logo
29 MART 2024

İlk terör Kabil'in Habil'i öldürmesidir

Muhterem Hocam! Bugün dünya insanlığının ortak sorunu, baş belası diyebileceğimiz bir problemle, terörle karşı karşıya bulunuyoruz. Sizce terörün genel anlamda sebepleri nelerdir?
25.01.2021 00:43:00
İlk terör Kabil'in Habil'i öldürmesidir
İlk terör Kabil'in Habil'i öldürmesidir
"Tarihi seyri içerisindeki misallerini göz önüne alırsak terör, adalet ve hukukun dışına çıkarak, zorla bir şeyi kabul ettirmek için yapılan bir girişimdir. Bunun ilk örneği ise Hz. Adem'in oğlu Kabil olayıdır. Kabil, kendisi için takdir olunan hukuka tabi olmamış ve kardeşini haksız yere öldürmüştür. Haksız yere bir insan öldürmenin ilk numunesini teşkil etmiştir.
 
Bundan sonra da çeşitli dönemlerde yasalara, yasaların temel kaynağı olan adalet kavramına muhalefet edilmiş ve bu konuda pek çok faaliyet gösterilmiştir. Bu günümüzde de vardır. Yarın da olacaktır. Bu eylem planında pek çok şekillerde ortaya çıkabilir.
 
Hatta öyle enteresan örnekler görülmüştür ki bunları insan fıtratının kabul etmesi mümkün değildir. Bir ebeveynin hunharca katledilmesinden bir topluma genel bir saldırıya, malı telef etmekten insanlığı zarara uğratmaya kadar, en önemli noktalardan biri olarak da gelecek nesilleri etkileyecek saldırılar gibi örneklerini görüyoruz.
 
Kısaca terör; bir düşüncenin, bir fikrin kanun dışı yollarla iktidar edilmesi sevdasıdır
 

 
Kısaca terör; bir düşüncenin, bir fikrin kanun dışı yollarla iktidar edilmesi sevdasıdır. Esasen terör, felsefi bir akımdır ve gayesi ele insanların can, mal, namus, vatan gibi emniyetlerini ellerinden almak, bütün bu değerleri bir kaos içerisine sokmaktır. İnsanları tedirgin etmek, maddi - manevi bir yıpratma içine sürüklemektir. Terörde amaç budur. Siz bir insanı moralmen çökerteceksiniz ki, dediğinizi yaptırma imkanı elde edebilesiniz.
 
Sadece terör deği1. Bütün menfi hareketler, daha doğrusu müspet ve menfi bütün hareketler, insana ait faaliyetlerdir. İnsana ait faaliyetlerin tamamı da kontrolünden geçen faaliyetlerdir. İnsanın mükellef olmasının gereği de onu kontrolü ve murakabesi altına almasıdır.
 
Bu hareketleri kontrol dışı bırakan, mesuliyet taşımayan, maceraperest insanın elbette gideceği yollardan biri veya birkaçı bu yollar olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Esasen bizim toplumda yapmamız gereken işte bu, kaybettiğimiz insanı kazanmaktır.
 
Yazılı ve görüntülü medya, radyolar, televizyonlar, bir takım haberler veriyorlar. Bunu yaparlarken, insanımızı aydınlatmak, onları yönlendirmek mi istiyorlar yoksa onları bunaltmak, yıldırmak mı istiyorlar?
 
Medyanın ana gayesi insanlara doğruları bildirmek olmalıdır. Maalesef şu anda verilen bilgiler bunu yapmıyor. İnsanlar yanlış istikametlere yönlendiriliyor. Bir olay oluyor, hemen bir örgütün adı gündeme getiriliyor. Zikredilen örgütün şahsında bir din ve o dine inanalar töhmet altına alınıyor, ilzam ediliyor.
 
Müslüman asla teröre başvuramaz
 

 
Müslüman Türk Milleti, hakikatte vatanperver, milletini, devletini, Allah'ını, Peygamberini, komşularını seven, bayrağına, sancağına, vatanına, devletine bağlı olan bir millettir.
 
Bir propaganda ile hepsi aynı kefeye konuyor. Bu insanları bir noktadan soğutup bir başka kulvara çekmek planının, projesinin uygulaması oluyor. Yani sen insanı, Müslümanlıktan soğutacaksın. Peki, nereye çekeceksin? Hiç kimse Müslümanlık duygusunu Müslümanın elinden alma hakkına sahip değildir.
 
İnsanoğlu, midesi aç olduğu zaman onu doyurmak mükellefiyetindedir. Eğer helal rızık bulursa helalle, bulamayınca da haramla bunu yapacaktır. Bu, beşerin fıtratında olan bir gerçektir.
 
İnançlar da böyledir. İnancın hakikisini bulursa hakikisi ile beraber ruhunu tatmin eder, bulamazsa sahte ilahlarla kendini avutur. Biz, o zaman, inanç olarak insanımızın önünü açmalıyız. Önünü kapattığımız zaman bu insanların sahte ilahlara tapınması kaçınılmaz olur.
 
1980 öncesi
 

 
1980 öncesi gençliğimizi biz, tarihinden, örfünden, adetinden, geleneğinden kopardık. Ortaya öyle bir nesil çıktı ki bir kısmı ateist oldu, kimi komünist oldu ve insanımız kamplara bölündü.
 
Bu gençliği veya bu milleti idare edenlerin bunda hiç mi günahı yok? Dolayısıyla biz,  o günleri de unutmadan,  yeniden bir murakabe, muhasebe ile beraber, insanımızın ne yapması gerektiğini belirlemeliyiz.
 
Örfünden, âdetinden, geleneğinden ve de maneviyatından onu koparmamalıyız. Sen bugün globalleşme adı altında onu bütün bu manevi değerlerden kopartıyorsun. Bu değerlerden kopan insanın önünde durmak mümkün değildir. Sel gibi gelir, seni çiğner, atar.
 
Avrupa Birliği
 

 
AB'ye girmek için kendinden kopman, kendinden uzaklaşman şart değil ki. Kendi öz değerlerinle beraber oraya girdiğin zaman sen varsın. Yoksa senden hiçbir şey olmaz.
 
Onun için asıl plan ve programların insanı kazanma esasına dayalı olması lazım. İlim adamlarımızın, siyasilerimizin, iktisatçılarımızın yapacağı iş bu projeyi hazırlamaktır. Yani hepsi, "bu milletin neslini nasıl kazanırız" hesabı ile yola çıkarak planlar, projeler hazırlamak durumundadır.
 
"Biz filan yere gireceğiz" diye bütün değerlerimizden vazgeçersek, o zaman,  doğu da elimizden gider,  güneydoğu da elimizden gider. Kıbrıs elden gider, Ege elden gider. Elden gitmeyen yer kalmaz. Kırk yıllık yani bir anda olur mu kani. Bu mümkün mü?
 
Esasen bunlar Sevr'in gizli şekilde gündem edilmesidir. Batının asıl amacı Sevr'i hayata geçirmektir. "Güneydoğu üzerinde Batının hesabı yokmuş!" Var mı, yok mu, gör bakalım.
 
Almanya'da "Agas" isminde bir otomobil derneği vardı. Avrupa'nın bütün ülkelerini kapsayan milyonlarca üyesi olan bu dernek üç sene evvel bir harita yayınladı. Turistik seyahatlerde faydalı olur diye üyelerine dağıttığı bu haritada Türkiye'nin güneydoğu sınırları yoktu.
 
"Bunların bizim vatanımızda gözü yok" diye bana kimse hikaye okumasın. Sen, bu adamların bedava avukatı mısın? Bal gibi hepsinin bu memleketin üzerinde hesabı var. Cenab-ı Hakk'tan niyaz ediyorum ki bu hesap tutmasın." (Prof. Dr. Haydar Baş, Niçin Türkiye eseri 2. Bölümden)
 
H; AknAydn
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin dokuzuncu turunda da iki aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
28.03.2024 11:15:00 / Güncelleme: 28.03.2024 16:31:51
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
24 Mart 2020'de Yargıtay Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da sandık kuruldu ve pazartesi saat 08.00 itibarıyla Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk 8 turunda hiçbir aday, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamadı.

Bugün gerçekleştirilen dokuzuncu tur da sonuçlandı.

Dokuzuncu turda adaylardan Mehmet Akarca 119, Ömer Kerkez ise 138 oy aldı.

Oylamada 11 oy boş, 68 oy ise geçersiz sayıldı. İki aday da salt çoğunluğu bu turda da sağlayamadı.

Oylama onuncu tur ile devam edecek.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.