logo
23 NİSAN 2024

İkra, ama nasıl?

20.12.2016 00:00:00
Günlük hayatımızda hep tartışmışızdır, Kur'an'ın "oku" emrini büyüklerimizden aldığımız talimatı küçüklerimize iletmişizdir: "Oku evladım, okumak Rabbimizin Kur'an'ındaki ilk emridir. Aldıkları bu talimatı onlar da çocuklarına, alt kuşaklarına ilettiler. "Oku evladım..." Her nedense, talimatı alanlar da, ileten de nasıl okuyacaklarını sormamışlar,  sormuşlar da, büyüklerin günü kurtaran, geçiştirici cevaplarına muhatap olmuşlardır. "Her Müslüman'a okumak farzdır, Müslüman'san okumalısın, okumamak ne demek, sen Allah'ın emrine karşı mı geliyorsun?"
Hiç geçiştirmeye gerek yoktur oysa. Çünkü cevap çok basittir. Bir "be" harfi. Evet, bir "be" harfi eklemekle bu iş anlaşılacaktır. Bu harftir ki; okuduğumuzdan, yazdığımızdan, çizdiğimizden Allah'ın razı olduğu kulluğa bir yol, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin razı olduğu ümmetliğe ise bir kapı açacaktır.
Hayatımızın her anında yerleştirdiğimiz nesnelere olduğu gibi, Yaratan Rabbimizin isminin önüne konacak bir "be" harfi okuma boyunca, huzurda olmamızı bir ve beraber olmamızı sağlayacaktır. Besmele çekilerek yapılan her iş Allah ile birlikte yapıldığı gibi okuma da Allah için, Allah ile beraber yapılacaktır. Huzurdan ayrılmadan okuyacağımızdan Yüce Allah razı olacaktır. İşte Yüce Allah'ın "ikra/oku" emri tam da budur. Aksi ise bize, Kur'an'da Rabbimizin misal verdiği, kitapları taşıyan merkebin durumudur ki, Allah muhafaza eylesin.
Kutsal kitabımızı açıp sayfalarını okumaya tilavet denir. "ikra"nın kelime anlamlarından yola çıkarak değerlendirme yaparsak, varacağın yer Rabbimizi tanımak olacaktır. Bu açıdan bakacak olursak tilaveti de içine alan okuma şekli, mü'minin hem dünyasını, hem de ukbasını mamur edecektir. Bu anlamda güzel bir kul karşımıza çıkacaktır. Küllük yolunda nefsi adına kazanılmış insana dünyada hangi mesleği yüklersen yükle ondan güzellikler sadır olacaktır. O toplum da içinde güzellikleri barındıracaktır. Öğleyse eğitime başlayacağımız noktada burasıdır.
Yalnızca dünya için okumamız bize dünyamızı kazandıracak, dünyamızı terk edip nasibimize bakmadan ahirete yönelmemiz ise garantisi olmamakla birlikteliği bize tek taraflı kazanç sağlayacaktır. Oysa Yüce Rabbimiz, iki taraflı kazanmak, dünya ve ahiretteki nasibimize ulaşmak için okumanızı emrediyor. İki kazanç kapısı açılmışken, niçin tek kapıyla yetinelim ki?
Kulluk yolunda kendi yararına kazanılmış bir insan, dünyada icra edeceği mesleğinin uygulamasında Rabbini unutamayacak, hep O'nun yüceliğini görecek ve tasdik edecektir.
Bir bölgede temizlik elemanı, "Bismillah" diyerek başladığı işinde topluma hizmet etmenin hazzını yaşayacak, işini hakkıyla yapacaktır. Devlet dairesinde memur, insanların işlerini görmenin zevkini yaşayacak işini hakkıyla yapacaktır. Doktor "Bismillah" diyerek başladığı işinde, insan vücudundaki mükemmellik karşısında; ya Rabbi sen ne büyüksün, demekten kendini alamayacak, işini hakkıyla yapacaktır. Mühendis "Bismillah" diyerek başladığı işinde: "Ya Rabbi senin hesabın, kitabın, mizanın" ne mükemmel diyecek, işini hakkıyla yapacaktır. Kısacası her meslek sahibi kul, mesleğinde kulluk şuuruyla Rabbine gidecek bir yol bulacak ve O'nunla beraber olacaktır.
Sonuçta ortaya; kulluğun zirvesinde amir, kulluğun zirvesinde bir memur, kulluğun zirvesinde doktor, kulluğun zirvesinde mühendis, kulluğun zirvesinde çiftçi, kulluğun zirvesinde işçi, kulluğun zirvesinde esnaf ve son olarak kulluğun zirvesinde vatandaştan oluşan bir toplumu çıkaracaktır. Allah bu toplumun oluşmasında emeği geçenleri ödüllendirecektir.
Ülkemizde milyonlarca araç plakası bulunmaktadır. Her bir plaka tektir, benzeri yoktur. Ancak hepsinin ortak yanı vardır. Türkiye plakasıdır. Türk resmi mührünü taşır. Müslüman toplumunda fertler tektir. Hiç birbirine benzemezler. Hepsinin meslekleri ve karakterleri farklıdır. Ama öyle bir ortak nokta vardır ki hepsini kardeş yapar. O da kulluk mührüdür. Önemli olan da bu kulluk temelinin üstüne Müslüman toplumunu inşa etmektir. İşte asrı saadet yapan temel nükte de budur. Kulluğun şuurunda olup, üstüne düşen görevi yerine getiren fertlerden oluşan toplumun huzurlu olduğu gibi, kendi çıkarları uğruna sadistçe yaşayan fertlerin oluşturduğu toplumun da huzursuz ve güvensiz olması kaçınılmazdır. Dişlilerden birinin veya birkaçının, kırılması sonucu görevini gereği gibi yerine getiremeyen bir makine misali, toplumun dişlileri olan fertler de görevini yerine getirmediği takdirde o toplumu iyi bir gelecek ve son beklememektedir.
Önemini vurgulamaya çalıştığımız kulluk şuurunu ise Allah'ın bizzat terbiye ettiği Hz. Muhammed (s.a.v.)'in terbiyesine ve O'nun pak nesli Ehl-i Beyt'inin uygulamasından elde edilir. Bu terbiye ve metod sonucu eğitilen her bir fert gül oluşacak olan toplumda gülistan olacaktır.
Kulluk şuurunun ayrıntılarını ele aldığımız bir yazımızda buluşmak üzere, Rabbim bizleri o gülistanda gül ve bahçıvan olmayı nasip eylesin inşallah? Âmin.
 
Hüseyin Emanet / diğer yazıları
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.