logo
10 MAYIS 2024

Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki…

28.06.2012 00:00:00
Miraç Gecesi…
Tanrı Te'âlâResûlüne…
"-Ey Ahmet, gökten inen dört kitabın tamamını topladım, Fâtiha'nın içine koydum. Fâtiha'da ne varsa hepsini -Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm'in içine koydum. Senin ümmetinden kim bir kez iman ile doğru - Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm'- derse; Tevrat'ı, İncil'i, Zebur'u, Kur'an'ı okumuşçasına ve bunlarla ibadet etmişçesine sevap vereyim…"
"-Eğer her işte yardımımın seninle olmasını istiyorsan, keremimi, lütfumu ve ism-i azamımı bildiren adım her an dilinde olsun…
Resul, "İlâhi, ism-i azâmın hangisidir? Lütfunu bildiren adın hangisidir? Hiçbir zaman onlardan ayrılmamam için onları bana bildir" dedi…
Tanrı Te'âlâ…
"Ey Muhammed, ism-i azâmımAllâh'tır. Keremimi bildiren adım Rahmân'dır. Lütfumu bildiren adımRahîm'dir. Eğer her durumda  -Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm- dersen ben kerem ve lütfum ile senin bekçin olurum"
Bu satırlar…
Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî'nin, "Besmele Tefsiri"nden…
Hani o bu toprakların, bu güzel Anadolu'nun İslâmlaşması ve Türkleşmesinde yürek, alın ve akıl teri sebil olan; Ehl-i Beyt nesli, İmâm Musa Kazım soyundan; bu coğrafyaya, "Eline-beline-diline sahip ol" ahlâkını yerleştiren Hacı Bektâş-ı Velî'nin "Besmele Tefsiri"nden…
Hünkâr'ı dinlemeye devam edelim…
Hz.Peygamber'in, "İlâhi bu lütuf ve kerem yalnız bana mı yoksa âsilere de bu sofrada nasip var mı?"  sorusuna…
Allah'ın karşılığı şu şekildedir:
"-Ey cömert Peygamber, ben senin ümmetini senden bin kat fazla severim.
Çünkü Lâilâhe illallah MuhammedenRasulullah, derken önce benim adımı sonra senin adını söylerler.
Her ibadette önce farzı, sonra senin sünnetini yaparlar.
Senin ümmetin benim kullarımdır.
Sen onlara şefaat edersen ben lütufta bulunurum, şimdi onlar benim kudretimin ve büyüklüğümün hakkı için Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm derlerse; ben her işlerinde onlara kendilerinden daha yakın olayım.
Allâh'lığımla onların dünyada ayıplarını örteyim.
Er-rahmânlığımla ahrette kullar arasında (insanlara) rezil etmeyeyim.
Er-rahîm'liğimle işledikleri günahları, sevaplarla değiştireyim..."
***
"Muktesit Muhammed ümmetinden bir kavimdir ki bunlar ömürlerini zarif olmayan ve yanlış olan işlerde geçirdiler.
Gözlerinin nuru kalmadığı, kara sakallarının ağardığı vakit Hak dergâhına geldiler. (O vakit) melekler 'Ey utanmazlar, yaratılmışlar içinde değerinin kalmadığı vakit Hak dergâhına geldiniz" derler.
Tanrı Te'âlâ; 'Ey meleklerim siz benim Rahmân adımı duymadınız mı ki kullarıma böyle dersiniz' der.
Tanrı Te'âlâ (sonra kullarına), 'Ey kullarım, (taptığınız) mahlûk sizi kovdu ise ben davet ederim. (…) Bunlar sizden yüz döndürdüyse ben size rahmet ederim. Madem ölmeden önce geldiniz, hoş geldiniz' der...
***
Harun er-Reşit zamanında bir bedevî Arap vardı. Hiç hıyar yetiştiğini görmemişti. Bir yerde birkaç tane hıyar tohumu buldu, onu biryere dikti. Kuyu suyu ile suladı. Birkaç acı hıyar oldu. Akıllıları topladı (onlara) danıştı. Onlar 'Bu görülmedik bir yemiştir. Bunu halifeye götür. Bunun değerini ancak o verir' dediler.
Zavallı Arap, bir zaman sonra hıyarı Halifeye getirdi. Kapıdaki zinciri çaldı. (Hizmetliler) Arap'ı Halifeye getirdiler.
(Arap) o buruşmuş acı hıyarı Halifenin dizine koydu. Halife hıyarlara baktı. Sonra heybetle(öfkeyle) hizmetlilerine baktı.
Arap'a:
"-Bize ne kadar garip(bilinmedik) bir yemiş getirdin. Bunun şükranisini bir defada sana veremeyiz. Birkaç kez gel ve değerini al' dedi.
Dört acı hıyar için yüz bin akçe verdi.
Halife vezirlerine…
'-Benim işime hayret ettiniz, değil mi' dedi.
Onlar:
"-Evet, hayret ettik" dediler.
Halife:
'- O miskin Arap'ın hayatı kırda geçmiş, hiç hıyar görmemiş. Hıyarı görünce bizim de kendisi gibi, hıyarı görmediğimizi sandı. O kıymetli nesneyi bize layık gördü' dedi.
Size heybetle bakmamın sebebi onu utandırmamanız içindi.
Emsalsiz Padişah olan Hz. Rahman ile âsînin hikâyesi, o Arap'ın hikâyesine benzer.
Onlar da ömürlerini…
Her nerede geçirdilerse geçirdiler..
Sonunda 'tövbe' hıyarının tohumu onların eline geçti. Onu pişmanlık yerine ektiler.
Gözyaşlarıyla suladılar.
Utanmadan o işe yaramaz tövbelerini iyi bir meta sanıp O emsalsiz Tanrı'ya getirdiler…
Tanrı Te'âlâ Meleklerine…
'Bu masum tesbih, tehlil bahçelerinin bizim gücümüz. Kudretliliğimiz ve büyüklüğümüz katında bir kıymeti yok. (...) Sakın onları utandırıp, ibadetlerinin kıymetsizliğini bildirmeyesiniz. Çünkü benim adım Rahmân'dır. O miskin âsi onu bizim şahsımıza lâyık sanıp getirdi. Biz kendi bildiğimizi bırakıp onun dileğiyle bir olalım. Rahmânlığımızla o rahmetsizi rahmet kadehiyle öyle kandıralım ki âlem bizim Rahmân Tanrılığımızı bilsin…
***
Zeliha'nın bir putu vardı.
O putun önünde dört yüz yıl secde etmişti.
Dört yüzyıl boyunca hiçbir zaman o puttan bir dilekte bulunmamıştı. Yusuf'un aşkından ihtiyarlamış, malının tamamını tüketmişti. Başka çare bulamadı. Bir gece putun yanına geldi. Zar u zar inledi.
'Ey benim mabudum, dört yüz yıldır senin önünde yere baş koydum. Bir kez bile senden dilek dilemedim. Bu kez diliyorum. Yusuf'un gönlünü bana karşı yumuşatasın. Onu bana bağışlayasın' diye gece yarısını geçinceye kadar yalvardı. Baktı ki puttan çare yok. Gece yarısından sonra putu tekmeledi, yüzükoyun bıraktı. Ona arkasını döndü.
Zeliha, 'Ya Allah, ya Rahman, ya Rahîm' dedi.
Tanrı Te'âlâ, 'Ya Cebrail çabuk yetiş, Zeliha'yı kanadınla bir kez sığa ve de Yusuf'u iyice bıktırıncaya kadar bırakma' dedi.
Cebrail geldi.
Zeliha'yı kanadıyla sığadı...
On dört yaşında bir genç kız oldu... Yusuf ne ekmeğe ne suya baktı Zeliha'nın kapısına geldi…
Meleklerin hepsi bu sırra şaştılar.
"İlahî, Zeliha dört yüzyıl küfür söyledi. Senin nimetini yedi, puta taptı. Onun bir kez Allah demesine, buyur cevabı geldi, bunun hikmeti nedir? Bilemedik' dediler...
Tanrı Te'âlâ…
'Ey benim meleklerim. Zeliha gece yarısına kadar puta yalvardı, derman bulamadı. Gece yarısından sonra (hiç bir şeye ihtiyacı olmayan) Samed (olan Allah'a) yalvardı. Samed'den de derman bulamasa, sanem(put) ile Samed arasında ne fark olur' dedi…
***
Aziz dostlar…
Prof.Dr. Haydar Baş hocamız…
Sevdiğimiz ve fakat biraz uzaktan baktığımız, bize işte bu hakikatleri anlatan, Anadolu'yu Türkleştirmiş ve İslâmlaştırmış, erenlerin piri Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî ile bizlerle, Hacı Bektâş-ı Velî sevdalılarını da bizlerle kucaklaştırıyor.
Emin olun…
4. Ehl-i Beyt Sempozyumuda, diğer üç sempozyum gibi,ins ve cins şeytanların belini kütür kütür kırdı, kırıyor…
Mübarek olsun…
Mübarek olsun…
Mübarek olsun…
Faydalanılan eser : Besmele Tefsiri. Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Hamiye Duran. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları (2007), Ankara.
 
Hasan Demir / diğer yazıları
DİSK-AR: Geniş tanımlı işsiz bir yılda 1.2 milyon kişi arttı
İşsiz sayısı 9.5 milyon kişiye ulaştı
Kritik iddianame sonrası sürpriz temas
Baş başa görüşme 1 saat sürdü
Şimşek, 'Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu'nda konuştu
"Sonuç alacağımıza inanıyoruz"
Gazze'deki son hastane 48 saat içinde hizmet dışı kalacak
Acilen yakıt sağlanmalı
Erdoğan'dan yeni anayasa mesajı
'Yumuşama önemli bir fırsat'
Beyaz Saray'dan dikkat çeken açıklama
'İsrail, ihtiyaç duyduğu silahları alıyor'
'Sinan Ateş’in eşinin açıklamalarına dikkat'
'Her olayda siyasetçilerin adı geçiyor'
Dehşet yaratan kuyular
Şimdi de taş fırlatmaya başladı
Oysa alımlar tam gaz
Yaş çayda fiyat hala belirsiz
TÜİK verileri açıkladı
Mart ayı işsizlik oranları belli oldu
Eğitimcilerden toplu isyan
Öğretmenler bugün derslere girmedi
AKOM alarm verdi
İstanbul'da fırtına ve sağanak uyarısı
Tatil artık lüks değil ultra lüks
Sezonluk kirası 1 milyon lira!
Hasat başladı ama fiyat belli değil
Çukurova'da verimli hasat
'Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi'
En buruk anneler günü
DİSK-AR: Geniş tanımlı işsiz bir yılda 1.2 milyon kişi arttı
İşsiz sayısı 9.5 milyon kişiye ulaştı
Kritik iddianame sonrası sürpriz temas
Baş başa görüşme 1 saat sürdü
Şimşek, 'Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu'nda konuştu
"Sonuç alacağımıza inanıyoruz"
Gazze'deki son hastane 48 saat içinde hizmet dışı kalacak
Acilen yakıt sağlanmalı
Erdoğan'dan yeni anayasa mesajı
'Yumuşama önemli bir fırsat'
Beyaz Saray'dan dikkat çeken açıklama
'İsrail, ihtiyaç duyduğu silahları alıyor'
'Sinan Ateş’in eşinin açıklamalarına dikkat'
'Her olayda siyasetçilerin adı geçiyor'
Dehşet yaratan kuyular
Şimdi de taş fırlatmaya başladı
Oysa alımlar tam gaz
Yaş çayda fiyat hala belirsiz
TÜİK verileri açıkladı
Mart ayı işsizlik oranları belli oldu
Eğitimcilerden toplu isyan
Öğretmenler bugün derslere girmedi
AKOM alarm verdi
İstanbul'da fırtına ve sağanak uyarısı
Tatil artık lüks değil ultra lüks
Sezonluk kirası 1 milyon lira!
Hasat başladı ama fiyat belli değil
Çukurova'da verimli hasat
'Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi'
En buruk anneler günü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.