İbretlik Çiftlik Bank örneği

Haberleri izliyorum bakıyorum Çiftlik Bank skandalı, gazeteleri okuyorum yine Çiftlik Bank skandalı? 
Açıkçası, artık bu tür dolandırıcılık hadiseleri çok sık olduğu için pek ilgimi çekmiyordu ama sosyal medya üzerinde dolaşan bir video beni böyle bir yazı yazmaya sevketti.
İzlediğim bu videoda, Çiftlik Bank'ın tesislerinin ilk açıldığı zaman, parasını yatıran bir kadına mifrofon uzatılıyor ve kendisine, "Çiflik Bank'ın neyine güvendiniz?" diye soruluyor.
İşte bu dolandırıcılık skandalında asıl ibretlik kısım bu kadının verdiği cevapta: "Üye sayısına baktım. Tatmin edici miktardaydı. Bu kadar insanın aptal olamayacağını düşündüm."  
İşte biz buna "sürü psikolojisi" diyoruz. Millet nere, biz ora? Tamam da herkes uçurumdan atlarsa biz de mi atlayacağız? Görünen o ki, milleti öyle bir noktaya getirmişler ki maalesef "Herkes atlıyor, ben de atlayayım" mantığı hâkim? 
Atlamak derken, Temmuz 2017'de gazetelere yansıyan bir haberi hatırlatmak isterim.
Van'ın Muradiye ilçesinin Alkansak Mahallesinde, yaylada otlayan koyunlardan biri durup dururken kayalıklardan aşağıya atlıyor. Ondan sonra 79 koyun daha onu takip ederek tek tek kayalıklardan atlıyor ve telef oluyorlar.
Çoban Erkan Özer, atlamaya hazırlanan yaklaşık 1070 koyunu engellemeye çalışarak onları kurtarıyor. Yani çoban engellemese hepsi bir bir atlayacaklar. Emin olun, koyunların konuşma yeteneği olsaydı kendilerini kurtarmaya çalışan çobana, "Sen manyak mısın, herkes atlıyorsa bir bildikleri vardır, bize niye mani oluyorsun" diye çıkışırlardı.
Çiftlik Bank skandalı yeni bir saadet zinciri vakası? Saadet zincirinin sanal ortama taşınmış hali olan skandal, internette oyunla başladı, göz boyayan tesislere kadar uzandı.
Tekirdağ ve Sakarya'da tesisleri vardı. Skandaldan sonra jandarma Tekirdağ Saray'daki çiftliğe baskın yaptı, çiftlikte hiçbir hayvan yoktu, sadece bir çalışan vardı.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) raporuna göre, yüksek kar vaadiyle 77 bin kişi, 511 milyon TL tokatlandı. Bütün bu tokatlama 2 yıl kadar sürdü. Çiftlik Bank'ın kurucusu ve CEO'su Mehmet Aydın'ın Uruguay'a kaçtığı ve orada inşaat işine başladığı ifade ediliyor.
Önceki gün teslim olan eşi Sıla Aydın ve evinde gözaltına alınan şirketin yönetim kurulu üyesi Cemal Çolak ise tutuklandı.
Üyelerini dini istismar ederek, tekbirler getirerek, Osmanlı dizilerine göndermeler yaparak, milliyetçi söylemler kullanarak dolandıran 25 yaşındaki Çiftlik Bank Ceo'su Mehmet Aydın'ın önceki işleri ise ilginç? Arabesk rap klipleri yapıyor, çıplak gösteren gözlük satıyor, oyun forumlarında aktif oyun oynuyormuş?
İnternet üzerinden onbinleri milyonlara lira dolandıran Çiftlik Bank, bu dolandırıcılıkta internet üzerinden toplum mühendisliği de yapmış. Bakın bir internet forumunda 16 Ekim 2017'de bu konuda nasıl bir diyalog yaşanıyor:
Vatandaş-1: "Duyan var mı bu Çiftlik Bank'ı? Bir kaç yerde gördüm ve dün bir arkadaşımın bu sistemde olduğunu öğrendim. Tavuk ve inek alıp para kazanılan bir şeymiş. Üretim arttıkça para kazanması da artıyormuş. Şubat 2017'de girmişler ve 5 ay sonra para kazanmaya başlamış. Eşi ile birlikte geçen ay sistemden tam 7 bin TL almışlar. Bursa'da çiftlik kurmuş bu sistemi kuran kişi. Dünden beri bu olayı araştırıyorum."
Vatandaş-2: "Bir yıl içinde %100 kar veriyor nerdeyse. Bu da patlamaya mahkûm bir sistem olduğunu gösteriyor. Adamların hesabı Kıbrıs'ta? Sistem patlarsa hiçbir şey alamazsın. Kısacası uzak dur. Gireceksen bile yüklü miktarda girme. Ben hobi amaçlı giriş yaptım, ödemeler şu an sorunsuz geliyor. Ama her an patlayabilir."
Vatandaş-3: "Burada benim de hesabım var. Şu ana kadar bir sıkıntı yaşamadım. Temmuz ayında katılmıştım siteye en son geçen ay bi yüklü yatırım yaptım. Umudumuz patlamaması ve anaparanın üzerine biraz kar vermesi? Şu an ciddi bir büyüme evresi içinde şirket ve yeni reklam filmi de çekmişler yakında ulusal kanallarda olacakmış."
Fark ettiyseniz bu diyalogda Vatandaş-1 ve Vatandaş-3 avcı, Vatandaş-2 ise av? İşte dolandırıcılık üzerine bir toplum mühendisliği örneği?
Gelelim bu ibretlik Çiftlik Bank örneğini niçin verdiğimize?
Lokal hadiselerde milletimizde sürü psikolojisi var da, ülkemizi ve geleceğimizi ilgilendiren hassas konularda yok mu? Elbette ki fazlasıyla var.
Ülke olarak her geçen gün kuşatılmanın, parçalanmanın, iç savaşın ve işgalin uçurumuna doğru gidiyoruz, zifiri karanlığın da zifirindeyiz, borçlar almış başını gitmiş, 3 katrilyon dolarlık maden zenginliğimiz, karlı kamu kuruluşlarımız yabancılara haraç mezat devredilmiş, uyguladığımız yanlış dış politikalar sebebiyle dostumuz kalmamış, düşmanlarımız ise cesaret bulmuş ve daha nice olumsuzlukları maalesef yaşar haldeyiz.
Ama milletimiz, bu tablonun sorumlulularıyla, "Herkes böyle düşünüyor" sürü psikolojisiyle hareket ederek yola devam ederken, Türk miletini, "Önümüzde büyük bir uçurum var" diye uyaran ve yazdığı Milli Ekonomi Modeli ile de ülkemizi ve milletimizi bütün badirelerden kurtaracak formülü ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş'a sırt dönüyor. 
Unutmayalım ki, geldiğimiz tehlikeli noktada, gafletten uyanmazsak, çözümün adresinde buluşmazsak, sürü psikolojisinden kurtulup doğrunun ve ölçünün yanında yer almazsak, yanlışta olan çoğunluğa uyup, bize yanlışı empoze eden dış mihraklı toplum mühendislerinin fitnelerine, oyunlarına aldanmaya devam edersek, sonumuz sadece Çiftlik Bank mağdurlarının yaşadığı gibi de olmaz.
Üzerinde yaşadığımız vatanı kaybedersek, herşeyimizi kaybederiz.