Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz?

Kendini küçük görme, bildikçe öğreneceğini unutma! Dünyanın merkezinde duruyorsun ey insanoğlu! Sen varsan her şey var. Sen yoksan? Gururlanıp yüksekten de bakma kimseye, kimseyi horlama, sakın ha aşağılama. Herkesin çevresindesin evet merkezindesin dünyanın.Dün yanın, bugün yanın ve her zaman her yanın birleriyle beraber olacak. Hüzünlendiğinde düşün kendini ve yaşını bir tutam tuz kararı ile harmanlayıp, gözyaşı kıvamına indirgediğinde uzanan eli, tutulan mendili, yaslanılan omzu düşün. Yalnız başına rıhtımlarda ay ışığının huzmesiyle yakaladığın yakamozdaki bir anlık gülümsemeyi düşün.Bencilliği söküp kalbinden, uzatıp gönlünü gönlü olmayana, gönülsüz kalana, gönül alana-almayana, hangi yana olursa olsun; senin amacın gül uzatıp, gül dağıtmaksa "insan gönüldür gönül" diye haykırmaksa, o zaman sen de haykır, de hay! Kır zincirleri! Ne diye dostluk kurmaktasın günâh ile. Gün âh demenin vaktimi söyle? Vâh ile günâh ile geçecek bir ömür sermayesi var mı elinde? Neler kaybettiğini anlatacak bir ömür sürmedin mi bu vakte kadar? Neler biriktirdin söyle? Yaşın kaç olursa olsun. Al eline bir kâğıt ve bir kalem. Yaz içinden geçenleri, dökülsün cümle günâhlar, gün; gün âhlar içinde kalmasın.Kapasitesiz misiniz, kapasite siz misiniz? İçindeki tüm dünyayı yansıt ve bil. Usunda kalanları ve hafıza denilen uçsuz bucaksız derinlikleri düşün. Yön veren kalbin ile duygularına ses getir, tercüman ol dil denilen kemiksiz yapıya. Unutma! Dil, sadece tat alma duygusunu ifa etmez. Dilin kapasitesi ne kadar, senin kapasiten ne kadar?Kapasitesiz misiniz, kapasite siz misiniz? Var mısın? Büyük dediğin dünyanın içinden çıkıp küçülmeye veya küçük dediğin gönül dünyanın içine girip büyümeye! Kalp denilen et parçasından uzanıp "gönül" adını almaya, beynin kılcal damarlarından us olmaya, kemiksiz bir dil iken gökyüzünde şimşek misâli çakmaya kapasiten müsâit mi yoksa kapasitesiz misiniz, kapasite siz misiniz?Bana bir şeyler söylemene gerek yok. Kendi iç dünyana içten bir cevap ver. Kaldır bütün engelleri, sorulan nedenleri, sunulan neleri, yok et! Karanlık bir odada, çıra olmaya namzet isen, yak o zaman! Kendinden başlayarak tüm karanlıkları, gölgeleri, gölge oyunu oynayanları ve tüm yanları! Okuyacaksın ki bilesin! Bilesin ki; okumayan, kendini geliştirmeyen, kapasitesini bilmeyen kişi, şahıs zamiri olmaktan öteye geçmez. O mu der geçerler. Geçmek istediğin ötelerde seni öteler ve kabul etmezler. Önce inancın, inandığın sorgular seni! Araf'ta kalmış, rafta bırakılmış, parafta atılmış olan ismini sorar, sor? Âr neler diyecek sana, neler anlatacak! İslâm inancı ile inandığınca yaşamıyorsun, Türk tarihini bilmiyorsun, öğrenmiyorsun, bilmek için çaba sarf etmiyorsun, okumuyor o-ku-mu-yor-sun! Hepsi bir kenara bu hâline ağlayacağına utanmadan gülüyorsun! Ölç, biç, tart kendini, kumaşını, hacmini! Kapasitesiz misiniz, kapasite siz misiniz?Vesselâm.Beş yaşında el vurduğum camimizin rahlesindeki parmak izlerimden; Andımız'ı okuduğum ilkokul bahçesinden genç yaşıma ve ömrümün sonuna kadar; varlığım İslâm varlığına; varlığım Türk varlığına armağan olsun.