Başlığı yanlış okumadınız. İktidarı kuşatan yerli ve yabancı güç odakları yaklaşık bir aydır içki üzerinden Türk milletine yönelik soğuk savaş uyguluyor. Yok iktidar içki yasağı getiriyormuş. Yok içki yasağı olan yerleri yeşil daire içine alıyormuş. Yok Türkiye molla rejimine kayıyormuş. Yerli yabancı medya manşet ve yorumla rına bakılacak olursa manzara bu Oysa Başbakan bas bas bağırıyor: Yok böyle bir şey. Tam aksine biz içkili iş yerlerine daha büyük kolaylıklar getirdik. İçki ruhsatı almakta zorluk çeken varsa gelsin bana müracaat etsin. Yine aynı şekilde içkiden de sorumlu bakan olan ve hemi de içki düşkünü medyanın AKP'deki Milli Görüş kanadının başı diye lanse ettiği Abdüllatif Şener, şarapçılık konusunda engin vizyonunu ortaya koyarak sektörü mest ediyor. Şarap sektörünün çok geri kaldığından yakınan Bakan Şener, sektörün dünya standartlarına kavuşturulması için ellerinden geleni yapacaklarını söylüyor. AKP'li bakanın şarapçılıkla ilgili engin bilgisi dinleyenleri sarhoş etmeye yetiyor. Sadece sektör değil AKP'yi sözde içki yasağı konusunda yerden yere vuruyormuş gibi gözüken medya da mest oluyor. Hemen manşetlerde içki yönetmeliği konusunda bir kaşık suda fırtına koparan medya, Bakanın evine taşınıyor. Çoluk çocuk cümbür cemaat içki ve kız arkadaşlığı ana konusu etrafında magazin söyleşiler patlatıyor. Peki bu içki muhabbeti nasıl psikolojik savaş oluyor? Bu kanaate ulaşmamda önceki gece TV8'e konuk olan AKP Genel Başkanı Necaati Çetinkaya'nın konu ile ilgili samimi ifşaatlarının payı büyük. Yeğeni olarak takdim ettiği sunucunun içki yasağı eleştirileri ile ilgili danışıklı sorusuna net cevaplar veriyordu. AKP'li yönetici işin iç yüzünü lafı dolaştırmadan ve büyük bir iftiharla ortaya koyuyordu. AKP'li yönetici medyanın iddia ettiğinin aksine iktidar olarak eskiden üç ayda verilen içki ruhsatını bir aya indirdiklerini söylüyor. Yine geçmişte vali ve kaymakamların elinde izin yetkisini belediyeye devrediyor. Daha da acısı geçmişte okul ve camilere 200 metre mesafede içkili yer açılamazken AKP'nin bunu 100 metreye indirdiğini iftiharla ifade ediyor. Yeşil hat, kırmızı hat uygulamasının ise eskiden beri aynı olduğunu bar, pavyon, gazino gibi yerlerin içkili değil, gürültülü olmasından dolayı şehrin belli noktalarında müsaade edildiğini ifade ediyor.Hikayenin iç yüzü bu olmasına ve medya bu gerçeği bilmesine rağmen niçin tam tersi bir hava estiriyor? İşte zurnanın zırt dediği yer burası. ABD, AB, İMF ve içerdeki güç odaklarının güdümüne girdiğinden dolayı muhafazakar tabanını her geçen gün yitiren iktidarla taban arasındaki fay hattını onarmak. Yine ustaca bir cambaz oyunu ile iktidardaki muhalefeti oynayan AKP'nin mağdur pozlarına bürünmesine katkı sağlamak. Psikolojik savaş deyişim bundan.