Yemin olsun yanlış yapıyorsun Erdoğan!Bir ülke ki hem üniter, hem demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti diye tarif edilen bir sistemle yönetilsin hem de ülkenin bir bölgesindeki vatandaşlar Devletin ordusundan korkar, ürker ve hatta düşman olsun; ülkenin diğer bölgelerindeki vatandaşlar ise polisten korkar, ürker ve nefret eder olsun ve ülkenin Başbakanı inâdına; "Huzûr ve istikrâr!" desin!Bir aydır; korkusuz, Atatürk ve Cumhuriyete sadık Türk gençliğini ezdiğin sokaklarda, "açılım" adlı bölücü programın bir ayağı olan grubu; "Diren Lice!" pankartlarıyla dolaştırarak işi savsatmaya gücün yetmez! Y?CHP gibi memur karakterlileri bu tuzağa çekebilirsin ama doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, Sünnîsiyle Alevîsiyle Türk Milleti, bu oyuna düşmez! Sinekten yağ çıkmaz Erdoğan! Devlet memurları, kadrolaşma ile hükûmet memuruna dönüştürülürse, hükûmete muhalif olan vatandaşlarla hükûmet memurları arasında, bir kutuplaşma başlar! Yanlıştır!Vatandaş emniyet güçlerini; üniformalarından, sivilse kılık?kıyafetlerindeki rüküşlükten tanıyabilir ama onların hasım vatandaşları tanıma şansı yok denecek kadar azdır! Muhalif vatandaşlardan haberdâr ama kimliğini bilmeyen bir polisin vatandaş arasındaki gergin, ürkek dolaşmasını hayâl edebilir misiniz? 1960 İhtilâlinden sonra yaklaşık iki sene, polislerin üniforma giyemediklerini, hiç duymadınız mı? Bekçi Babanın düdük sesi ile huzûrun yıllarca yaşandığı bir ülkede; panzerlerle, tomalarla, biber gazları ve kimyasal sıvılarla ve binlerce Çevik Kuvvetle âsâyişin temin edilememesi, normal midir?Yemin olsun yanlış yapıyorsun Erdoğan! Ya seni kandırıp kullanıyorlar, ya da sen, şahsî hırsın için milleti kandırdığını zannederek kendini kandırıyorsun! İt yiyesi ciğerim! Hâlâ sana üzülüyorum biliyor musun?Ana?babası, yakın akraba ve komşuları tarafından şımartılmış haşarı çocuk gibisin! "Anam bana kör dedi, gelip geçene vur dedi!" oyunu oynayan afacan gibi; önünde duranı kapıyor, arkanda duranı tepiyorsun, farkında değil misin? Bunları bilerek yapıyorsan işin sonu, sen ve seni yanıltanlar için iyi görünmüyor, biliyor musun?Tarihin hiçbir döneminde, paranoyakların diktatörlüğü uzun sürmemiştir! İnsanlık tarihi; Firavun'larla Nemrût'larla Hitler'lerle, Şah'larla Saddam ve benzeri diktatörlerle dolu! Bunların sonundan hiç mi ders çıkarmazsın? Seni uyaracak bir tane danışmanın yok mu?Bir ülkede yönetenle yönetilen arasında sevgi?saygı bağı yoksa, orada huzûr ve istikrâr mümkün mü?Yemîn olsun ki yanlış yapıyorsun ve bedelini millet olarak ödüyoruz ve ödenen her bedel sana ve yandaşlarına olan husûmeti büyütüyor! Bu işin sonu, Vallahi iyi görünmüyor!Bir millî öğüdü tekrarlayacağım. Bin yıl önce, Kutadgu Bilig'de anlatılmış:"Hakan, millete üç maddelik isteklerini duyurur: I? Yasalarıma uyun. II? Verginizi ödeyin. III? Dostumu dost, düşmanımı düşman belleyin... Makûl istekler... Millet, ilk kurultayda Hakan'a cevâbını verir: I? Yasalarına uyarız ama âdil olursa! II? Vergimizi öderiz ama gümüşün ayârını düşürmezsen! III? Dostunu dost, düşmanını düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsan!"Türk teâmüllerine göre devletin olmazsa olmazı üç maddeyi, birlikte sorgulayalım mı?I? ABD ve Haçlı AB'nin direktifleriyle geceyarıları çıkarttığın ve âdil olmayan yasalarına, vatandaş uyar mı? Polise karanfil vermeğe çalışırken ezilen, dövülen, gaz bombalarıyla perişan edilen, yetmez gibi gözaltına alınan vatandaşlar tâciz edilirken; psikopat gergin bir polisin öldürdüğü, cenâze daha soğumadan vatandaşın kafasına kurşun sıkan kimliği belli polisin serbest bırakılması âdil midir? II? Allah'çı, dinci mürâilerin yıllarca fısıltıyla dâr'ül harb ilan edip vergi kaçırmayı câiz tanımladığı bir ülkede; liradan altı sıfır attıktan sonra; bir dolar iki lira, bir euro nerdeyse üç lira olmuşken, kayıtdışı kara para ülkede cirit atarken, vergi toplanabileceğini zannediyor musun? III? Vatandaş canını ve malını hem güvenlik güçlerinden hem de fırsatçı terörist ve eşkiyalardan kendisi korumaya çalışırken; senin dostundan veya düşmanından bize ne?İktidâr şımarıklığıyla kibrinin ve hırsının emrine girdin! Yanlış yapıyorsun Erdoğan!Yıllardır gerildin ve milleti de çok gerdin! Millet nazârında hızla itibâr kaybındasın! İnsan hatasından sonra özür dilerse büyür! Yanlışta ısrarcılık, "Ben yaptım oldu!"culuk; kibirdir, zâlimliktir ve kibirlinin, zâlimin hasmı da Allah(c.c.)'dır! Bunu bilmiyor olamazsın ama unutmuş, atlamış olabilirsin! Biz de hatırlatarak dindaşlık, komşuluk, vatandaşlık görevimizi yapıyoruz vesselâm!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN."Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017