zikir halindedir. Tecellileriyle var olan mahlukatın, Allah'a ulaşma seferi bir zikirdir.

İnsanları Allah'a taşıyan 2 yol olan nübüvvet yolu Resulullah (sav) ile sona ermiştir; velayet yolu ise Hz. Ali'den günümüze onun vekilleri aracılığıyla halen devam etmektedir.

Hz. Ali'nin Resulullah'a, Allah'a ulaştıracak en kısa yolu sorduğunda, kendisine her an zikrin tavsiye edilmesi, kulun vuslatının zikirsiz olamayacağını göstermektedir.

Biz de içinde bulunduğumuz bu mübarek günleri ibadetle geçirerek varlık sebebimiz olan Allah'ı tanımada vesileler aramaya çalışmayız.
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.