logo
29 MART 2024

Hürriyet ve esaret cepheleri

24.05.2017 00:00:00
Ölçüler, fikirler ve gönüller saflara dizildiğinde ortaya çok basit bir denklem çıkıyor.
Ülkemiz açısından meseleyi ele aldığımızda çok taş böylece yerine oturmuş, mevzu berraklığına kavuşmuş oluyor.
İki saf var!
Bir saf hürriyet!
Bir saf esaret!
Bu kadar açık ve net.
Niçin böylece ayrılıyor yurdumuzda iki saf?
Sebebi basit: Yurdumuzun üzerinde birtakım güçlerin hesabı ve art niyeti var; içimizden fena ve kötü olanlar, hakikate değer vermeyip maddenin esiri olanlar da kolayca satın alınabilir olduğundan, güç, para ve itibar karşılığı, kendi yurdunu esarete götürme yoluna giriyor.
Şahsını abat etmek adına milletini dünyada cehennem hayatına sürüklüyor!
Bir de hürriyet kısmı var tabii; onlar da doğru, dürüst ve mert kimseler; öyle hakikat, ateşi bağırda tutmaya denk olsa dahi şaşmıyorlar, sindirilmiyorlar; "ne satılacak imanı, ne verilecek vatanı var" onların, o yüzden bu yurdun hür oluşunu cesur bir dikilişle savunuyorlar.
Esaret, hayvandan aşağı; hürriyet melekten üstün!
Milletimiz de vakit vakit tercihlerde bulunuyor, esaret safının kirli ama görünürde parlak ve süslü, zira o riya ile bezeli duruyor, aldatmacasına düştüğü vakit esarete adım adım yaklaşıyor.
Ama ne vakit ki, hürriyet yolunda şeref ve namus ile koşan delikanlıların, yiğitlerin peşinden koşuyor, hür ve insan oluşuna o denli yaklaşıyor.
Esaret dedikse, boynuna zincir takılma değil; keşke öyle olsa...
Türkiye'de esareti kabulleniş yok olmak demektir!
Bir kez esir düştük mü, bir kez "yok olduk" mu; yıllar sonra kemiklerimizin tozlarını bulamazlar, Allah korusun!
(Tabii Allah da kimi korur, hak edeni; esareti sunan vahşetin kirli ve kanlı dişlerinin arasında durmayı kendimize keyif bellersek hürriyete atılmak yerine, sanmayın ki Allah bizi korur).
Safları az buz tanıtmaya ve tarif etmeye gayret ettik, şimdi biraz da isimler üzerinden gidelim mi?
Hürriyet cephesine bakıyoruz:
Yanıp kül olmuş bir gemiden yepyeni ve sapasağlam bir gemiyi çıkaran Mustafa Kemal Atatürk'ü görüyoruz.
Sonra aynı vakitte, Ata'nın peşinden giden kimseleri görüyoruz.
Kuva-yı Milliye'nin zatında yurdum insanını görüyoruz.
Libyalı Şeyh Ahmet Sunusi'yi görüyoruz.
Rıfat Börekçi Hoca'yı görüyoruz.
Sütçü İmam'ı, Şahin Bey'i görüyoruz.
Velhasıl; o gün, o koşullarda gâvur ile korkusuzca savaşan milyonları görüyoruz.
O, o gün.
Peki ya bugün?
O günki esarette bahşedilen hürriyet emsalleri bugün yok mu?
Elbette var, her devir ve an bu safların ikisini de bağrında barındırıyor.
Bugün de bu yurdun hürriyeti adına başat isim olarak Prof. Dr. Haydar Baş'tan gayrisini görmemiz mümkün değil.
(Allah rahmet eylesin, Attilâ İlhan ne demişti: "Prof. Dr. Haydar Baş, ulusalcı hareketin merkezidir").
Zira O, bu yurdu her başlık altında esir alan zihniyete her başlık altında bir hürriyet tarifi, cevabı ve direnişi ile karşı koyuyor.
Prof. Baş ve peşindekiler, yarın düne bakıldığında "hürriyetin o yıllardaki safı" olarak şüphesiz herkesçe bilinecektir.
Hürriyet safı böylece.
Gelgelelim esaret safına.
Orayı da anlamak istiyorsak, kolay bir kopyamız var: Yanlış doğrunun karşıtıdır; doğru yanlışın değil.
Yani, kim Atatürk'e karşı, kim Prof. Dr. Haydar Baş'a karşı, bilin ki kasıtlı veya kasıtsız o, esaretin tellalı, esaretin borazanı.
Bizler de fert olarak, kimseye kulak asmaksızın her koşul ve devirde hürriyetin şerefli birer temsilcisi olmak için hürriyetin timsallerinin peşinde durmalıyız.
 
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.