İcmal Gençlik Türkiye'nin sigortasıdır

Hemen hemen her gün yaşanan terör eylemleriyle içimizin kavrulduğu, umutlarımızın karardığı zifiri karanlık bu günlerde, umutlarımızı yeniden yeşertecek güzel bir hadiseden bahsetmek istiyorum.
Geçtiğimiz Pazar günü Ankara'da İcmal Gençlik Derneği organizatörlüğünde, "Türkiye İcmal Gençlik Başkanları Eğitim ve İstişare Çalıştayı" gerçekleştirildi.
Saat 13.30'da başlayan Çalıştay 6 saatten fazla sürdü ve başından sonuna kadar muhteşem, dopdolu, verimli bir çalışmaydı.
Bizler de oradaydık ve bu muhteşem organizasyona şahit olduk.
Emeği geçen İcmal Gençlik Derneği Başkanı İbrahim Fatih Ekici'ye, dernek yönetimine, tüm illerden iştirak eden İcmal Gençliğine ve de toplantıya fikirleriyle, tavsiyeleriyle renk katan BTP Genel Başkan Yardımcıları sayın Dr. Abdullah Terzi ve Sabri Terzi beylere, bizlerin yarına umutla bakmamıza vesile oldukları için sonsuz teşekkürler.
Başlığımızda "İcmal Gençlik Türkiye'nin sigortasıdır" dedim, dilerseniz bunun nedenini Dernek Başkanı Sayın İbrahim Fatih beyin şu veciz ifadeleriyle izah edeyim:
"Türkiye'nin yıkılmayan tek kalesi İcmal Gençliktir. İcmal Gençliğinin fikir mimarı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e selam ve hürmetlerimi iletiyorum. Bu vatan bizimdir, İcmal Gençliği ülkemizin teminatıdır. Madden ve manen tam donanımlı bir şekilde yetişen İcmal Gençliği emin adımlarla geleceğe yürümektedir. İlim, fikir ve gönül adamı Muhterem Hocamız Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in uzun yıllar önce temelini attığı ve bugün sayıları on binlerle, yüz binlerle ifade edilen İcmal Gençliği "yaşayan köklü bir medeniyetin birikimidir", bizler bunun farkındayız, ülkemiz için, bayrağımız için, inancımız için hiç durmadan çalışmaya devam edeceğiz."
Evet, temel sağlam olunca onun üzerine kurulan bina da oldukça sağlam oluyor.
İcmal Gençliğinin temeli, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'yle BRICS kapsamında 4 milyar insanın karnını doyurduğu, sırtını giydirdiği, barışa ve huzura kavuştuğu Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirleridir, ölçüleridir.
Bu sebeple; menfur hesaplarla bugün Türk-Kürt çatışmasının, Alevi-Sünni çatışmasının çıkartılmak istendiği ülkemizde, "Türk-Kürt kardeştir, bizler aynı dedenin torunlarıyız, bizler bir milletiz", "Alevi-Sünni kardeştir, ortak paydamız Ehl-i Beyt'tir, hepimiz Müslüman'ız" diyen çözümün ancak birlik ve beraberlikle olabileceğini savunan tek gençlik kadrosu da İcmal Gençliğidir.
Prof. Dr. Haydar Baş "Yıkılmayan tek kale İcmal Gençliğidir" derken işte bu gerçeği ifade etmektedir.
Birileri yıllardır etnik ve mezhepsel ayrışımı körüklerken, İcmal Gençliği her zaman birlik ve beraberliği haykırmaktadır.
Birileri yıllardır yabancıların taşeronu olmayı teşvik ederken, yabancılardan icazet olmadan olmaz tezini savunurken, İcmal Gençliği her zaman "milli" olmayı haykırmıştır, milli bir lider, milli birlik, milli devlet, milli bir ekonomi, milli para, milli paralarla ticaret, milli iç ve dış politika, milli hukuk, milli istihbarat, milli güvenlik diye haykırmıştır.
Birileri yıllardır dinlerarası diyalog, medeniyetlerarası ittifak derken, İcmal Gençliği her zaman dinler arası diyalogun olamayacağını, bunun batıl olduğunu, dini birliğimizin milli birliğimizin teminatı olduğunu, tevhidin, birliğin merkezinin de Ehl-i Beyt olduğunu savunmuştur.
Başkaları bölerken, İcmal Gençliği birleştirmiştir.
Başkaları kavga derken, İcmal Gençliği barış demiştir.
Başkaları ayrışım derken, İcmal Gençliği birlik demiştir.
Başkaları yıkarken, İcmal Gençliği yapmıştır.
Başkaları kölelik ve esaret, derken, İcmal Gençliği tam bağımsızlık demiştir.
Başkaları Batının hırsızlarını, arsızlarını, ahlaksızlarını, dengesizlerini örnek diye gençliğin önüne sunarken, İcmal Gençliği bizim örneğimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İmam Ali, Hz. Fatıma, İmam Hasan, İmam Hüseyin, Alparslan, Mevlana, Yunus, Hacı Bektaş-i Veli, Mustafa Kemal Atatürk demiştir.
Başkaları kaynak bulamazken, İcmal Gençliği Milli Ekonomi Modeli ile yeraltı ve yerüstünün bütün kaynaklarını bizlere sunan asıl kaynak Prof. Dr. Haydar Baş'tır demiştir.
İcmal Gençliği birliğimizin teminatı, ülkemizin ve milletimizin sigortasıdır.
İcmal Genci olanlara ne mutlu?