Uzun süredir tartışmalara konu olan Hz. Muhammed filmini izledim. Gayet tabii filmi eleştiren de var, izlerken benim gibi gözyaşı akıtanlar da. Hele ki Kâbe'yi yıkmaya giden Ebrehe ordularının Ebabil kuşlarının attığı taşlarla helak olması bence muhteşem bir sahneydi. Filmi eleştirenlerin öne sürebildikleri tek sebep yapımcı Mecid Mecidi'nin Şii olması. Yorumları bu filmin Hz. Peygamber'e hakaret olduğu yönünde. Ki zannımca filmi izlemediler bile. Çünkü cahilliklerinden filmde 3 halife geçmiyor iddiasındalar. Film zaten Peygamber Efendimizin ilk 14 yılını anlatıyor bu filmde onlar neden olsun?
Onların derdi asıl derdi Şii kardeşlerimizi karalayıp iftira atmak. Hâlbuki Peygamber Efendimize en çok hakaret eden ve buna karşı tepkisizlik maalesef benim de içinde olduğum kendini Sünni olarak ifade eden dünyadan gelmiştir.
Hatırlarsanız son 15 yılda 'Muhammed'e inanmak kemalattandır' diyen FETÖ'ye, din kitaplarına Peygamber Efendimizin olduğu minyatürleri koyan Milli Eğitim Bakanlığı'na, "Peygamber Mekke'ye giderken gurur yaptı biz yapmayacağız" diyen Efkan Ala'ya, dizi sahnesinde Peygamber Efendimizi kamyonete bindirenlere ses çıkarmayanların, hiçbir sahnesinde sıkıntı olmayan Hz. Muhammed filmine sırf yönetmeni Şii diye tepki göstermeleri gafletten başka bir şey değildir.
Bu filmi Şii bir yönetmen yerine Sünni biri çekse ve Peygamber Efendimize hakaret edilse kimse sesini çıkarmazdı. 100'den fazla Hz. İsa ve Hz. Musa filmi varken 'Çağrı' filminin dışında Allah'ın sevgilisi Hz. Muhammed Mustafa Efendimizi anlatan bir film olmaması acı bir hadise değil midir?
Filmde Peygamber Efendimizin Yahudi ve Hıristiyanlara karşı ölçüsü ve tavrı gayet net. En önemli taraf ise Hz. Ebu Tâlib'in sağlığında Hz. Peygamberin en büyük destekçisi olduğunu gösterilmesi idi.
Bu filmi iyi anlamak için, Peygamber Efendimizin hayatını, Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tan dinlemek ve öğrenmek gerekir. O öyle bir Peygamber, öyle bir Ehl-i Beyt tarifi yaptı ki; hepsinin hakkını, yazdığı eserlerde kaynaklara dayalı şekilde teslim etti. Allah'ın da muradı buydu zaten.
Sünni dünyanın kabul etmediği İmam Ali'nin babası Hz. Ebu Tâlib'in Müslüman olduğunu ve Peygamber Efendimizin en büyük destekçisi olduğunu ortaya koymuştu. O sebeple bu filmi anlamak için Peygamber Efendimizi doğru kişiden öğrenir ve tanırsak hak ile bâtılı ayırt etmemiz o kadar kolay olur.
Onların derdi asıl derdi Şii kardeşlerimizi karalayıp iftira atmak. Hâlbuki Peygamber Efendimize en çok hakaret eden ve buna karşı tepkisizlik maalesef benim de içinde olduğum kendini Sünni olarak ifade eden dünyadan gelmiştir.
Hatırlarsanız son 15 yılda 'Muhammed'e inanmak kemalattandır' diyen FETÖ'ye, din kitaplarına Peygamber Efendimizin olduğu minyatürleri koyan Milli Eğitim Bakanlığı'na, "Peygamber Mekke'ye giderken gurur yaptı biz yapmayacağız" diyen Efkan Ala'ya, dizi sahnesinde Peygamber Efendimizi kamyonete bindirenlere ses çıkarmayanların, hiçbir sahnesinde sıkıntı olmayan Hz. Muhammed filmine sırf yönetmeni Şii diye tepki göstermeleri gafletten başka bir şey değildir.
Bu filmi Şii bir yönetmen yerine Sünni biri çekse ve Peygamber Efendimize hakaret edilse kimse sesini çıkarmazdı. 100'den fazla Hz. İsa ve Hz. Musa filmi varken 'Çağrı' filminin dışında Allah'ın sevgilisi Hz. Muhammed Mustafa Efendimizi anlatan bir film olmaması acı bir hadise değil midir?
Filmde Peygamber Efendimizin Yahudi ve Hıristiyanlara karşı ölçüsü ve tavrı gayet net. En önemli taraf ise Hz. Ebu Tâlib'in sağlığında Hz. Peygamberin en büyük destekçisi olduğunu gösterilmesi idi.
Bu filmi iyi anlamak için, Peygamber Efendimizin hayatını, Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tan dinlemek ve öğrenmek gerekir. O öyle bir Peygamber, öyle bir Ehl-i Beyt tarifi yaptı ki; hepsinin hakkını, yazdığı eserlerde kaynaklara dayalı şekilde teslim etti. Allah'ın da muradı buydu zaten.
Sünni dünyanın kabul etmediği İmam Ali'nin babası Hz. Ebu Tâlib'in Müslüman olduğunu ve Peygamber Efendimizin en büyük destekçisi olduğunu ortaya koymuştu. O sebeple bu filmi anlamak için Peygamber Efendimizi doğru kişiden öğrenir ve tanırsak hak ile bâtılı ayırt etmemiz o kadar kolay olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018