Ehl-i Beyt Külliyatı'nın müellifi Prof. Dr.
Haydar Baş Bey, geçtiğimiz Perşembe günü Hünkâr Hacı Bektâş -ı Veli Hazretleri'ni anma etkinliklerine katıldı. Hünkâr'ın postnişini Arife Ana'nın duası alınarak başlayan programda Genel Başkan'a yoğun ilgi vardı. Alevi canların ortak kanısı, hiçbir iktidar veya muhalefetten görmedikleri saygıyı
Bağımsız Türkiye Partisi kadroları ve lideri Sayın Baş sayesinde kazandıkları? Gururla "Biz Aleviyiz" demenin hazzını, Ehl-i Beyt açılımından sonra yaşadılar. Bir Sünni olarak bizler de, Aleviler hakkında toplumdaki yanlış ve yanlı kanıların etkisi altında idik. Genel Başkan'ın oy kaygısı taşımadan ortaya koyduğu gerçekler, Alevi dünya ve Ehl-i Beyt hakkındaki yanlışları ortadan kaldırmıştır. Bu samimiyet, Alevi kardeşlerimiz arasında da kabul edilmektedir. Sünni bir aileden gelen ve o terbiye ile yetişen Genel Başkan, sadece İmam Ali Efendimizin hakkı olan konuları değil, İslam tarihinde Emeviler'den itibaren başlayan sapmaları da rayına sokacak tarihi bir hizmet içindedir. Bu sebeple kendisi, Hünkâr'ın memleketinde büyük sevgi gösterileri ile karşılanmış ve bir cem evinin temellerini atma merasimine konuk edilmiştir. Külliyelerin olduğu yere giden yolda toplanmış Alevi canlar ve yöre esnafı her ziyarette Genel Başkan'a sevgi ve hürmetlerini iletmek için birbiri ile yarışıyorlardı. Türk insanı gerçekten arif bir millet. Karşısındakinin gerçek niyetini seziyor, ona gereken cevabı da beklemeden veriyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın katıldığı Hünkâr'ı anma programlarında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da bir konuşma yaptı. Islık ve yuh sesleri ile kürsüye geldiği kameralara yansıyan Bozdağ, konuşması boyunca da yuhalandı. AKP'nin Aleviler hakkındaki yeni açılımlarından bahsettiği bölümde ise bu yuhalamalar daha da yoğunlaştı. Final ise kürsüden indiğinde "Sen buraya nereden geldin?" sorusu ile yediği yumruk oldu.Demek ki Alevi Çalıştayı düzenlese de AKP samimi bulunmadı. Nasıl bulunsun ki? Halen cem evleri ibadethane statüsüne alınmadı. 3. Köprü'nün adı, rahatsızlıklar dile getirilmesine rağmen Yavuz kaldı, Alevi vatandaşlar hakkındaki toplumda mevcut yanlış kanıların giderilmesi konusunda tek bir adım atılmadı. Asıl oy kaygısı bu ve arif halkımız bunu görüyor.CHP Genel Başkanı ve bir Alevi olan Kılıçdaroğlu da törenlerde idi. Alevi canların arasında, "Haydar Baş'dan gördüğümüz samimiyetin zerresini Alevi Kılıçdaroğlu'ndan görmedik. Hz. Ali'yi bir kez savunduğuna şahit olmadık" yorumlarını dinledik. Siyasette Hz. Ali sevdalıları üzerinden bir oy hesabı olduğu malum. Ancak üç yıldır, Sünni dünyanın tüm tepkilerini göze alarak Hz. Ali'nin hilafetinden Gadr-i Hum'dan Ehl-i Beyt hakkındaki ayetlerden, Ehl-i Beyt'in ibadet hayatından Hz. Ali'nin, Hz. Fatıma'nın, Hz. Hasan'ın, Hz. Hüseyin'in ve onların soyundan gelen Ehl-i Beyt imamlarının uğradığı zulümden bahseden Sayın Baş bunları siyasi bir kaygı ile dile getirmedi. Tam tersine, Şii - Sünni gerginliğinin kullanıldığı bir dönemde gösterilen bu cesaret, büyük felaketleri bertaraf etmiş; haklıya hakkını iade etmiş ve mübarek Ehl-i Beyt'in duasını almıştır.