Gönül, şu kısacık ömrünün seyrüseferinde temaşa halindeydi. Vermedi bu durumu öyle telaşa. Sessizce bakındı etrafa, etraflıca bir kontrol etti. Nerden gelirim, nereye giderim, giden sadece ben miyim? Sorulara cevap aramak yine akılsız dediğim aklıma düştü. Düştü bu gördüklerim, kimseye söylemediğim ama herkesle bilip bilmeden, bilmem ki neden, paylaştığım bilinmeyenlerimdi. İçimden gelen ses derler ya, içimden gelmişti işte. Ruhumdan, ötelerden, ötelerimden, ötelerimde gitmeyen ötelerimde! Her şey dün gibiyse yarına bırakacak ne var o zaman? Yarın önemli değilse bugün olan telaşın ne o zaman?Kırılmak dökülmek yok! Öyle sokak arasından voltalamak, yatar gibi görünüp kaçmak yok! Sen ettin başına gelenleri, başına getirdin edenleri, sorma artık nedenleri! Sayar sayarsın da kendince kaç ayarsın? Hırs başını almış, paragözünü boyamış, saçların aklanmış, sen senden geçmişin, geçmişin senden! Bir ömrü bırakıp ardında, bir göz atmadan, bir göz odada ömür sermayesinden ye babam ye! Elindeki sermaye buz, bu sıcaklarda erirde erir. Sermayesi buz olan adam! Hadi erittiğin zamanı dondur, eriyen buzu durdur! "Hû" demek başka! Âh çekmeden önce dersin, âhı almadan önce derde düşünce, sevinince, dostu görünce, dost gelince? Dünyalık ömründe, şükrün için "Hû" dersin, verilen nimetlere karşılık. Bir de karşılıksız " Hû" dersin. Dersin, ödevin, sınavın bu " Hû!" Buğulaşan gözlerden akar ince ince, kalbin örselenir, ruhun derinliklerinde ararsın bir yakamoz. Karanlıklarının dehlizlerinde kaybolmuşsun ve diyorsun ki; "sular yön çizer mi?" Su üstünde gezinen harfler misâli tarif edersin ıslak ıslak kelimelerle ve hecelerle: heceleye heceleye ıslattığın sular istikâmet olur sana!Sessizce anlattığın, kimsesizce derken çoğalttığın, azı bile çoktan saydığın, ne yöne fısıldasam karşı yönden haykırışım döner. Ne mutlu ne kutlu bir ses! Sessizlikten sessizce, kimsesizden kimsesizce, hece hece ve nice dökülen "Hû" sesi! Sessizlik konuşur mu? Dilini kıpırdatmana gerek yok "Hû", diyelim "Hû!"U dönüşü yapanlar için bile diyelim bile bile "Hû!" Dökülsün cümle günâhlar defterimizden, çekilsin vesveseler önümüzden, kalp kırmak kolay, gönül kurulsun kırılmadan önce kalplerden. Bir esinti misâli yel olup, taşkın sel olup, kavrulana su olup, kuruyana el olup, gelmeyene gel, gitmek isteyene engel olup, dedirtelim "Hû!" (Devam edecek?)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman ATEŞOĞLU / diğer yazıları
- Yaraydı! Yar ay'dı! / 14.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin-II / 08.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin!I / 07.11.2015
- Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz? / 03.11.2015
- Sonuçta! Son uçta! / 26.10.2015
- Bir oyun var, bir oy'un var! / 07.10.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (2) / 23.08.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (1) / 22.08.2015
- Kurtaramayacak sizi! Kurt aramayacak sizi! / 31.07.2015
- Kulvar! Kul var! / 21.07.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin-II / 08.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin!I / 07.11.2015
- Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz? / 03.11.2015
- Sonuçta! Son uçta! / 26.10.2015
- Bir oyun var, bir oy'un var! / 07.10.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (2) / 23.08.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (1) / 22.08.2015
- Kurtaramayacak sizi! Kurt aramayacak sizi! / 31.07.2015
- Kulvar! Kul var! / 21.07.2015