Bu işlerde bir anomallik var!Günlerdir son altmış senemizi, değişik kaynaklardan irdeleye irdeleye bir hâl oldum!Milletin dikkatini; dîni Allah için yaşayan, siyâseti Allah rızâsı için yapan samîmi insanlara çekebilmek için daha ne yapmalıyız diye beynimi patlatıyorum!Türk Milleti, kendisine bu kadar aptal muamelesi yapılmasına, nasıl razı olur?"Gereken durakta inilecek tramvay" edilmiş demokrasi sâyesinde; Meclis'te dört parti var! Biri hükümet eden AKP, diğerleri güya muhalefet eden partiler!İktidar partisinin Genel Başkanı, aynı zamanda; içinde Türkiye'nin de olduğu 22 Müslüman ülkenin sınırlarının değiştirilmesi diye açıklanan Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi'nin eş başkanı!Bu bilinenleri sadece vurgulamak ve duyarlı insanlarımızın akıllarına çakarak unutulmasına mani olmak için tekrarladım! Bu işin kanıksanması, önemsenmemesi; Birinci 12 Eylül Kıyâmeti öncesinin, ülkücülerinden de, devrimcilerinden de BOP Eş Başkanı'na, destekçilerin olması zaten akılları yeterince karıştırıyor! Hele BOP Eş Başkanı'nın bir milletvekilinin "Türkeş" soyadlı oluşunu, hiçbir Türk Milliyetçisinin anlaması mümkün değil!Bu karmaşa içinde bile, siyâsi çekişmelerin muhalefet partileri ile Hükümet arasında olması gerekirken, son günlerde, Ana muhalefet ve "Yavru muhalefet" partileri, hiç yoklar sanki!Hükümetle çekiştiği söylenen bir muhalif grup var ve bu grup; ne siyasi bir parti, ne bir sivil toplum örgütü, ne de bir cemaat!Yıllardır cemaat olmadıklarını söyleyen bu gruba ben; "Gülen A.Ş." , Pensilvanyalı başına da "Gülen A.Ş. Ceosu" deyip dolaştım! Bu yüzden de kızanlar, sitem edenler, tehdît edenler oldu! Hatta; "Hocam! Cemaat hakkında çok sert yazıyor, konuşuyorsunuz ama bizim bir sürü 'Fetullahçı ülküdaşımız'var!" diye uyaran Ülkü Ocakları Genel Başkanı oldu! Her sitemde, kızgınlıkta hatta tehdîtte şaşırmıştım ama asıl şaşkınlığı şimdi yaşıyorum!Son günlerde sinsice alevlendirilen bir şekilde; memleketin nâmlı "Dolma Kalemler"i de, Gülen A.Ş. pravdasının yazarları da, yandaş basın ve medya da Hükûmetle Fetullahçı Hizmet Hareketi arasındaki çekişmeden başka bir şey yazmıyor, söylemiyorlar!Bu işte bir anormallik yok mu?Literatürümüze, hukuk tahsilli şeytânî zekası ile "Şeyini şey ettiğimin şeyinin şeyleri!"ni kazandıran Arınç da bu sanal-sûni çekişmede yerini aldı! "Ben şimdi ortada durayım. O tarafı çok seviyorum, bu tarafın da içerisindeyim" diyerek kendine çok yakışan bir tavırla hem nalına, hem mıhına vurmaya başladı!Kendileri de cemaatliği asla kabul etmemiş olan "Gülen A.Ş."nin, Türkiye'deki sözcüsü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, ne olduklarını açıkladı: Hizmet Hareketi!Bülent Arınç'ın sözlerinden Hizmet Hareketi'nin, Hükümete etkisini anlamak zor değil! "Bugün biz ne yapabiliyorsak, 12 Eylül 2010 referandumundan aldığımız güçle yapıyoruz. 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı bununla yargılıyoruz. Bugün, 28 Şubat sürecinde mesleğinden atılan öğretmenlerin dönüşe başladığı gündür. YAŞ kararları ile ordudan atılanların en yüksek rütbe ile orduya döndüğü günü biz 12 Eylül 2010 referandumunda kazandık" diyor ve devam ediyor; "Sadece buradaki katkısından dolayı bucamiaya yüzyıllar boyu hakkımızı helal etsek bundan dolayı geri kalmayız" diye Gülen A.Ş.'nin referandumdaki etki ve katkısını, itiraf ediyor!Hani, Gülen A.Ş. Ceosu; "Devletin kılcal damarlarına sirâyet edinceye kadar gerekirse on milyar harcayıp bir lira kazanmayın! Hakim satın alın, savcı satın alın" diye fetvâ verirdi ya! Referandum sürecinde de; "Gerekirse ölüleri mezardan çıkarın oy kullandırın!" talimâtı vermişti ya! Arınç "Hizmet Hareketi"nin bu katkısını, teslîm ediyor işte! Arınç'ın bu sözlerine sebep de Hizmet Hareketi'nin tersten okununca Hükümete verdiği 11 Maddelik ultimatomu!Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, "Hizmet Hareketi"ne isnâd edilenlere, 11 madde başlığı altında cevap veriyor! Tamamını tekrarlamayacağım ama "Şeytan teferruatta gizlidir" atalar öğretisinden hareketle önce teferruata bir dalış yapacak ve sonra; "Şeyini şey ettiğimin şeyinin şeyleri"ni şey edeceğim!Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı; "Alternatif iktidara giden yol Pensilvanya'dan geçer" iddialarına cevap verirken; "İktidara alternatif arayanlar gidip Gülen ile görüşüyor: Hayatı boyunca toplumun her kesimiyle diyaloğa açık olmuş ve kapısını herkese açık tutmuş olan Sayın Gülen'in, kendisi ile görüşmek isteyen insanlara sağlığı elverdiği sürece 'hayır' demesi misyonuna ve inandığı değerlere terstir. Nitekim hükümetin birçok üyesi de defalarca kendisi ile görüşmüştür" diyorlar!Benim de aklıma; Genel Başkan olur olmaz veya herhangi bir siyâsi makama aday olur olmaz, Pensilvanya'ya koşanlar geliyor! Vay "Şeyini şey ettiğimin şeyinin şeyleri" vay!Ve hâlâ bu ülkede, neye yaradığını bir türlü kavrayamadığım demokrasi var diyenlere, ne demek lâzım bilemiyorum!Tekrâren; dîni Allah için, siyâseti Allah rızâsı için yapan, günümüzde münevver sıfatını bîhakkın taşıyan tek adam, dînî ve genel müktesebâtı ile emsâlsiz ve alternatifsiz tek adam, Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'ya milletin dikkatini çekebilmek için, başka ne yapmak lâzım diye beynimi patlatıyorum!Bir de merakım var; Arife gününden beri BOP Eş Başkanı Başbakan'dan haberi olan var mı? Ortaya bir yağlı keçe atıp, çekişmelerin sonucuna göre bir Kasımpaşalılık daha yapmak üzere pusuya yatmış gibime geliyor! Ne dersiniz? BU VATAN BİZİMDİR, BİZİM KALACAK vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017