Dünya içerisinde Ademoğlu'na bahşedilen hayatın binbir türlü imtihanı ve cilvesi olduğu muhakkaktır. Samimi ve gayretli mümin, her anın bir hesaba taalluk ettiğini unutmadan, rehber edindiği gönülün hal ve haraketlerini iyice takip ederek, Onunla rahmet sahibine yolculuk eder.
Mevla'nın muhabbeti nebilerin ve velilerin kalbinden insanlığın yüreğine akar. Bundan istifade etmek, büyük bir dikkat, ince bir gayret ve esaslı bir mücadele gerektirir. Zaman hayli bozuldu. Eski kavimlerin helak olmasına sebep olan birer halleri varken, şimdi tüm kavimlerin hallerini tek zamanda yaşıyoruz.
Maddi ve manevi tüm sahalarda işler eskiye oranla çok daha zor. Sohbet azaldı, yalnızlıklar çoğaldı. Bu vadide akıllı mümin elinden tutarak yol aldığı gönül sahibine daha da yapışmalı, kalbini O'nun sevgisiyle doldurup, Mevla'ya giden yolda kenara çekilmeyi terkedip, din ve millet hizmetinde verilecek olanları yerine getirmelidir.
Yapılan her bir ibadet, tutulan her bir oruç, verilen her bir zekat; bir nefes, bir Allah adamının nazarına muhatap olmakla açılacak kapılara vesiledir. Özünde kendi çabamız olan kişisel gelişimimiz "manevi-maddi" sahada terbiyeye muhtaçtır. Hayatı anlamada ve yaşamada, her an gölgeliğini üzerimizden hissetiğimiz insanlar, Mevla'nın kullarına ikramıdır. Nübüvvet çağının kapandığı ve üzerinden onbeş asır geçtiği bu zamanda, Allah'ı peygamberi, vatanı, milleti, ibadeti sevdiren ve tavsiye eden bir insanla beraber olmak için ne yaptım diye, akıllı adam kendine sorar.
Gerçekten iyi düşünüldüğünde hayli meşakkatli bir devirde, günahın ve gafletin kol gezdiği bir dönemde yaşadığımız muhakkaktır. Bu zamanda doğru istikamette olabilmek, orada sebat edebilmek ciddi mücadele gerektirmektedir. Ve bu zor iş ancak gönül erleriyle bir ve beraber olmakla mümkün olabilir.
Bakınız; İslam Tasavvuf tarihinde önemli bir yeri olan Mevlana Halid Bağdadi, bugünden çok daha iyi olan kendi zamanında, ikazıyla ve yol göstericiliğiyle O'na ve arkadaşlarına ışık tutan hocası için nasıl dua ediyor..
"Allah'ım! Hocamızın hatırı için, bu büyük insana layık bir edeb ve terbiyeyi bize nasip eyle!
Onun sözleri ve yaşaması ile, ardı arkası kesilmeyen lütuf ve ihsanıyla bize yardım et.
Ömrümün bir kısmını onun ömrüne dahil et. O'nun himayesi sebebi ile halkı, rahatlık gölgesi altında daim kıl. Bizi onun hüsn-ü kabulü ile makbul et.
O'nu memnun edecek hizmetleri bize nasip eyle. Bütün hallerde hayatta kaldığımız müddetçe kadir ve kıymetini her geçen gün kalbimizde biraz daha arttır.
Ey Rabbim! Uhrevi kurtuluşu temin edecek bir tarzda O bizden razı, biz O'ndan razı olarak canımızı al."
Bu duaya 'amin' dedikten sonra, şöyle bitirelim: "Fani hayatı adam gibi yaşayıp, dostların kadrini yüce bilenlere selam olsun, bir er kişi tanıyıpta ardı sıra gidenlerin Mevla hep yüzüne baksın. Köşesine çekilenlerin elinden tutup, kazana sokanların iki dünyası aydınlık olsun...
Vesselam....
Mevla'nın muhabbeti nebilerin ve velilerin kalbinden insanlığın yüreğine akar. Bundan istifade etmek, büyük bir dikkat, ince bir gayret ve esaslı bir mücadele gerektirir. Zaman hayli bozuldu. Eski kavimlerin helak olmasına sebep olan birer halleri varken, şimdi tüm kavimlerin hallerini tek zamanda yaşıyoruz.
Maddi ve manevi tüm sahalarda işler eskiye oranla çok daha zor. Sohbet azaldı, yalnızlıklar çoğaldı. Bu vadide akıllı mümin elinden tutarak yol aldığı gönül sahibine daha da yapışmalı, kalbini O'nun sevgisiyle doldurup, Mevla'ya giden yolda kenara çekilmeyi terkedip, din ve millet hizmetinde verilecek olanları yerine getirmelidir.
Yapılan her bir ibadet, tutulan her bir oruç, verilen her bir zekat; bir nefes, bir Allah adamının nazarına muhatap olmakla açılacak kapılara vesiledir. Özünde kendi çabamız olan kişisel gelişimimiz "manevi-maddi" sahada terbiyeye muhtaçtır. Hayatı anlamada ve yaşamada, her an gölgeliğini üzerimizden hissetiğimiz insanlar, Mevla'nın kullarına ikramıdır. Nübüvvet çağının kapandığı ve üzerinden onbeş asır geçtiği bu zamanda, Allah'ı peygamberi, vatanı, milleti, ibadeti sevdiren ve tavsiye eden bir insanla beraber olmak için ne yaptım diye, akıllı adam kendine sorar.
Gerçekten iyi düşünüldüğünde hayli meşakkatli bir devirde, günahın ve gafletin kol gezdiği bir dönemde yaşadığımız muhakkaktır. Bu zamanda doğru istikamette olabilmek, orada sebat edebilmek ciddi mücadele gerektirmektedir. Ve bu zor iş ancak gönül erleriyle bir ve beraber olmakla mümkün olabilir.
Bakınız; İslam Tasavvuf tarihinde önemli bir yeri olan Mevlana Halid Bağdadi, bugünden çok daha iyi olan kendi zamanında, ikazıyla ve yol göstericiliğiyle O'na ve arkadaşlarına ışık tutan hocası için nasıl dua ediyor..
"Allah'ım! Hocamızın hatırı için, bu büyük insana layık bir edeb ve terbiyeyi bize nasip eyle!
Onun sözleri ve yaşaması ile, ardı arkası kesilmeyen lütuf ve ihsanıyla bize yardım et.
Ömrümün bir kısmını onun ömrüne dahil et. O'nun himayesi sebebi ile halkı, rahatlık gölgesi altında daim kıl. Bizi onun hüsn-ü kabulü ile makbul et.
O'nu memnun edecek hizmetleri bize nasip eyle. Bütün hallerde hayatta kaldığımız müddetçe kadir ve kıymetini her geçen gün kalbimizde biraz daha arttır.
Ey Rabbim! Uhrevi kurtuluşu temin edecek bir tarzda O bizden razı, biz O'ndan razı olarak canımızı al."
Bu duaya 'amin' dedikten sonra, şöyle bitirelim: "Fani hayatı adam gibi yaşayıp, dostların kadrini yüce bilenlere selam olsun, bir er kişi tanıyıpta ardı sıra gidenlerin Mevla hep yüzüne baksın. Köşesine çekilenlerin elinden tutup, kazana sokanların iki dünyası aydınlık olsun...
Vesselam....
Ahmet Emin Bektaş / diğer yazıları
- Sancaktar / 11.05.2020
- Ve yemneunel maun... / 15.07.2013
- Gerçek hayat başlar / 12.07.2013
- İçini söyle! / 11.07.2013
- Yaz'da Ramazan / 09.07.2013
- Sabah ezanları / 04.07.2013
- Kimin adamısın? / 03.07.2013
- Akiller / 01.07.2013
- Kapanmayan yara / 28.06.2013
- Zor olan... / 27.06.2013
- Ve yemneunel maun... / 15.07.2013
- Gerçek hayat başlar / 12.07.2013
- İçini söyle! / 11.07.2013
- Yaz'da Ramazan / 09.07.2013
- Sabah ezanları / 04.07.2013
- Kimin adamısın? / 03.07.2013
- Akiller / 01.07.2013
- Kapanmayan yara / 28.06.2013
- Zor olan... / 27.06.2013