İmam Cafer: 'Alimler, peygamberlerin varisleridir'
Âlimler, peygamberlerin varisleridir. Çünkü peygamberler miras olarak dirhem ve dinar bırakmamışlardır, aksine sözlerinden bir kısım sözleri miras bırakmışlardır. Kim ondan bir şey almışsa, büyük bir pay almış demektir...
19.04.2025 17:38:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ebu'l-Bahteri'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular:
"Âlimler, peygamberlerin varisleridir. Çünkü peygamberler miras olarak dirhem ve dinar bırakmamışlardır, aksine sözlerinden bir kısım sözleri miras bırakmışlardır. Kim ondan bir şey almışsa, büyük bir pay almış demektir. O halde şu ilminize bakın, onu kimden alıyorsunuz? Çünkü her halefin döneminde biz Ehlibeyt'ten, ondan (dinden) aşırıların tahriflerini, batıl ehlinin uyduruklarını ve cahillerin yorumlarını ayıklayan adil kimseler bulunmaktadır."
Osman bin Hammad'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Allah bir kuluna hayır dilerse, onu din konusunda bilgili kılar."
Rebi bin Abdullah bir adamdan naklen dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Kemalin tamamı, bütünü, dinde bilgili olmak, felaket karşısında sabretmek ve yaşantıda ölçülü olmaktır."
İsmail bin Cabir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Âlimler güvenirler, takvalılar kaleler, vasiler ise liderlerdirler."
Başka bir hadiste ise şöyle yer almıştır: "Âlimler kandiller, takvalılar kaleler, vasiler ise liderlerdirler."
Beşirü'd-Dihan'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular:
"Ey Beşir, ashabımızdan dinde bilgili olmayan kimselerde bir hayır yoktur. Çünkü ashabımızdan biri kendi ilmiyle yetinecek durumda olmayınca onlara (Ehlibeyt karşıtlarına) muhtaç olur. Onlara muhtaç olunca da onlar onu, kendisi farkına varmadan kendi sapıklık kapılarından içeri sokarlar."
es-Sekuni Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'dan o da babalarından naklen buyurdular ki:
"Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Şu iki kişi, itaat edilen âlim ve duyduğunu kavrayıp anlayan dinleyici, hariç (başkalarının) hayatında bir hayır yoktur."
Ebu Hamza'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İlminden yararlanılan bir âlim, yetmiş bin âbidden daha üstündür."
Muaviyet bin Ammar'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Sizin sözlerinizi rivayet eden bir adam, onları insanlar arasında yayarak onların ve sizin şialarınızın kalplerinde pekiştirir; sizin şianızdan olup abid olan başka bir kişinin ise böyle rivayetleri olmaz; bunların hangisi daha üstündür?" dedim.
Buyurdular ki: "Bizim hadislerimizi naklederek, bununla şialarımızın kalplerini pekiştiren kimse, bin abidden daha üstündür."
Ebu İshak es-Sebbii'den, o da kendisine anlatan güvenilir birinden naklen dedi ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum:
"Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'den sonra insanlar üç kitleye dönüştüler.
Allah'tan hidayet üzere olan, bilgisiyle Allah'ın başkasının ilminden müstağni kıldığı âlime dönüştü.
İlmi olmadığı halde ilim iddiasında bulunan, katındakini beğenen, dünyanın aldattığı, kendisi de başkalarını aldatan bir cahile dönüştü.
Allah'dan hidayet ve kurtuluş yolunda olan, âlimden ilim öğrenen öğrenciye dönüştü.
Sonra yalan iddiada bulunan helak oldu, iftira eden ise hüsrana uğradı."
Ebu Hatice Salim bin Mukrim'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İnsanlar üç gruptur: Âlim, öğrenci ve sel suları üzerinde biriken çör çöp."
Ebu Hamza Sümali'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam bana şöyle buyurdular: "Ya âlim ol ya da öğrenci yahut da ilim ehlini sev. Sakın dördüncü olma, aksi takdirde onların düşmanlığı yüzünden helak olursun."
"Âlimler, peygamberlerin varisleridir. Çünkü peygamberler miras olarak dirhem ve dinar bırakmamışlardır, aksine sözlerinden bir kısım sözleri miras bırakmışlardır. Kim ondan bir şey almışsa, büyük bir pay almış demektir. O halde şu ilminize bakın, onu kimden alıyorsunuz? Çünkü her halefin döneminde biz Ehlibeyt'ten, ondan (dinden) aşırıların tahriflerini, batıl ehlinin uyduruklarını ve cahillerin yorumlarını ayıklayan adil kimseler bulunmaktadır."
Osman bin Hammad'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Allah bir kuluna hayır dilerse, onu din konusunda bilgili kılar."
Rebi bin Abdullah bir adamdan naklen dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Kemalin tamamı, bütünü, dinde bilgili olmak, felaket karşısında sabretmek ve yaşantıda ölçülü olmaktır."
İsmail bin Cabir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Âlimler güvenirler, takvalılar kaleler, vasiler ise liderlerdirler."
Başka bir hadiste ise şöyle yer almıştır: "Âlimler kandiller, takvalılar kaleler, vasiler ise liderlerdirler."
Beşirü'd-Dihan'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular:
"Ey Beşir, ashabımızdan dinde bilgili olmayan kimselerde bir hayır yoktur. Çünkü ashabımızdan biri kendi ilmiyle yetinecek durumda olmayınca onlara (Ehlibeyt karşıtlarına) muhtaç olur. Onlara muhtaç olunca da onlar onu, kendisi farkına varmadan kendi sapıklık kapılarından içeri sokarlar."
es-Sekuni Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'dan o da babalarından naklen buyurdular ki:
"Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Şu iki kişi, itaat edilen âlim ve duyduğunu kavrayıp anlayan dinleyici, hariç (başkalarının) hayatında bir hayır yoktur."
Ebu Hamza'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İlminden yararlanılan bir âlim, yetmiş bin âbidden daha üstündür."
Muaviyet bin Ammar'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Sizin sözlerinizi rivayet eden bir adam, onları insanlar arasında yayarak onların ve sizin şialarınızın kalplerinde pekiştirir; sizin şianızdan olup abid olan başka bir kişinin ise böyle rivayetleri olmaz; bunların hangisi daha üstündür?" dedim.
Buyurdular ki: "Bizim hadislerimizi naklederek, bununla şialarımızın kalplerini pekiştiren kimse, bin abidden daha üstündür."
Ebu İshak es-Sebbii'den, o da kendisine anlatan güvenilir birinden naklen dedi ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum:
"Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'den sonra insanlar üç kitleye dönüştüler.
Allah'tan hidayet üzere olan, bilgisiyle Allah'ın başkasının ilminden müstağni kıldığı âlime dönüştü.
İlmi olmadığı halde ilim iddiasında bulunan, katındakini beğenen, dünyanın aldattığı, kendisi de başkalarını aldatan bir cahile dönüştü.
Allah'dan hidayet ve kurtuluş yolunda olan, âlimden ilim öğrenen öğrenciye dönüştü.
Sonra yalan iddiada bulunan helak oldu, iftira eden ise hüsrana uğradı."
Ebu Hatice Salim bin Mukrim'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İnsanlar üç gruptur: Âlim, öğrenci ve sel suları üzerinde biriken çör çöp."
Ebu Hamza Sümali'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam bana şöyle buyurdular: "Ya âlim ol ya da öğrenci yahut da ilim ehlini sev. Sakın dördüncü olma, aksi takdirde onların düşmanlığı yüzünden helak olursun."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.