Hizmet yok, açık çok

Türkiye'yi yöneten siyasilerimiz, uyguladıkları bağımlı kapitalist ekonomi anlayışının gereği olarak milli kaynakları millet için kullanmayınca, bütçe açıklarında tarihi rekorlar kırmaya devam ediyoruz.

Hani bütçe millete hizmet için kullanılıyor da o yüzden mi açık veriliyor, elbette ki hayır; hizmet olmadığı halde açık katlanarak artıyor.

Vatandaşlar sadece bu açıdan bakarak ayıkacakları yerde, sırtlarına vurulmuş olan semerden memnun olarak alçak sürünmeye devam ediyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2019 yılına ilişkin bütçe rakamlarını paylaştı. Buna göre, 2019 yılının bütçe açığı 123 milyar 693 milyon TL ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.

2018 yılının bütçe açığı 72 milyar 615 milyon TL idi; yüzde 69,9'luk bir artış var.

2019'da bütçe gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 15,5 artarak 875,8 milyar TL oldu.

Bütçe giderleri ise yüzde 20,3 artarak 999,5 milyar TL oldu.

Dikkat ederseniz vergiler, cezalar ve zamlardan oluşan bütçe gelirlerinin artışı, gider artışını yakalayamıyor.

Yani geliri sadece vergiler, cezalar ve zamlar olan bir devletin ekonomisini döndürebilme ihtimali yoktur.

Dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey, tüketim canlanmadıkça üretimin ve de dolayısıyla ekonominin canlanması asla mümkün değildir demektedir, aynen böyle…

Ağırlıklı olarak adaletsiz vergiler denilen tüketimden alınan vergiler, vatandaşı bezdiren cezalar ve zamlar, tüketimi daha da daralttığı için, bütçe gelirleri erimeye devam edecektir.

Mevcut tabloda bütçe giderlerini de kısmak mümkün olmayacağı için bütçe açığı daha da artmaya devam edecektir.

2019 yılı içinde aylık 10-15 milyar TL seviyelerinde seyreden bütçe açığı, Aralık ayında 30,8 milyar TL olarak gerçekleşti.

Bu tablo 2020 yılında da aynı hızla devam edecek.

Bakın, hükümetin 2019 yılı bütçe açığı tahmini 80,6 milyar TL idi. 

Kaç çıktı? 123,7 milyar TL…

Hem de 40 milyar TL'lık devletin kefen parası denilen "ihtiyat akçesi" dahil edilmesine rağmen… Eğer dahil edilmeseydi 2019'un bütçe açığı 163,7 milyar TL olarak açıklanacaktı.

80,6 milyarlık hedef nerede, gerçekte 163,7 milyarlık açık nerede… 

Aradaki farkı görebiliyor musunuz?

Yüzde 100'ün üzerinde bir hedef sapması… 

Hedefleri bu kadar tutturabiliyoruz yani(!)

Hükümetin 2020 yılı için belirlediği bütçe rakamlarına göre, 139 milyar TL'lik bir bütçe açığı hedefleniyor.

Hedef buysa, 2019'dan yola çıkarak sonucu siz düşünün.

"Battık" demiyorum, çünkü açıklanan bütçe rakamları zaten battığımızın resmi…

2020 yılında; patır patır dökülen firmalardan mı vergi toplayacaksın, gerçek enflasyon karşısında alım gücü yerlerde sürünen vatandaştan mı dolaylı vergi toplayacaksın, ceza tahsil edebileceksin?

İpin ucu kaçtı bir kere, artık iki yakamız bir araya gelmez.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, yıllardır söylüyor, "bunlar bu işi bilmezler" diye…

"Bunlar size kaşıkla verirlerse, kepçeyle geri alırlar" diye uyarmadı mı bizi…

Bu sese kulaklarımızı tıkadık, duymazdan geldik, şimdi bırakın kepçeyi, kazanla geri alıyorlar.

Ama asıl suç onların değil, yapamayacaklarını bile bile çözümsüzlükte ısrar eden bizlerin…

İşi bilene sırt döner, bilmeyenlerle yürürsek, sonuç budur.

Prof. Dr. Baş, Meltem TV'ye verdiği son ropörtajda milletimize şu sitemde bulundu:

"Yazdığım Milli Ekonomi Modeli tezim başta Rusya ve Çin olmak üzere pek çok devlet tarafından hayata geçirildi.

Benim ortaya koyduğum ekonomi sistemini önce Türk milletinin uygulamasını isterdim. Bu tezi ben milletim için yazdım. 

Onun için millet talep edecek, biz öne geçeceğiz. Her türlü musibetten, beladan koruduğumuz gibi karnını doyuracağız, sırtını giydireceğiz, üretimini, tüketimini rahatlıkla temin edeceğiz. 

Bizim düşüncemiz buydu.

Ama gördük ki milletimiz bunu istemedi. 

Şimdi sorunlar çözülmüyor ve bunlar nasıl düzelecek diye kara kara düşünüyorlar.

Böyle hiçbir şey düzelmez. 

Böyle gidiş batıştır, bunu iyi bilelim. Şimdi biz batışa doğru süratle yöneldik.

Maalesef uygulamaya sıra gelince milletimiz ölümü kabul ediyor, hayatı ise reddediyor."

Artık ayıkma ve çözümün tek adresinde buluşma zamanı…