Sosyal medyada bir feryât görmüştüm aylar öncesi!Sadece görmekle yetinmemiş, mukabele etmiştim çünkü; gönlümü tahrîk etmişti, sevgi tarlalarıma dadanan hırsızlara karşı -tedbîren- bir daha gözlerimi kapattırmıştı!Sosyal medyada bir Sevgi Süvârisi: "Hırsız! Seni fark etmedim mi sanıyorsun?" diye haykırıyordu!Devam ediyordu:"Hadi beni geç Allah'tan da mı korkmuyorsun? Paramı pulumu çalandan değil, yüreğimi çalandan; çaldıktan sonra da, yalanla, dolanla, çeşitli sudan bahanelerle harcayandan öteki dünyada davacıyım!..Ben o dostlukları ve sevgiyi ne emekle biriktiriyorum?Bu TASAMI, alan alsın sonra da, bir zahmet vicdanına elini koysun ve aynasına(!) baksın.Peki, ben şimdi ne mi yapacağım?Elbette, Hayatımı devam ettirmek adına, bildiğim tek yol olan, sevgiye yatırım, "DOSTLUK" için çalışmaya devam edeceğim! H. N. YAZICI."Bu feryâda bigâne kalamazdım, kalmadım! Duymazdan gelemezdim, duydum!Budur işte! Muhabbet emekçiliği; dostluk dermek için sevgi ekmek, budur işte!Eeee! Her bağın, her bostanın, her tarlanın, "göz-payı" olan bilinmez nasîplileri de olacaktır elbette!Ekilen ve beklenen mahsûl, huzurlu hayatın olmazsa olmazı sevgi değil mi? Sevgiyi kim almaz? Kim çalmaz sevgiyi?..Sevgi üretemeyenler, sevmekten korkan yüreksizler, sevmeye takati yetmeyen özürlüler, göz-payı olan serçeler, çekirgeler, kargalar da üşüşmesinler mi bu muhabbet tarlasına?Düşmânın merdini sevebilecek kudretteki bu gönülün, muhabbet tarlasına kim üşüşmez?Sadece bu tarladan yapılan hırsızlıkta hırsızın suçu yoktur! Sadece bu tarladan çalan hırsız, ma'sûmdur!...Bu tarla; bekçisizdir!Bağbanı, kimseden esirgemez bu tarlayı! Bu tarlanın çevresi çepersizdir, gören herkesi güzelliği ve kokusuyla cezbeder!Bu tarla; efsûnludur, sihirlidir; alındıkça, çalındıkça artar, bereketlenir mahsûlü!İklime göre yılda iki mahsûl alınan yerlere bereketli denirken; bu tarlanın her gününün her ânında, iki kere mahsûl alınır! Ve bu tarlayı, günde bir kaç kere de dolu döver!Bu tarlaya çekirgeler üşüşür, payları vardır!Serçeler dane için başak deler bu tarlada, hakları vardır!Kargalar kursaklarının aldığı kadarını aparırlar, hissedardırlar!Bir de sadece zarar vermek için ziyankârların yolmalarına muhataptır bu tarla! Bütün bunlara rağmen çoğalır bu tarlanın mahsûlü, artar!Çünkü tarla Gönüldür! Bağbanı yürektir. Tohumu sevgidir, gübresi saygı ve sadâkattir. Tarlanın sabanı çiledir, sabanın açtığı heriklerin yaydığı, meşakkattir!Sahîbi mert olan; ikrâm yeri sabit adresi olan bu lezzetli mahsûlü kim istemez?Bırakın alan alsın, çalan çalsın Tanrı aşkına!Ne kadar alsalar, ne kadar çalsalar, çoğu tarladadır!Sahîbinin ikrâm edeceğinden kat kat fazlası vardır tarlada ve koparıldıkça, alındıkça, çalındıkça devam edecektir üremeye, üretmeye!Sevgi ekip, sevdâ biçip, muhabbet ikrâm edip, hem de; alandan, çalandan, yolandan şikâyet olur mu?Bu Gönülün Sevgi Süvârisi, ikrâmından daha çok; habersiz alanları, harâmice çalanları, hoyratça yolanları; köstebekleri, yılanları da gözetip düşünmez mi? Bu Gönül tarlası olmasa onların hali, ne olur?"Sevgi ekiyorum, muhabbet biçmek için." iddiasıyla meşakkat sabanına gönüllü değil midir bu Gönül?Kendimizle sohbetimizde; aynadaki sûrete, şöyle söz vermedik mi?DİLEĞİMKörler ile sağırların içindeYatalak olana el olabilsem!Güneşten saklanan günün birindeBuharken su olup sel olabilsem!... El ele tutuşup şahla gedâylaİnâdına selamlaşıp vedâylaHer zaman, her yerde, hoş bir sedâylaÖten bülbüllere dil olabilsem... Bir yeni bebeğin yeni hecesi,Öğrenen çocuğun ilk bilmecesi,Hırsızın, arsızın kuytu gecesiZifrî karanlığa, tül olabilsem!... Bitmez ki aşk sunsam şirret huysuza!Haddini bildirsem nâmert soysuza!Yolunu kaybeden yitik yolsuza,Vahdete götüren yol olabilsem... İtibâr etmeden giysiye kürkeCambazı fark etsem gitmeden sirke!Haçlı'nın vurduğu Müslümân Türk'e,Kılıç vuran, kalkan tutan kol olsam... Bir BAŞTÜRK yayında gerilsem ben de,Ok gibi hedefe erişsem ben de!Ölümü öldürüp dirilsem ben de,Şehît olup kabristana gül olsam...Ve'l hâsıl; kim, ne zaman, ne kadar alırsa alsın; kim, ne kadar çalarsa çalsın; hangi hoyrat ne kadar yolarsa yolsun; sevgi ekip muhabbet derdiğimiz, saygı ile beslediğimiz yüreğimiz durana kadar, sevgi ikrama devâm ederek yaşayacağız..."Şairler, denize dalarak inci çıkaran insanlara benzerler. Bunlar överlerse bu övgü bütün ülkelere yayılır; eğer hicvederlerse, insanın adı daima kötü olarak kalır. Ma'lûm; iyiyi överler, kötüye söverler." (Kutadgu Bilig'den)"İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL!" Vesselâm...Selâm, sevgi, dua...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017