Bazı yollarda özellikle yağmurlardan sonra bir anda açılan çukurlara hepimiz şahit olmuşuzdur.
Birkaç gün bekledikten sonra belediye görevlileri gelip, çukurun içerisini mıcırla doldurup, üzerine asfaltla kaplarlar.
Çukursuz bir yol keyfi fazla uzun sürmez genellikle. Çünkü göz boyanmıştır, sorun çözülmek yerine üzeri kapanmıştır.
Sorun içten içe derinleşir ve önce yeni asfalt hafif çöker. Son çöküş daha da şiddetlenir ve nihayetinde çukur eskisinden de geniş bir şekilde yolun ortasında boy gösterir.
Belediye gelir daha önce yaptığını yapar ve sorunu kökünden çözmek yerine üzerini kapatır.
Bu durum Türkiye’nin binlerce noktasında böyle sürer gider.
Haliç’te geçtiğimiz günlerde büyük bir tehlike yaşandı.
Haliç Köprüsü’nün, orta bölümündeki bağlantı yerlerinde ayrılma meydana geldi.
Karayolları 1.Bölge Müdürü Mehmet Karaman açıklama yaptı.
“Korkulacak Bir şey yok, köprüde bakım çalışmaları yapılıyor. Bugün onarımı yapılacak. Yarın trafiğe açılacak” dedi.
Bu açıklama üzerine doldurulup doldurulup sonra yeni den açılan yollardaki iflah olmaz çukurlar geldi aklıma.
Aynı çözümsüz göz boyama yöntemini Karayolları acaba Haliç Köprüsü’nde denemezler inşallah.
Memurun göremediği
Hükümetle memur sendikaları toplu sözleşme konusunda beklendiği gibi uzlaşamadı.
Bir sendika başkanı memura vereceği ek zammın ekonomiye katkısının olacağını hükümetin ısrarla anlamadığından yakındı.
Doğru hükümet, vatandaşına sağlayacağı gelir artışının bir kayıp değil, bilakis ekonomi için kazanç olduğunu göremiyor ya da görmek istemiyor.
Peki, vatandaşın cebine daha fazla paranın girmesinin devlete faydası olduğunu nereden biliyoruz?
Elbette ki Milli Ekonomi Modeli’nden yani Prof. Dr. Haydar Baş’ın tezinden…
Milli Ekonomi Modeli’nde Sayın Baş, devletin memura, işçiye, emekliye ve dar gelirliye “vatandaşlık maaşı”, “ev hanımı meslek maaşı” gibi projelerle sağlayacağı gelir desteğinin bir kayıp değil, bilakis kazanç olacağını yıllardır ifade ediyor.
Yani devlet, vatandaşına verdiğinden çok daha fazlasını oluşan işlem hacminden sağlayacağı vergiyle kasasına koyacak.
Ama ne zaman koyabilecekti?
Milli Ekonomi Modeli’nin uygulandığı bir ekonomide.
Yani memur sendikaları bugün hükümetin göremediğinden şikâyet ettikleri gerçekleri ifade eden Milli Ekonomi Modeli’nin göremediler.
Ve yahut da görüp buna rağmen kendilerini şimdi buçuklu zamlara mahkûm eden hükümeti seçtiler.
Birkaç gün bekledikten sonra belediye görevlileri gelip, çukurun içerisini mıcırla doldurup, üzerine asfaltla kaplarlar.
Çukursuz bir yol keyfi fazla uzun sürmez genellikle. Çünkü göz boyanmıştır, sorun çözülmek yerine üzeri kapanmıştır.
Sorun içten içe derinleşir ve önce yeni asfalt hafif çöker. Son çöküş daha da şiddetlenir ve nihayetinde çukur eskisinden de geniş bir şekilde yolun ortasında boy gösterir.
Belediye gelir daha önce yaptığını yapar ve sorunu kökünden çözmek yerine üzerini kapatır.
Bu durum Türkiye’nin binlerce noktasında böyle sürer gider.
Haliç’te geçtiğimiz günlerde büyük bir tehlike yaşandı.
Haliç Köprüsü’nün, orta bölümündeki bağlantı yerlerinde ayrılma meydana geldi.
Karayolları 1.Bölge Müdürü Mehmet Karaman açıklama yaptı.
“Korkulacak Bir şey yok, köprüde bakım çalışmaları yapılıyor. Bugün onarımı yapılacak. Yarın trafiğe açılacak” dedi.
Bu açıklama üzerine doldurulup doldurulup sonra yeni den açılan yollardaki iflah olmaz çukurlar geldi aklıma.
Aynı çözümsüz göz boyama yöntemini Karayolları acaba Haliç Köprüsü’nde denemezler inşallah.
Memurun göremediği
Hükümetle memur sendikaları toplu sözleşme konusunda beklendiği gibi uzlaşamadı.
Bir sendika başkanı memura vereceği ek zammın ekonomiye katkısının olacağını hükümetin ısrarla anlamadığından yakındı.
Doğru hükümet, vatandaşına sağlayacağı gelir artışının bir kayıp değil, bilakis ekonomi için kazanç olduğunu göremiyor ya da görmek istemiyor.
Peki, vatandaşın cebine daha fazla paranın girmesinin devlete faydası olduğunu nereden biliyoruz?
Elbette ki Milli Ekonomi Modeli’nden yani Prof. Dr. Haydar Baş’ın tezinden…
Milli Ekonomi Modeli’nde Sayın Baş, devletin memura, işçiye, emekliye ve dar gelirliye “vatandaşlık maaşı”, “ev hanımı meslek maaşı” gibi projelerle sağlayacağı gelir desteğinin bir kayıp değil, bilakis kazanç olacağını yıllardır ifade ediyor.
Yani devlet, vatandaşına verdiğinden çok daha fazlasını oluşan işlem hacminden sağlayacağı vergiyle kasasına koyacak.
Ama ne zaman koyabilecekti?
Milli Ekonomi Modeli’nin uygulandığı bir ekonomide.
Yani memur sendikaları bugün hükümetin göremediğinden şikâyet ettikleri gerçekleri ifade eden Milli Ekonomi Modeli’nin göremediler.
Ve yahut da görüp buna rağmen kendilerini şimdi buçuklu zamlara mahkûm eden hükümeti seçtiler.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023