Hüseyin Baş’tan dikkat çeken tespitler

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, aynen Babası Prof. Dr. Haydar Baş gibi demir çarıklarını giyip Türkiye'yi il il dolaşarak Türk milletini ayıktırmaya çalışıyor. Yaptığı orijinal tespitlerle gündem belirleyen BTP Lideri, yılların duayen siyasileri tarafından kopya çekiliyor. 

Hüseyin Baş neyi söylerse ona göre söylem belirliyorlar, hangi hamleyi yapıyorsa onun gibi yapmaya çalışıyorlar. Bu, siyasetin tepesinden tırnağına aynen böyle.

Ama 3 önemli fark var: Onları eğiten Prof. Dr. Baş değil, Hüseyin Baş gibi genç ve enerjik değiller, ellerinde Milli Ekonomi Modeli gibi bir çözümleri yok.

BTP Lideri Baş, geçtiğimiz hafta Ankara ve Çorum BTP il kongrelerie katıldı. Katılımın ve heyecanın büyük olduğu kongrelerde gerek BTP kurmayları gerekse BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, çok önemli konuşmalar yaptılar, tespitlerde bulundular.

BTP Lideri'nin, Çorum İl Kongresi'nde yaptığı en önemli tespit; "Kurtuluş Savaşı'nın Atatürk'ü Gazi Musfafa Kemal'dir, 15 Temmuz gecesinin Atatürk'ü de merhum Prof. Dr. Haydar Baş'tır" ifadesiydi.

Ankara İl Kongresi'nde ise, Sayın Cumhurbaşkanı'na ve hükümet yetkililerine yaptığı şu çağrı dikkat çekiciydi: "O dini yaşamayı ve yaşatmayı tırnak içinde 'kendine şiar edinmiş' olanlara sesleniyorum. Lütfen, derhal zekatlarınızı açıklayın."

Ve ardından "Bunların zekatıyla asgari ücreti ben 10 bin TL yaparım" diyerek ülkemizin esasında bir kaynak sorunu olmadığını vurguladı.

Atatürk, parlamenter sistem, FETÖ ile mücadele, tarım, benzin kuyrukları, gençlik, açlık, yoksulluk, ÖTV, konut sorunu, itibar ve daha nice konu BTP Lideri'nin gündemindeydi.

Önemine binaen, FETÖ ile mücadele konusuna biraz daha detaylıca girelim.

BTP Lideri Baş, bu konuda şunları söyledi:

"Prof. Dr. Haydar Baş'ın 25 yıllık büyük mücadelesi olmasa darbeciler hedeflerine ulaşabilirlerdi."

"Ülkemizin başına bir FETÖ belası geldi. 15 Temmuz 2016'da bir darbe girişiminde bulundular. Biz yıllarca kime gitsek; 'Yahu Hocaefendinin bir bildiği vardır. Dünyaya Müslümanlığı anlatıyor, gençleri okutuyor. Türkçe Olimpiyatları yapıyor' diye bize Fetullah Gülen'i savundular. Kime gitsek bunu duyduk."

"Ama 15 Temmuz 2016 akşamı bir anda bütün ülke bu adama düşman oldu. Niye? Çünkü bu adam bir terörist, vatan haini. Peki bu kadar muhabbet duyulan bir adam bir anda silinip atılır mı? Bu şekilde baktığınız zaman bu mantığa aykırıdır."

"Bu mantığın altında ne vardı? Bu mantığın altında 25 yıldan fazla bu adamla mücadele eden Haydar Hoca'nın bu adam hakkında anlattıkları vardı."

"Benim babam, medya kuruluşlarının üstüne gelmesini göze alarak, siyasi faaliyetlerinin engellenmesini göze alarak, ticari faaliyetlerinin durdurulmasını, ailesine baskı yapılmasını göze alarak bu adamlarla savaştı. 25 yıldan fazla savaştı."

"Herkesin Fetullah hocaefendi diye kapısına gitmeye çalıştığı dönemde Prof. Dr. Haydar Baş, 'Bu adam misyonerdir, bu adam ajandır, bu adam vatan hainidir ve teröristtir' dedi."

"Yani bu millet Haydar Baş Hocaya çok şey borçlu. Eğer bunları yıllarca haykırıp anlatmasa, bu milleti ayıktırmasaydı, o 15 Temmuz günü muhtemelen halkın bir bölümü kandırılmış olarak FETÖ'nün yanında olacak ve milletimizi birbirine kırdıracaklardı."

"Milletimiz bunun üstesinden geldi. Hangi bilinçle? Haydar Baş hoca bilinciyle. Yani demem o ki; Kurtuluş Savaşı'nın Atatürk'ü Gazi Musfafa Kemal'dir, 15 Temmuz gecesinin Atatürk'ü de merhum Prof. Dr. Haydar Baş'tır."

"Yani FETÖ böyle büyük bir belaydı, Haydar Baş Hoca da bize böylesine büyük bir armağandı. Yıllarca bu millete hizmet etmeye çalıştı."

Evet Sayın Hüseyin Baş'ın tespitleri böyle. Gerçekten de Prof. Dr. Baş, 1990'lı yıllardan itibaren FETÖ'nün üstlendiği dinlerararası diyalog faaliyetlerinin karşısında dimdik dıurmasaydı, mitinglerle, salon toplantılarıyla, TV programlarıyla, makalelerle milletimizi ayıktırmaya çalışmamış olsaydı, milletimiz hain darbe girişimine karşı bu kadar duyarlı olamazdı. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, ülkemiz daha büyük bir karanlığın içine saplanacaktı. 

Prof. Dr. Baş'ın belgelerle ortaya koyduğu mücadele, milletimizin aklında, gönlünde yer etti ve 15 Temmuz'da bir refleks olarak tezahür etti. İşte 15 Temmuz demokrasi zaferinin gerçek yüzü.

Bu manada, aynen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın tespit ettiği gibi, 15 Temmuz gecesinin Atatürk'ü Prof. Dr. Haydar Baş'tır ve Türk milleti olarak O'na çok şeyler borçluyuz.

"Ben sizden oy almaya değil, sizi kurtarmaya geliyorum" diyen Prof. Dr. Baş, bu ifadenin bir ispatını 15 Temmuz'a varan süreçte tek başına verdiği mücadeleyle açıkça ortaya koymuştur. Ekonomide, siyasette, hukukta, kültürde, iç politikada, dış politikada bu sözün açılımlarını görmek istiyor muyuz, o zaman Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ne sımsıkı sarılacağız ve O'nun yıllarca özenle yetiştirdiği BTP kadrolarını ve BTP Lideri Hüseyin Baş'ı baş tacı edeceğiz.